Yükselişte hiç bir yere gitmezsiniz. Yükselmek, zaten yükselmiş olduğunuzu görmek demektir.
Bir çokları saf ruh olarak varolabilmek için bu fiziksel düzlemden yükselmek istiyorlar oraya ulaşmak için buradan uzaklaşmak istiyorlar. Oysa ayrı bir spiritüel/ruhsal düzlem yok. O şimdi burada, bizim içimizde. Bu anlayış bizi spiritüelliğe verdiğimiz anlamı değiştirmeye zorluyor: biz spiritüelliği, spiritüel/ruhsal düzlemi şu anda bulunduğumuz yerden ve olduğumuz durumdan daha farklı bir yerde görerek yüceltiyoruz, onu yüksek bir kaidenin üstüne oturtuyoruz. Oysa bizler fiziksel olanda ifade bulmuş olan spiritüelliğin kendisiyiz. Bizler fiziksel düzlemde ifade bulmuş olan spiritüel/ruhsal düzlemiz. Bunların arasındaki tek fark sadece farklı bir bakış açısı, bir algı seçimidir; ve bu fark bir ilüzyondur.
Biyolojik algılama sistemimiz fiziksel madde ve zaman ilüzyonunu yaratır. İçinde yaşadığımız bu dünya bizim zaman-mekan algımız aracılığıyla ifade bulan spiritüel/ruhsal düzlemin ta kendisidir. Bizim sorunlarımızı fiziksellik yaratmaz; o bizim içinden bakarak kendimizi keşfettiğimiz çok güçlü bir lensdir. Fizikselliğimizi, kendimizi ifade etmek için yaptığımız bu seçimi çektiğimiz acıların sebebi olarak suçlamaya bir son vermenin zamanı geldi. Suçlamak herşeyin sorumlusu olduğumuzun inkar edilmesidir yaratıcılığımızın inkarıdır. Yansıttığı şey yüzünden bir aynayı suçlamaktır. Fiziksellik sadece spiritüel olarak zaten varolan bir şeyin tezahür etmesidir.
Spiritüel/ruhsal düzlemdeki sevgi, huzur şimdi burada sizler için muvcuttur. Spiritüel/ruhsal olarak aradığınız şey bu yaşamın ötesinde bir yerde değil. Yükseliş sizi özgürleştirmez.O özgürleşme, eğer seçerseniz şimdi burada mevcut. Bu, perde ilüzyonunun ötesini görebilmektir. Özgürleşmek bir perdenin olmadığını farketmektir; hiç bir zaman bir ayrım olmadığını görmektir; ilüzyon, ayrılık olduğudur. Yaşam ile ölüm arasındaki ayrım sizi hiç bir şeyden ayırmaz. Ölüm bir çözüm değildir. Ölüm sizi özgürleştirmez. Eğer özgürleşmek için ölüme ihtiyaç duyuyorsanız o zaman yaşamın içinde tutsaksınız demektir. Yaşam ile ölüm farklı değil. Fiziksel düzlemle
spiritüel/ruhsal düzlemler farklı değil. Ölüm bir ilüzyon. Yaşam da bir ilüzyon. Sizin oluşunuz (varlığınız) bu ilüzyonu hem kapsar hem de yaratır. Olma halinizden kaçamazsınız. Böyle bir kaçış yok. Bunu farkettiğiniz zaman en derindeki korkunuzla yüzleşirsiniz: sonsuza kadar bu acı çekme haline mahkumumkorkusuyla fakat bu farkediş aynı zamanda en büyük hediyedir de, çünkü bunu farkedince aynı zamanda ortada kaçmak zorunda olduğunuz hiç bir şey olmadığını da
farkedersiniz. Korktuğunuz şeyin içinde korkulacak hiç bir şey olmadığının idraki gizlidir. İsteyip de burada deneyimleyemeyeceğ iniz hiç bir şey yok. Bedeninizden kurtulmak zorunda değilsiniz; o sizi hiç bir şeyden ayrı tutmuyor. Fiziksellik içinde yaşıyor olmak sizi hiç bir şeyden ayrı tutmuyor. Tüm yaşam buradadır: yukarıda
nasılsa aşağıda da öyledir.
Fiziksel realite bir kafes değil. Yükselerek aşılıp geçilecek bir ayrım yok; bu dualiteyi artık bırakın; hiç bir sınır yok. Yükseliş fikri yaşamınızı bütünüyle şimdi burada yaşamaya uzak düşmenin bir ifadesidir. Fiziksellik spiritüel/ruhsal varlığınızdan ayrı bir şey değil; fiziksellik sizin spiritüel/ruhsal varlığınızın bir ifadesi. Sizi siz yapan Bütünlüğünüz içinde hiç bir ayrım, bölünme yok. Yükseliş fikri bir kaçıp kurtulma enerjisi taşıdığı sürece bir tür kısıtlanmışlık (tutsak olma hissi) deneyimi şeklinde tezahür eder; oysa kaçıp kurtulma tüm kafeslerin yaratıcısıdır, özgürleştiricisi değil. Buradaki paradoksu görün. Yükseliş yolculuğunu bırakın ki yükselin. Yükselişte hiç bir yere gitmezsiniz. Yükselmek demek gözlerinizi açmak ve zaten yükselmiş olduğunuzu görmek demektir.
Bizler kendisini fiziksel madde içinde deneyimleyen ve keşfeden ruhuz. Fiziksel madde ruhsal varlığımızın farklı bir açıdan algılanmasından başka bir şey değildir. Sizde yükselerek aşılması gereken bir eksiklik olduğu düşüncesiyle kendinizi ruhsal varlığınızın bütünlüğünden ayırmayı mı seçiyorsunuz, yoksa bu fikri salıp fiziksel varlığınızla ruhsal varlığınızı birleştirmeyi ve böylece içinizdeki varoluş düzlemlerini bütünleştirmeyi mi seçiyorsunuz, bu seçim tamamen size aittir. Bu, ölümün bir kurtuluş olmadığını idrak etmektir; yükselişin bir kurtuluş olmadığını farketmektir, çünkü kaçıp kurtulunacak hiç bir şey yoktur. Tüm kurtulma fikirleri sadece aradığınız şeyden uzaklaşmayı getirir. Şimdiye kadar kurtulmak istediğiniz herşey sadece kendi yansımanızdı. Burada olmamayı ne kadar isterseniz o kadar daha fazla buraya gömülürsünüz. Buradaki paradoksu görüp kabul verin. Spiritüel/ruhsal olan, buradadır. Şimdi, buradadır. Fiziksel olan, buradadır. Olan herşey burada olmaktadır. Uyanın ve keyfini çıkarın!
çeviren: Alev Çınar
The Lie of Ascension. Be Now! Releasing the Cycle of Escape. by
Story Waters
6:40 AM, December 8, 2006, updated at 6:45 AM, December 8, 2006
http://www.amazon. com/Lie-Ascensio n-Releasing- Cycle-Escape/