Bu ayın yazısının başlığı, benim yeni çıkan albümümün adı ile aynı. Çünkü sizler için yine kısa bir haikai serisini yazdım..”Bir Yudum Su”yun bende uyandırdığı bazı imaj ve düşünceleri derKi okurları İle paylaşmak istedim.albümümde bu açıklamalar mevcut değildir. Tekrar hatırlatmak gerekirse,her bir hiakai aynı zamanda kısa bir meditasyon konusu gibidir. Onun atmosferine girildığı zaman söylenilen herşey çok yoğun ve canlı algılanmaya başlanır,derin bir konsantrasyon haline anında girilebilinir.
Haikai “Bir Yudum Su”
1) çölde yürüyen bir gezgin...
dişlerinde bir avuç kum...
düşlerinde bir yudum su...
2) bir yudum su
insan için bir avuç kadar,
kuş için bir damla kadar,
ya fil?? :))
3) kuraklık..
tarladaki tüm ekinlerin
toplu yağmur duasından sonra
başlayan yağmur da aslında
bir yudum su -
her buğday tanesine birer yudum
4) su bolluğunda değer verilmez
bir yuduma,
ışık bolluğunda değer verilmez
bir ışına...
kıtlığı ve karanlığı tatmadan
değer vereyim ikisine...
5) sevgi ile verdiğim
bir yudum su
şifalı suya,
nefretle verdiğim
bir yudum su
zehirli suya dönüşür...
sevgiyi seçiyorum.
6) su içecektim ben bardağımdan...
bardak kenarına ise güzel bir kelebek
konmuş...
sonra uçup gittiğinde içtim
yudumumu...
ve kelebeğin muhteşem yansıması da
içime aktı.
belki de rüyamda uçarım, kim bilir?
6) bir yudum su-
bir yudum saflık-
bir yudum şifa-
bir yudum hayat.
tükenmesin bu dünyada,
hızır gibi yetişsin herkese
bir yudum su..