C.I.A. (Central Intelligence Agency – Merkezi Haberalma Teşkilatı), 2. Dünya Savaşı’nda görev yapan O.S.S. (Office of Strategic Services – Stratejik Hizmetler Ofisi)’nin devamı olarak, 1947 yılında başkan Harry S. Truman tarafından imzalanan Milli Güvenlik Kanunu ile kuruldu. 1944 yılında O.S.S.’nin de kurucusu olan William J. Donovan, Franklin Roosevelt’e, direkt A.B.D. başkanına bağlı olarak çalışacak ve bilgiyi gizli veya açık yöntemler uygulayarak elde edecek yeni bir istihbarat örgütü kurmayı önerdi. Bu örgüt aynı zamanda haberalma stratejilerini belirlerken, başkana danışmanlık yapacak ve mevcut tüm istihbarat birimlerinden gelen bilgileri bünyesinde toplayıp, değerlendirecekti. Truman tarafından kuruluşu onaylanan C.I.A.’in ilk başkanı da Roscoe H. Hillenkoetter oldu.

C.I.A.’in ilk kuruluşunda Nazi ajanları, savaş suçlarından hüküm giymeme garantisi ile finanse edilip, Birleşik Devletler ajanları olarak görev yapmaya başlamışlardı. Keza o dönemde ajanlarla birlikte birçok Alman bilim adamı da Paperclip Operasyonu ile Birleşik Devletler’e getirilmiş ve ülkede görev yapmaları sağlanmıştı.

1949 yılında örgütün örtülü ödenekten kaynak kullanmasına ve eylemlerini gizlilik içerisinde yürütmesine izin verilmişti. Bu izin aynı zamanda C.I.A.’ye örgütün organizasyon yapısını, görevlerini, görevlilerini, maaşlarını ve çalışan personel sayısını kamudan gizleme hakkı da veriyordu. Bu tarihte C.I.A. aynı zamanda Batı Alman haberalma teşkilatı Bundesnachrichtendienst’i de kontrol ediyordu.

 

Kurulduğu ilk yıllardahükümetin diğer birimlerinin C.I.A.’in eylemleri konusunda bilgileri ve ilgileri pek bulunmuyordu. C.I.A., K.G.B.’ye karşıt olarak işlev yapan bir birimdi.Fakat 1970’lere gelindiğinde patlayan Watergate skandalı ile örgütün eylemleri, yabancı ülkelerin liderlerine yaptığı suikastler ve suikast girişimleri, ülke içinde bilgi toplamak için kullanılan illegal yöntemler sorgulanmaya başlandı. Başkan Nixon’ın, C.I.A. ajanlarına, rakip Demokrat partinin genel merkezini dinlettiğinin ortaya çıkması ile ortaya çıkan Watergate Skandalı, C.I.A.’in de imajını sarsmıştı. James R. Schlesinger’ın C.I.A’in geçmişteki suçlarına dair gizli raporu, Seymour Hersh’in New York Times’ta yayınlanan makalesiyle ortaya çıkınca, örgütün yabancı liderlere yaptığı suikastler ve ABD vatandaşlarını fişlemek gibi faaliyetleri de ifşa edilmiş oldu. Kongre, C.I.A.’in incelenmesini istedi ve 1975 yılında Angola’ya yapılan gizli operasyonu engelledi. Aynı sene içinde örgütün yabancı ülke liderlerine suikast yapması yasaklandı. Başkan Gerald Ford, protestolar üzerine örgütün Amerikan vatandaşları üzerindeki faaliyetlerini denetleyecek bir “Yurttaş Komisyonu” kurulmasına karar verdi. Sonuçta örgütün vatandaşlar üzerinde eylem yapma görevi kısıtlandı ve bu görev F.B.I.’ın sorumluluğuna devredildi. 80’lerin sonunda ortaya çıkan İrangate skandalı üzerine, 1991 yılında Haberalma Onaylama Kanunu yayınlandı ve böylece örgütün gizli görevleri, Beyaz Saray ve Senato’nun Haberalma Komiteleri’nin de dahil olduğu bir emir-komuta zincirinin onayına bağlandı. Fakat 2001’de yaşanan İkiz Kuleler saldırısının ardından, Watergate sonrasında örgüte getirilen birçok kısıtlama kaldırıldı.

Organizasyon yapısı

CIA dört müdürlük halinde çalışmaktadır:

Haberalma Müdürlüğü

Her türlü haber alma aracı ile bilgi toplama, casusluk faaliyetlerini yürütür. Gizli olarak yapılan istihbaratı değerlendirir. Havadan çekilen (uydu, uçak vs.) resimleri, radyo, telefon, televizyon, telgraf, telsiz gibi ulaştırma araçları ile toplanan bilgileri değerlendirir. Bu değerlendirmeler, raporlar halinde, ilgili makamlara gönderilir. Karşı haberalma daire başkanlığı ile koordineli olarak çalışır.Harekat Müdürlüğünün ihtiyacı olan kapsamlı bilgileri ve verileri operasyon aşaması da dahil temin eder.

Harekat Müdürlüğü

Gizli operasyonları yürütür.

Bilim ve Teknoloji Müdürlüğü

Teşkilat elemanlarını, son teknolojik gelişmelerde eğitmek, kullanmasını öğretmek. Kullanılan araçları geliştirmek, yapılan operasyonlara bilimsel ve teknik destek sağlamak, bu bölümün görevidir.

Yönetim Müdürlüğü

Teşkilat personelinin, toplanan bilgilerin, tesislerin güvenliğini sağlar.

CIA’nın kadrolarında devamlı memur şeklinde (tahmini) on altı bin kişi çalışmaktadır. Ayrıca gayri resmi olarak yüz binlerce kişiyi de çeşitli yöntemlerle kullanmaktadır.

CIA Operasyonları
C.I.A., dünyanın birçok farklı bölgesi ve ülkesinde sayısız operasyona imza atmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Gehlen Örgütü:
CIA’nın en önemli operasyonlarından biri, daha servis doğmamışken başladı. Çok sayıda Nazi lideri İkinci Dünya Savaşı’nı kaybedeceklerini anladı ve ileride Sovyetler Birliği’ne karşı açılacak olası bir savaş konusunda, Hitler’den habersiz ABD ile görüşmeler başlattı. Geleceğin CIA Başkanı Allen Dulles, 1943 yılında İsviçre’nin Bern kentine giderek, bu etkili Nazilerle gizli görüşmeler yaptı.

Gladio:
İtalya, 1948 seçimlerinde solcu bir yönetimi işbaşına getirecek gibi görünüyordu. Fakat ABD’nin istekleri farklı yöndeydi. ABD, 1948 seçimlerinde, şiddete başvurmak zorunda kalmadan istediğini elde etti. Fakat, 1990’da ortaya çıktığı gibi, CIA, savaş sonrası İtalya’sında, haritalarda işaretli örtülü silah ve patlayıcı depoları bulunan gizli bir yan askeri ordu kurmuştu. Gladio’nun 15 bin askeri, hizadan çıktığı takdirde İtalyan hükümetini devirmek üzere eğitilmişti.

İran Darbesi:
1951’de İran Başbakanlığına ülkenin en popüler politikacısı Dr. Muhammed Musaddık seçildi. Musaddık’ın en önemli seçim vaadi, o dönemde İran’da faaliyet gösteren tek petrol şirketi British Petroleum’u (BP) millileştirmekti. Millileştirme karan parlamentoda oybirliğiyle kabul edildi. İngiliz hükümeti bu olay üzerine İran ekonomisine karşı uluslar arası ambargo uygulattı ve C.I.A. Musaddık’ı devirmek için harekete geçti ve başarılı oldu. Fakat 1979 yılında halk, ABD destekli Şah yönetimini devirdi.

Domuzlar Körfezi Çıkartması
Kübalı devrimci Fidel Castro, ABD’nin desteklediği Batista diktatörlüğünü 1959’da devirdiği zaman, ülkedeki tüm kumarhane ve genelevleri kapattı, ekonomiyi millileştirdi. Bu, mafyayı ve çokuluslu ABD şirketlerini çok kârlı bir gelirden yoksun bıraktı. Başkan Yardımcısı Richard Nixon, CIA ile birlikte Castro’yu saf dışı bırakmak için gizli planlar yapmaya başladı. Bu işe, sonraki başkanın Nixon olacağı beklentisiyle, Eisenhower’dan habersiz girişilmişti. Nixon’ın yerine John Fitzgerald Kennedy başkan seçilince, hakkında ciddi endişe duyduğu bir operasyon devraldı: Domuzlar Körfezi’nden Küba’yı işgal etmek. CIA tarafından eğitilmiş ve silahlandırılmış 2000 sürgün Kübalı 17 Nisan 1961´de Domuzlar Körfezi´ne çıkartma yapmaya başladı. Fakat çıkartma birlikleri Küba ordusu tarafından kolayca geri püskürtüldüler. Bu olay sonucunda CIA başkanı işten alındı, Küba ile ABD arasındaki uçurum iyice açıldı, Amerika tekrar dünyanın gözünde itibar kaybederken Castro bir kahraman olarak görülmeye başlandı. JFK’nin ölümünden sonra da CIA’nın Castro ile savaşı sürdü. CIA, en azından 1987’ye kadar, Castro’yu öldürmek için iki düzineden fazla girişimde bulundu. Ayrıca, biyolojik savaş da dahil, Küba’da çok sayıda CIA sabotajı düzenlendi.

Şili Darbesi
Amerikan yönetimi, Şili’de Salvador Allende yönetiminin iktidara gelmesinden hiçbir zaman memnun olmamıştı. Allende’nin Amerikan şirketlerinin elinde olan bakır endüstrisini devletleştirmesi bu memnunsuzluğu daha da arttırdı. ABD başkanı Nixon’un ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger’in bir raporunda Allende’nin iktidara gelmesi, “Bu yarımkürede karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri.” olarak tanımlanıyordu. Bu sebeple Amerika, Allende’yi devirmek için çalışmalar yapmıştır. 1970’ler boyunca CIA, Allende’nin rakiplerini mali yardım yapmak suretiyle desteklemiş ve Allende’nin seçilmesini engellemek istemiştir. Bunu başaramayınca da askeri darbe ile Allende’nin yönetiminden kurtulmaya çalışmıştır. Nitekim 11 Eylül 1973’de General Pinochet önderliğindeki silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Darbe sırasında başkan Allende öldü. Darbenin ardında Şili kara kuvvetleri komutanı ve darbecilerin başı Augusto Pinochet devlet başkanı ilan edildi. Böylece Şili’de Pinochet’in 1990 yılında iktidardan ayrılmasına kadar sürecek olan diktatörlük dönemi başladı.

Nikaragua’da Karşı-Devrim
Nikaragua’da devrim başarıya ulaştıktan sonra C.I.A. karşı-devrimci faaliyetleri için beklediği fırsatı devrimci iktidarın “Mıskato” yerlilerinin ulusal taleplerini çözümleme noktasında hiçbir adım atmamasıyla bulur. C.I.A., Mıskato yerlilerini karşı-devrimci propaganda ile etki altına alarak kontrgerilla örgütleri kurar. Kontraların silah, teknik olanak, para vb. tüm ihtiyaçlarını C.I.A. karşılar. C.I.A., kontralara para aktarmak için, ABD’nin ambargo ve tecrit uyguladığı İran’a dahi, Irakla savaştığı dönemde el altından silah satmış, karşılığında İran üzerinden uyuşturucu kaçakçılığı yapmıştır. Bu olay açığa çıktığında C.I.A.’nin ikinci büyük skandalı olarak nitelendirilmiş ve “İrangate skandalı” olarak adlandırılmıştır. Soruşturmalar sonucunda Yarbay Oliver North kurban edilerek olay kapatılmıştır.

Panama İşgali
1981’de, Panama’nın sevilen Devlet Başkanı Omar Torrijos bir uçak kazasında öldü. 1983’e doğru C.I.A.’nin desteklediği General Noriega ülkenin kontrolünü ele geçirdi. I987’de Noriega’nın yakın yardımcılarından biri, pek çok kuşkuyu doğruladı: Noriega, Torrijos’un uçağına sabotaj yapmıştı. CIA, dönemin Başkan Yardımcısı Nixon’un onayıyla, 1955’te de Panama Devlet Başkanı’nın öldürülmesine karışmıştı. Noriega’nın suç dosyası CIA için hiçbir sakınca oluşturmuyordu. 1989’a gelindiğinde Noriega, Nikaragua’daki Sandinistlere muhalefet konusunda tereddüde düşünce ABD yönetimini kızdırdı. Huzursuz edici başka itaatsizlik işaretleri de gösteriyordu. 1989 Aralık’ında, ABD askerleri Noriega’yı “yakalamak” için Panama’yı işgal etti. İşgal sırasında 2 bin ila 4 bin arasında sivil öldü.

12 Eylül Darbesi Ülkemizde yaşanan 12 Eylül Darbesi’nin ABD ve C.I.A. kaynaklı olduğuna dair iddialar da mevcuttur. İlk kez Mehmet Ali Birand’ın “12 Eylül Saat:04.00” adlı kitabında ortaya atılan, 12 Eylül Darbesi sırasında dönemin ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze’in askeri müdahaleyi haber alırken haberi ulaştıran diplomatın “Yours boys have done it – seninkiler yaptı/bizim çocuklar işi bitirdi” anlamındaki konuşması, 12 Eylül Darbesi içinde ABD’nin rolü konusunda tartışmalara neden olmuştur. Henze’den sonra Ankara’daki çocuklar başardı şeklindeki mesaj Başkan Jimmy Carter’a iletilmiştir. Paul Henze 2003 yılında bir Türk gazetesine verdiği demeçte “Bizim çocuklar işi başardı” sözlerinin Mehmet Ali Birand’ın uydurması olduğunu belirtmiş.Ancak kısa bir süre sonra Birand 1997’de Henze ile yaptığı görüşmenin sesli ve görüntülü kayıtlarını yayınlayarak Henze’i yalanlamıştır.

Kirli Sırlar (Good Shepherd)

Yönetmen: Robert De Niro
Oyuncular: Matt Damon, Robert De Niro, Angelina Jolie, Joe Pesci

Edward Wilson, Amerika’nın liderlerini yetiştirmekle ünlü Yale Üniversitesi’nde okuyan, ülkenin ve dünyanın sorunlarına duyarlı bir vatanseverdir. Üniversitede katıldığı “Skulls&Bones” örgütü, ilerleyen yıllarda olaylar karşısında gösterdiği keskin zeka ve ülkesine bağlılığı, yeni yeni şekillenmeye başlayan Amerikan gizli örgüt yapısı için önemli bir insan haline gelmesini sağlar. İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte, C.I.A.’in öncülü Stratejik Hizmetler Ofisi’nde görev alarak, dünyanın en büyük gizli servislerinden biri olacak bir örgütün kuruluş dönemlerinde de yer alır. Fakat zaman içinde hem zihinsel, hem de fiziksel olarak çok yıpranır. Wilson, karısı ve oğlunu ihmal etmesi de dahil olmak üzere, görevi uğruna katlandığı tüm bedellere rağmen katı sadakatinden vazgeçmeyecektir.

(İlk Yayın: Esquire)