Zihninizi Berraklaştırmanın Yolları
İlkokul ikinci sınıftayken, Çatalca’ya bir gezi planlandı öğretmenimiz tarafından. Kararlaştırılan haftasonu, tüm öğrenciler velileriyle birlikte geziye katılacaklardı ve veliler de gezi için, börek-çörek hazırlayacaktı. Gezinin yapılacağı cumartesi sabahı geldi, annemin bir gün önceden hazırladığı yiyecekleri yüklendik ve okula geldik. Ancak hemen hemen kimse gelmemişti. Bizimle…
İnsanlara Güvenmeliyiz! Ama İnsanlara Güvenmemeliyiz de?
Böyle bir muamma vardır, bilirsiniz. Genelde konu üzerine yazılıp çizilenler iki uca savrulur. Bir grup insan, yazar, danışman “kimseye güvenmeyin, sadece kendi ayaklarınız üstünde durun, yoksa kalbiniz kırılır, canınız yanar” derken, diğer bir grup “sosyalleşmenin, her tip derin iletişimin anahtarı güvendir, güven olmazsa bunlar olmaz!”…
Dopamin Düzenimizi Bozan İnternetin İlacı: Soltaire Oynayın!
Aslında hepimiz, şu internet denen merette geçen uzun saatler sonrası içimize huzur dolmadığının, rahatlamadığımızın, o kadar da keyif almadığımızın farkındayız. Yine de galeri üreten, testler hazırlayan sayfalara, sosyal medya sayfalarına, telefona yüklenen oyunlara girmekten kendimizi alamıyoruz. Neden? Çünkü internet bizi bizden iyi biliyor ve bunu…
Yokluğa Bağımlılık
Bazen, hayatımızda uzunca bir süre, çeşitli şeylerden mahrum kaldığımız olur. Aşk ilişkileri, dostluk, iş, para vs. Böyle durumlarda her şeye uyumlanarak hayatta kalan insan bünyesi, yine bir yolunu bularak duruma uyumlanır ve aslında eksik giden bir yaşantı içinde kendisine normal gelen bir döngü oluşturur. Fakat…
İç İçe Bir Varlık: İnsan
İnsanlar olarak, doğadaki birçok canlıdan ayrılıyoruz. Bizler, evrim sürecimiz boyunca baktığımızda, hem bitkiyiz, hem hayvan, hem insanız ruhumuzla, hem de sosyal bir varlığız tüm toplum, ideoloji ve kültür dokumuzla. Dolayısıyla yaşantımızı da bir noktada, farklı yapılarımızın dengesi içinde yaşamak iç huzuru sağlar, düşüncem bu. Bu…
İstediğini İtiraf Edemediğin Bir Şeye Sahip de Olamazsın
Ses tonumuz, mimiklerimiz, beden dilimiz, kullandığımız kelimeler, giydiğimiz kıyafet, taşıdığımız aksessuarlar, tüm bunlar totalde bizden çevreye belli bir frekansta yayın iletirler. Bu yayın sayesinde bazı insanlar bizlere yakınlaşır, bazıları ise uzaklaşır. İşte hayatımıza giren ve çıkan insanlar genelde bu karşılıklı yapılan yayınlarla alakalıdır. Burada, enerji…
Neden Unutamıyor, Neden Affedemiyoruz?
Kafamıza takılıp kalmış insanlar vardır. Şayet aklımızdan uzaklaşacak olsalar, bu sefer de onları biz bırakmayız. Çünkü ortada bize göre, görülmemiş bir hesap, ödenmemiş bir bedel, kabuğu düşmemiş bir yara vardır. Evet, bu tavır bize bazı şeyleri kaybettirir, hiç değilse iç huzurumuzu. Ama mesele buna rağmen,…
İnsanın Doğruyu Fısıldayan İç Sesi ve Onu Bastıran Bağırtılar Üzerine
Hepimiz, belli bir tarihte dünyaya gelmiş insanlarız. Bizler için bu tarihten öncesi parçası olmadığımız bir hikaye, bu tarihten sonrası aktörü olduğumuz bir film ve öldüğümüz anda, setten ayrıldık demektir. Bu tanım bizim hissettiğimiz, algılayabildiğimiz kadarıyla gördüğümüz. Oysa, bizim sınırlı bakış açımız bir yana, olaya hangi…
Neden Kimse Bizi Anlamıyor?
Zaman zaman hepimiz, anlaşılamadığımızı hissederiz. İnsanlara kendimizi ifade etmeye çalışırız, tavırlarımızla, sözlerimizle. Fakat kimse çektiğimiz acıyı, karşılaştığımız zorluğu, deneyimlediğimiz mutluluğu, hissettiğimiz hazzı göremez. Bunun sonucunda çevremizle gittikçe artan bir iletişim problemini deneyimlemeye başlarız ve en nihayetinde bu bizi yalnızlaşmaya iter. Çünkü sosyal ilişkilerin temeli etkileşimse,…
Sosyal Ortam Normları ile İçedönüklük ve Dışadönüklük
Sosyalleşmek, her ne kadar kelime manasıyla herhangi bir şahsın, diğer şahıslarla bir etkileşimi manasını verse de, esasında eylemin kendisi şahsın etkenliğini bir noktaya kadar barındırır. Sosyalleşmek, sosyal çevre ile mümkündür ve sosyal çevre dediğimiz olgu, biz baktığımızda bize göründüğüne göre zaten çoktan var olmuştur. Dolayısıyla…
Pes Etmekle Akışa Bırakmak Arasındaki Fark
Bazen hayatımızda, içimizde depremlere sebebiyet veren, uyandırıcı olaylar yaşarız. Bu olayların yaşanma sebebi, tedbir almayı imkansızlaştıran hızımız yahut haddimizi aşmamıza sebep olan hırslarımızdır. Sonuçta aldığımız darbe ile, gözümüzü yaşamakta olduğumuz hayata ve onun zarar vericiliğine kapayamaz olur, değişimin gerekli olduğunu gönlümüzle idrak ederiz. Sıvarız sonra…
Vericiliğimize, Minimalistliğimize ve Yapıcılığımıza Rağmen Neden Hak Ettiğimiz Aşkı Bulamıyoruz?
Hepimiz hayatımızda gün gelmiştir, ilişki konusunda aslında yeterince iyi bir oyuncu olmadığımızı, sevmeyi bilmediğimizi ya da gerçeklikle çelişen beklentilerimiz olduğunu görmüş, kabul etmişizdir. Şayet hayatımızdaki ilişkilere önem veriyorsak, sonraki evrede kendimizi toparlamak için de kolları sıvamışızdır. Kişisel gelişim kitaplarıyla boğuşmuş, hatta profesyonel yardım dahi almışızdır…
Tekrar Hayata Dönmek, Kaçırdığımız İpin Ucunu Tekrar Yakalamak Üzerine
İnsan, yuvaya dönmek ister. Her anlamda, her bağlamda, insanın nihai amacının, daima özünde yuvaya dönmek olduğunu düşünüyorum. Doğarız, büyürüz, evden ayrılırız. En nihayetinde evlenme yani “yuva kurma” itkimizde, başlangıca tekrar dönüş arzusu vardır. Düzenli bir iş isteğinde, rutine bir meyil vardır. Ev satın almak talebinde,…
Neden Hayatımızda Artık İlgi Çekici, Cezbedici Şeyler Olmuyor?
Başlıkta yer verdiğimiz bu soru, bugünlerde çok sık dillerden dökülür oldu. Dünyanın belki de en fantastik zamanlarına şahitlik ediyoruz ama yine de bir iç sıkıntısı alıp başını gitmiş durumda. Yoo, hayır. Bu yazı insanın bencil yaklaşımı ile tüketim algısının yarattığı doymaz insanlar söylemine taşınmayacak. Konuya…
Hayata Gerçekten Başlamak Bölüm 2: Çocukluktan Yetişkinliğe Geçiş
Bir önceki yazımızda yetişkin ve çocuk birey arasındaki bakış açısı ve yaşam biçimi farklarını ortaya koymuştuk. Şimdi bu yazıda, kişinin yetişkin olması için geçmesi gereken etaplardan bahsedeceğiz. Demiştik ki ergenliğe kadar çocuk birey içe dönük bir yapı sergiler. Fakat ergenlikle beraber bu durum değişmeye başlar….
Hayata Gerçekten Başlamak Bölüm 1: Yetişkinlik ve Çocukluk Arasındaki Fark
Bazı becerilere, sırf insan olduğumuz için, sırf bunlar insani şeyler diye doğuştan sahip olduğumuzu sanıyoruz. Mesela sevmek, mesela sağlıklı iletişim kurmak. Oysa her ne kadar potansiyelde bu becerilere sahip olsak da, onların sağlıklı bir seviyeye getirilmesi emek, çaba ve bilinç ister. Ne içimizde bir kıpırtı…
Beklentilerimizi Esnetmek, Yetişkince Hayal Kurmak Üzerine
Yetişkin olarak, çocuklar gibi hayal kuramıyoruz. Hayallerimize hep gerçeklik, ama daha çok da gerçekliğin olumsuz tarafları karışıyor. Ya da hayal etmeyi başarıyla tamamlasak bile, hemen arkasından şu cümleler geliyor: “ama böyle şeyler hayatta olmaz ki” veya “olsa bile onun da verdiği keyif geçer, yerine sıkıntılar…
“Kendini Sevmeyen Başkasını Sevemez” Sözünün Anlamı Üzerine
Hemen her yerde gördüğümüz, fikren katıldığımız ama pratikte ne demek olduğunu bilmediğimiz, hemen her mecranın da soyut ifadelerle izah etmeye çalıştığı bir laf. Pratik dökümünü bilmediğimiz çoğu şey gibi bu lafın da, iç ifadesini idrak edemiyoruz. Bir türlü içimize, hücrelerimize manası dolmayınca, hayatımızda uygulamak da…
Yüzünüzden Maskeleri Üstünüzden Kostümleri Atın!
Nedenini bir kenara bırakırsak, bu yazıda işlenemeyecek kadar çeşitli bilimsel veya teolojik sebepler öne sürülmekte çünkü, hepimiz belli bir karakterle geliriz dünyaya. Hepimizin zayıf noktaları ve güçlü yanları farklıdır. İnsanı inceleyen her alan bu farklılıkları belli özellikler doğrultusunda gruplandırmıştır. Jung’ın arketipleri, ya da Profesyonel koçluktaki…
İhtiyaçlarımıza Göre Tasarladığımız Hayat Versus Hayallerimizdeki Hayat
Yaşamımızda karşılanmayı bekleyen ihtiyaçlarımız vardır, bir de yapmak istediklerimiz. Bu ikisi birbiriyle bağlantısız, hatta aksi istikametlerde gibi görülürler ve bu sebeple insanlar, ihtiyaçlarını gidermeyi seçer, adına “olgunluk” diyerek. İhtiyaçlarımızın adı kişiden kişiye değişse de, temelde güvenlik talebine dayanırlar. Güvende olmak, bildiğimiz sularda kalmak isteriz, o…