Hatırlıyormusun, sana aşkın haritasını ilk gösterdiğim an, böyle bir şey olmaz demiştin ya bana, bir bilsen o sırada nasıl üzülmüştüm, günlerce içimde ki haritadan başkentleri, ülkeleri, şehirleri, denizleri nasıl kazımıştım. Sonra sana demiştim ki, aşk bir harita, içinde okyanuslar, adalar, gizli devletler var. Sen sadece gülmüştün. Son zamanlarda çok fazla kitap okuduğumu mutfakta ki yemeğe bakman gerektiğini söyleyerek yanımdan hızla ayrılıp beni benle yalniz başıma bırakmıştın. Bende aşkın haritasını açıp senin ülkeni, şehrini kurşun kalemle karalamıştım. Belki çocukca bir davranıştı ama inan o an sana çok sinirlenmiştim. Hem bilirsin bütün adamlar biraz çocuktur. Şimdi o kadar zaman geçmiş ki üzerinden, o kadar mevsim geçmiş ki. Geçenlerde tekrardan çıkarttım aşk haritasını haliyle kurşun kalem kalem karalaması zamana yenik düserek silinmişti. Senin ülken ve şehirlerin bütün masumiyetiyle tekrar gülümsedi bana.

Hatırlıyormusun peki, aşk haritasını 2. kez sana anlattığım akşam yemeğini.Bu kez sen istemiştin anlatmamı. Hani bir yaz akşamıydı, o çok sevdiğimiz restaurant ın bahçesin de oturmuş balık yiyorduk. Şarabından bir yudum alarak bana daha önce anlatmış olduğum aşk haritasını şimdi tekrar anlatırmısın demiştin. Belkide ilk seferinde ki aldatılmış çocuk yüzüm seni üzmüştü. Evde oturmaktan sıkılan dışarıya gezmeye götürüleceğini anlayınca sevinen çocuklar gibi heyecanlanarak; aşk bir harita, sınırsız bir coğrafya, kimi toplumlara göre sınırları var, böyle toplumlar her yürekte hat çekiyor diğer ülkeyle aralarına. Oysa gerçek bu değil ki; gerçekte aşkın haritasında sınırsız ülkeler barınıyordu. Herkes dudak dudağa öpüşüyordu. Kapalı kutular yoktu aşkın haritasında, peçeler kaldırılmış, yüzler aydınlık, çehreler tanıdık, duvarlar yıkılmış. Bu coğrafya, aşk denen bu harita asırlar öncesinde hayata geçmiş ama bizler onu yok etmişiz. Onuda parayla alınıp satılan bir eşya gibi yok etmişiz ve dünya haritasına sınırlar çekerek yaşamaya başlamışız. Oysa tek bir harita var evrende o da sınırsız aşk haritası. Bu haritanın başında iki dil var o da aşkın İngilizce, Türkçe, Yunanca, Arapça, Fransızca olmayan tek dili olan Eros alfabesiyle başlayan ve bütün dünya harfleriyle devam eden iki dili. Bunlara Erosus ve Erenus deniyor,demiştim. O an yine içkiyi fazla kaçırdın demiştin ya bana seni öldüresiye öpmek istemiştim, belki öfkelenip ayağa kalkıp gidebilirdim fakat hayatboyu aşkta ölümcül melekleri kokladığımdan olsa gerek bütün dalga geçişlerine rağmen devam etmiştim. Aşk bir harita, içinde sevda diye başlayan takımadalar var, Hoşlanma satürn etkisinde küçük bir ülke ama çok güçlü stratejileri olan bir nokta burada her iki dilde konuşuluyor, fakat nüfusun çoğunluğu Erosusça konuşuyor. Aldatma bir çok güzel kadının yakışıklı adamın arzı endam ettigi bir ülke ama sanal bir sevgi sözkonusu oldugundan burada ki halk çevredeki güzelliklere kanarak anadili olarak Erosusça konuştugunu sanıp Erenusça konuşarak işlerini güçleştirip, hayatlarını berbat ediyorlar. Bu noktaya birçok insanla varıp yalnızlığı seçebilirsin. Hatta her iki ülkeden özellikle de hoşlanmadan ayrılırken sana vermiş olduğu enerjiyle bir takım psikologlarda randevular alıp kendine yolculuklar yapmak isteyebilirsin. Yine de sen bilirsin ama pek tavsiye etmem çünkü inan bana onlar bir tecrübe aşkın haritasında. Eğer ki kişi Aldatma ülkesine seyahat etmeyi seçmişse o zaman durum farklı. Böyle bir durumda da kişi niye depresyona girer bunu da hiç anlamam. Aldatma dan dönüp depresyona girdiğini sanan kişi olsa olsa aslında karşısındakini kandırdıgını sanarken ,sadece kendini kandırmış olmanın huzursuzluğuyla başbaşadır. Bu yüzden bu durumda psikologlara tomarlarca para dökmenin bir alemi de yoktur. Bu harita bir deniz, bir derya. Hepimizin ülkesi var orada, kendi adımızın harflerinden oluşan cumuhuriyetler kurulmuş bu haritada. Bu sırada nasılda kuşkulanmış ve beni sorgulayarak; Binlerce milyonlarca insanın ülkesi nasıl olabilir? canım ya bunlar hikaye, bunlar boş hayal, boşver bunları demiştin. Ben de sana, analitik olarak düşünme sadece çocukluğunda ki gibi hayal et yoksa asla algılayamazsın, deyivermiştim. Aman sende yine uçtun, dogrusunu istersen yaşadığımız dünya ülkelerinden başka ülkeler varoldugunu kafam almıyor,istersen bana kafan basmıyor, de. Hayır canım kafan öyle güzel basıyor ki sadece sen hayal etmek istemiyorsun. Aaaa sende hayal edemiyorum işte, belkide senin kadar uçma konusunda yeteneğim yok, hayal kurmak konusunda yeteneksizim o yüzden ruh sağlığım acisindan hayal kurmamalıyım. Acaba hayal etme yeteneksizliğin mi var yoksa hayal etme isteksizliğin mi? Aaa sıkıldım ama ya ikimizde sarhoş olduk, ben sana bir şey söyleyeyim mi ,ben varım, sen varsın burada bu restaurantta bir takım insanlar gecenin bu saatinde yemek yiyor bir de şarabımız var hepsi bu. Bırak allahaşkına hayal ülkeleri deyivermiştin. O sırada o kadar sinirlenmiştim ki, beni anlamak istemediğin anlarda olduğu gibi seni yine öldüresiye öpmek istemiştim. Bozulduğumu, öfkelendiğimi anlayınca; tamam tamam sana söz hayal edeceğim, hadi lütfen devam et. Ben de aşk bir harita, nerede doğduğunu kimse bilmiyor. Haritanın başında

Erosusça ve Erenusça olarak aşkın hiç ölmeyeceği, ölümsüz oldugu yazıyor. Ayrıca haritanın önsözünde sadece Erosusça olarak şöyle yazıyor;
Aşk gizli çağların çocuğu, yaşı yok, dini yok, zamanı mekanı yok, kimileriniz aşkı kokusundan, suyundan, kimileriniz saçından tanıyıp yakalayacaksınız, kimileriniz aşkın haritasını ceplerinizde, kimilerinizse yüreginizde taşıyacaksınız. Aşkın lügatını hissedebilmek, anlayabilmek içinde 2 dil konuşabileceksiniz, EROSUS ve ERENUS. Kimileriniz EROSUSÇA kimilerinizse ERENUSÇA konuşmayı tercih edecek,kimilerinizse her ikisinide konuşabileceksiniz. İşte böyle canım aşk haritasının başında böyle bir önsöz var.

Hayret bir ifadeyle yüzüme bakarak her şey çok güzelde neden aşkın 2 dili var biliyorsan anlatırmısın demiştin. Bende senin merak dolu bakışlarına büyük bir istekle tabii ki anlatırım diyerek devam etmiştim.Aşkın dini yok, sınırı yok, doğumu yok, zamanı yok buraya kadar her şey güzel,fakat haklısın neden 2 dili var, aslında başlarda tek dil düşünülmüş, sadece Erosus, fakat insanlarımız sağolsunlar her zaman ki gibi onu da ikiye ayırmışlar ve tek yürek olan aşka daha fazla akıl katmak istemişler. Bu yüzden aşkta daha fazla akılla hareket edenler Erenus alfabesini yazıp konuşmuşlar. Aşka yüreği katanlarda konuşmak için Erosus alfabesini tercih etmişler. İşte bu yüzden haritanın başında aşkın 2 dili var. İçkiden ufalan gözlerinle peki sen hangi dili konuşuyorsun? demiştin. Bende içki içtiğim zaman yürek dili Erosus ne de olsa kalbimizin tek adresi. Fakat günlük hayatta bazen mecburen Erenus, bazense farkında olmadan Erosus çıkıyor ağzımdan.Eee yapacak bir şey yok genetik kodumun tüm hakkı Erosus kayıtlarında saklı o yüzden özüme ihanet edemem. Fakat birçok topluma dayalı fani günlük hayatta özünü aldatarak Erenus dilini kullanıyor. Böylece aşklarına daha fazla akıl ekleyerek ilerlemeye çalışıyorlar, fakat ilerlemeden hep oldukları yerde kalıyorlar. Oysa sağ duyu denen şey yani duygusal akıl Erosus da da var. Hırslı aşıklar bununla yetinmeyip aşklarına daha fazla akıl katmak istiyorlar. Aşkın şirket olmadığını hala bilmiyorlar. Sana her daim EROSUS dilini kullan demiyorum arada Erenus dilini kullanabilirsin. Günlük hayatta evet bazen olabilir, Erenusca konuşulabilirsin fakat sürekli bir hal arz ederse bu durum o zaman sıkıcı, kasvetli, enerji yoksunu ilişkilerin ebeveynleri oluruz, demiştim sana. Çok tuhafsın inan ki çok tuhaf bazen senden korkuyorum. İyisin, hoşsun da ama içki içince öyle öyküler anlatıyorsun ki; ürküyorum, korkuyorum senden. Aklını yitireceğinden korkuyorum demiştin bana. Korkma bebeğim demiştim sana; aşkın haritasında bütün yerler dolu bu yüzdende korkuya yer kalmadı, yani aşkta korku yok. Dün gece uyurken baktımda sana yüzünde Erosus rahatlığı vardı. Bu yüzden Erosus alfabesiyle yazılmış, çizilmiş aşk haritasının suretini yaptırdım sana. Haritayı gardrobunda en çok sevdiğim kırmızı elbisenin arasına koydum.Haftaya doğum günün bu kez unutmadım, biliyorum geçen sene unutmuştum ve kendime kızmıştım ama bu kez unutmadım. Bunları sana haftaya doğumgününde anlatmayı düşünürken birden anlatmak istedim, demiştim; hatırlıyormusun. Sense bak şimdi heyecanlandım acayip bir adamsın sen, demiştin bana. Erosus alfabesiyle çizilmiş aşk haritasının suretine eve dönünce bakarsın, yüreğinin adalarını, ülkelerini, denizlerini, okyanuslarını tanırsın, ya da kimbilir belkide bir gün senin ülkelerine yolculuk yapıp senin sularında yüzeriz,hımm ne dersin demiştim sense babasına aşık, babasının sözünü dinleyen hınzır bir kız çocuğu gibi gülmüştün bana.Aşkın cinnet geçirmiş halini sevdiğimden olsa gerek işte o an seni öldüresiye öpmek istemiştim. ÇÜNKÜ BEN AŞKIN ÖLÜMCÜL, ÖLDÜRESİYE olduguna inananlardandım. Yalnız şunu bilki ikimizde Erosus Alfabesiyle çizilmiş aşk haritaları taşıyoruz beynimizde fakat bugünden sonra artık ceplerimizde de taşıyabileceğiz. Erenusça konuşmayıda biliyoruz ama her zaman kullanmıyoruz ona göre demiştim sana.3.şişeyi bitirmek üzereydik sen kadehlerimize şarap doldururken; peki sürekli mutsuz gezen insanlar acaba Erenusça konuşup yani senin deyiminle özlerine ihanet ettiklerinden dolayı mı mutsuzlar? diye soruvermiştin bana. Evet bebeğim aynen öyle, o insanlar kendilerini tüccar sanıp, aşka ticaret olarak bakıp, dev holdingler kurmak istiyorlar ve kısır Erenusça konuşarak mutsuz oluyorlar, diye cevaplamıştım seni.Hatırlıyormusun, hatırlayabiliyormusun…Şöyle devam etmiştim, eve gidince gardrobunu aç ve aşk haritana iyi bak. Bir şey daha istiyorum senden haftaya doğumgününde lütfen o çok sevdiğim kırmızı elbiseni giy bu sefer haritayı cebine değil tam yüreğinin merkezine koy. Sonra beni düşün Erosus alfabesiyle seni seviyorum de. Bu arada canım sakın unutma aşkta sadakat yoktur, ne kadar sadakatli davranırsan aşkı o kadar çabuk tüketirsin, aşk aşk olarak kalmalı, bütün fırtınasıyla,vahşiliğiyle çünkü gerçek aşk ancak ehlileştiremediğin duygularla varolur. Sonra hadi artık evimize gidelim demiştim. Birbirimize sarılarak evin yolunu tutmuştuk. HATIRLIYOR MUSUN? Tabii ki hatırlıyorum. Aşkım benim yıllar ne çabuk geçmiş. Bak yarın doğum günün bu yüzden bu öyküyü sana tekrar anlatarak hala birarada olduğumuzu hatırlatmak istedim. Ama bunu şuna borçluyuz biz ilişkimizde aşkı aşk olarak ehlileştirmeden bütün vahşiliğiyle aldık. Ona bir takım kurallar kaideler koymadığımızdan dolayı da şu an seni bütün hücremle seviyorum. Hala birarada olmamızın serefine, aşkım hadi çıkar aşk haritasının suretini ve bana Erosus dilinde seni seviyorum de.