Selam Sana Ya Hallac!
Bazılarımız onu yalnızca “En’el Hak” dediği için idam edilmiş olarak biliyor, fakat onu biraz daha derinlemesine tanımaya çalışınca esasında onun bize nasıl büyük bir miras bıraktığını ve 3 boyutlu dünyaya sıkışıp kalmış benliği, buradan nasıl çıkartıp da hep aradığı O sevgiliye kavuşturmak için bir yol…
“Kavl” Yayında…
Bir vakit deyiş nedir, nefes nedir bilmezdim. Hepsi benim için türküydü. Türkülere de zaten uzaktım, bizim evde yalnızca Türk Sanat Müziği dinlenirdi. Ne zaman türkü çıksa kanal değiştirildi. Bu sebeple Anadolu’muzun bu muazzam kültüründen mahrum kalmıştım. Mistik müzik denildiğinde de yurtdışı kaynaklı müzikler çıkıyordu karşıma…
Mevlana Olmak, Şems’imizi Bulmak
“Sen Mevlana ol, Şems gelir seni bulur.” “O, şiir güzelidir, musıkî güzelidir, Allah güzelidir, O güzeller güzelidir”. 20 asrın sıra dışı mutasavvıfı Kenan Rifaî, Mevlana Celaleddin Rumi’yi böyle tanımlıyor. Güzeller güzeli Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin adı anıldığı zaman akla ilk gelen “Aşk” oluyor. Mevlana –…
Bir ‘Varoluş’ Felsefesi olarak Sufizm
İnsanın ve içinde yer aldığı evrenin yaradılış amacını araştıran Sufîlik, temelinde mistisizm olan, varoluşun nedenselliğini irdeleyen; bunun için de sürekli olgunlaşıp aydınlanması gerektiğini öngören bir yaşam felsefesidir. Sufizmin etimolojisine ilişkin öngörüler herkesin çekirdek inancına göre farklı biçimlerde olabilir. Gerçekte o ‘dinler ve inançlar ötesi’ bir…
Sufi Zen’ciler
‘Zen ile Sufîliği nasıl olup da aynı terazide tartabildiğimize’ dair o kadar çok soru soruldu ki, artık münferit cevaplar yeterli olmamaya başladı. Tarihsel gerçekliklerin ışığında topluca yanıtlayalım istedik. Yaşamı ve olayları değerlendirirken her zaman olduğu gibi bugün de en çok ihtiyacımız olan şeylerden birisi özgür…
Vahdet-i Vücud
Vahdet-i Vücûd, esasında kökleri çok eskilere giden, varlığın ya da varoluşun birliği anlayışıdır. En eski Tao düşüncesinde, bütün şamanik inançlarda, doğa dinlerinin hemen tamamında, kimi zaman farklı biçimlerde de olsa izlerine rastlanan bu inancın İslam’a girişi ancak Muhyiddin-i Arabî’den, yazılı metinlerde yer alması ise Sadreddin…
Mevlana’yı Anlamak
Yakın geçmişte de bugün de kimi ciddi araştırmacılar ve bilim adamları tasavvufun, islamın katı skolastik inanç ve uygulamalarına tepki olarak ortaya çıktığını; bu arada onun hristiyanlıktan da, kadim Mısır, İran, Hint ve Çin felsefelerinden, hattâ şamanizmden bile etkilenmiş olduğunu öne sürmektedirler. Bu etkileri gizlemek amacıyla…
Anarşist Ruhlu Sufi: Şems-i Tebrizi
Konya’yı ziyaret edenlerin bir numaralı ziyaretgâhı yeşil kubbesiyle Mevlânâ Celaleddin Hazretlerinin türbesidir. Her yıl bu ziyareti gerçekleştiren binlerce kişiden pek azı ise Mevlânâ’ya uğramadan önce daha küçük, kenarda kalmış ve gösterişsiz bir türbeye de uğramayı edepten sayarlar. Burası Mevlânâ’nın dostu, mürşidi, yoldaşı Şems-i Tebrizî’nin türbesidir….
İnsan Tanrıdır!
Başlık herkesin bildiği, bilmeyenlerin öğreneceği gibi Hallac-ı Mansur’un asılmadan ve kafasının kesilip Bağdat sokaklarında dolaştırılmadan önce söylediği “Enel Hak” sözlerinin Türkçesidir. Hallac-ı Mansur’la ilgili bugüne kadar okuduğum kaynaklardan edindiğim bilginin özetini aslında rahmetli Aşık Daimi daha somutlaştırıyordu. Daimi’nin şu dizeleri ne kadar da Hallac-ı Mansur’u,…
Mutasavvıflar
Mutasavvıflar, bunların Türkler arasındaki temsilcileri ve Batıni doktrinin günümüz Türkleri arasındaki izleyicileri olan Aleviler ve Bektaşiler’e geçmeden önce, Orta Asya ile Anadolu’daki inanç sistemlerini irdelememiz gerekmektedir. İslamiyet’in yayılma yıllarında Anadolu’da ve Mezopotamya’da Batıni doktrinden kaynaklanan Saabilik inancı hüküm sürmekteydi (1). Anadolu’nun Bizans yönetimindeki topraklarında Hristiyanlık…
İslamiyet ve Batıniler
İslamiyet’in doğuşunda Ezoterik öğretinin etkisi, ayrı bir çalışmanın konusu olacak kadar geniş kapsamlı bir incelemeyi gerektirmektedir. Bu nedenle, bu çalışma çerçevesinde ancak özet bilgiler vermekle yetinmek zorundayız. Musa ve Yahudi Ezoterizmini incelerken, Mezopotamya’da ve özellikle Harran ovasında yaşayan Saabi inançlı kavimin bir bölümünün, liderleri İbrahim…
Tasavvuf’ta Evrensel Barış
“Öldüğümde beni hoşça anacaksın, Niçin ölü severiz de diriye düşmanız. Mademki ölümden sonra barış yapacaksın, Niçin ömür boyu senin üzüntünle sıkıntı içindeyiz. Şimdi öldüğümü kabul et, barış yap, anlaş. Çünkü biz barışta ölüler gibiyiz.” (Mevlânâ) — “Biz bizi koyalım, Onlar biz olalım … Bir isen…
Yunus Emre Hümanizmi
Elbette Yunus Emre, bütün çağların en büyük hümanistlerinden birisidir. Antik Çağ hümanist düşüncesiyle konuya kısaca bakacak olursak; Antik Çağ’ın hümanistleri insanı her şeyin ölçüsü yapmışlar, onu mikrokosmos olarak görmüşler, bütün insanları doğadan soydaş ve akraba kabul etmişler, erdemli yaşamayı yüceltmişler ve nihayet insanın Tanrı’ya gönül…
Bektaşiler ve Bektaşilik
Hacı Bektaşi Veli’nin doğduğu tarih konusunda iki farklı iddia mevcuttur. Bir iddiaya göre Veli, 1210 yılında Horasan’da doğdu. Burada, Yesevi tarikatına katılan ve “Baba”lığa kadar yükselen Veli, 1240 yılında diğer Yesevi Babaları ve İsmaili Daileri ile birlikte, Anadolu’ya geldi. Daha önce Anadolu’ya gelmiş olan Baba…
Hallac-ı Mansur / En El Hak
Tasavvuf tarihinin en çok anılan isimlerinden birisidir.İsmi Hüseyin bin Mansûr, künyesi Ebü’l-Mugis’tir. 858 (H.244) yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivâyet edilmektedir. 919 (H.306) yılında ise idâm olunarak şehîd edildi. Hüseyin bin Mansûr’un büyük babası Mahamma adında bir zerdüştîdir. Buna, ana tarafından hazret-i Ebû Eyyûb’un neslinden…
Ömer Hayyam
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok, Kızıl dudaklar, mis kokulu şarap yok, Sabahlar,akşamlar, sevinçler, tasalar yok, Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok…. Ömer Hayyam imzasını taşıyan bu mısralar, ardındakini aramaya götürüyor bizi… Dile geldiği şartları merak ediyoruz. Ve Ebul Feth Ömer…
Yunus Emre
Sufizm XIII. yüzyıl… Anadolu’da çöküntü devri… Savaşlar, işgâller, ayaklanmalar, yağmalar, ağır vergiler, can ve mal kaygısı, kıtlık, kargaşa… Öte yandan, Moğol akınlarıyla batıya göçen mâneviyat erlerinin can veren nefesi… Kanla sulanan topraklarda Tasavvuf tohumlarının yeşermeye başlaması… Yoksulluk ve huzursuzluğun insanları arayışa götürdüğü bu dönemde, birliğe…
Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içinde yer alan Horasan ülkesinin Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna’nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında “Bilginlerin Sultânı” ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled’tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur. Sultânü’I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı…