Varlar ve Yoklar
Bütün hafta dostlukları düşünüp durdum. Eskiler, yeniler; hep görüşülüp aranın hep sıcacık tutulduğu, ve kenara bırakılmış olanlar….
Bütün hafta dostlukları düşünüp durdum. Eskiler, yeniler; hep görüşülüp aranın hep sıcacık tutulduğu, ve kenara bırakılmış olanlar….
Bir kadın… Bir erkek… Yıllarla ölçülen bir arkadaşlık… Ortak zamanlar, mekanlar, konular, arkadaşlar, tanıştırılan sevgililer… Onun günün…
Kumdan bir kale düşünün. Çevresine güzel su kanalları yapmış, düşmanlara karşı hendekler kazmışsınız. Yalnız öyle bir yere…
Büyümeyi ben istemedim. Kendiliğinden oldu. Bana kalsa süt dişlerim ve küt kesimli saçlarımlayine bisikletten düşüp dizimi kanatmak…
Şimdiden söyleyeyim bu yazı nasıl devam eder, hiçbir fikrim yok şu anda. Bu aralar beynim alıştığımdan biraz…
Taşınmak ne zor işmiş meğer hele de doğduğunuzdan beri oturduğunuz; çocukluğunuzu, gençliğinizi yaşadığınız, sokaklarını-caddelerini ve hatta esnaflarını…
Bugün ofiste masamın başında otururken bir anda dengem bozuldu koltuk bir yana ben bir yana savrulduk. Koltuğun…
“Yalnızlığım, yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin.” demiş ya şair Mehmet Teoman; ne de güzel söylemiş… Bu harikulade sözlerin…
Bugün babasız geçirdiğim ilk Babalar Günü. Seni 2 Aralık 2007’de 80 yaşında iken kaybettim. Doğum günümden bir…
Küçükken gizli gizli ağlardım. Hıçkırıklarım duyulmasın diye yastığa yüzümü gömer göz yaşlarına boğulur, öylece uyuya kalırdım. Ertesi…
Cemreler düştü! Bahar geldi! Hava şurup gibi, en sevdiğim rengini gösterdi bize dünya. Nasıl özlüyor insan değil…
Hayatımın bir buçuk yılına yakın bir zamanında her sabah ve her akşam Ankara- Polatlı yolunu gidip geldim….
Şu aralar özel e-mail adreslerimden birine şöyle bir mesaj bekliyorum: “Canım kızım, ölmüş falan değilim. Siz tembel…
Her yeni yıla gireceğimiz vakit, henüz içinde bulunduğumuz yıl ile geçmiş yıllar arasında bir kıyaslama içine…
Bundan daha güzel bir sabaha uyanmış mıydım, bilmiyorum. Muhtemelen evet, sadece farkına varamamışımdır… Vahim durum bu kadarla…
Yemedin… içmedin… görmedin… bilmedin… söylemedin… gitmedin… kaçmadın… yanmadın… yakmadın… yapmadın… Eh bu durumda yaşamadın… – Öyleyse ne…
Uzun zaman sonra yeniden buradayım işte… Birkaç aydır yazamamış olsam da ki bundan dolayı pişmanlık duymadığımı söyleyemeyeceğim,…
“Kaleminizi daha derine batırmaktan çekiniyor olabilir misiniz?” Bu soruyu geçenlerde derKİ’deki yazılarımı okuyan, önemsediğim ve değer verdiğim…
Yaşam içerisinde kalbimize girmeyi başarmış olan ve dolayısıyla bizim için artık vazgeçilmezkonumuna gelen her bir şey ansızın…
Sonbaharın geldiğini hatırlatan bir günün akşam saatlerinde,İstanbul’un en eski, en kalabalık meydanlarından birinde yürüyorum. İnce bir yağmurla…