Hayat Gerçekten Bu mu?
Kaç gündür ayağım üzerine basarken içimi acayip bir huzursuzluk kaplıyordu. Bir gariplik vardı ama bir türlü anlamlandıramıyordum. Ayağıma bir şeyler batıyor gibiydi, ama ayağımda terlik varken bu nasıl mümkün olabilirdi ki… Bugün ağrı iyice yoğunlaştı. Ayağımın üstüne basarken huzursuzluğum doruk noktasına ulaştı. Fakat ilginç olan…
Her Şey Sonsuz Bir Andır…
Uzun zamandır röportaj yapıyorum; soruları önden görmek isteyenlerle karşılaştım, yüz yüze sohbeti tercih edenleri gördüm, sorulardan ekleme çıkarma yapanları gördüm ama lütfen soru hazırlama diyene ilk kez rastladım. Neden böyle bir talebin oldu? Bunu istemekteki hedefin tam olarak ne? Her şey akışta güzel değil mi?…
Ondokuz
19. Ondokuz, başarmanın, fark yaratmanın, iz bırakmanın imzasıdır. Çünkü Ondokuz, Biz olmanın, ortak bir kuvvetle hareket etmenin, birlik, beraberlik ,uyum, ahenk içinde kocaman bir ruhun devasa bir takım olarak kendini ifade ettiği gizemli bir formüldür. 1 (Bir) Vahdeti, Tekliği; 9 (Dokuz) Kesreti, Çokluğu ifade eder….
Eviniz Sizi Mutlu Ediyor mu?
Bazen birilerinin güzelliğini anlatmak için çok güzel bir enerjisi var, pırıl pırıl parlıyor deriz. Pırıl pırıl parlayan insanlar kendilerine aynı ışıltıda evleri çekerler; düşük enerjide bir evin ışıldamaya yardımcı olması zordur. Her yeni güne gözlerimizi açtığımız evimiz bir nevi bizim yansımamız, enerji bedenimizin uzantısıdır; bize…
Sadece Küçük Bir Isırık
Bu sabah O’na bir soru sordum: “Beni seviyor musun?” Sonra sahile gittim. Denize doğru ilerledim. Ayaklarımı suya soktum. Halen soru içimdeydi. Birden fark ettim. Deniz beni reddetmiyordu, kumlar da, güneş de ve hafif titreten rüzgar da… Hepsi kabul ediyordu… O, sevgisini her an ifade ediyordu……
Hakikat Nerede!
Bilge ağacın altına oturmuşsun. Kafanda binbir düşünce… Içinden ediyorsun duanı ve geliyor sana duanın yanıtı… Ama o kadar gömülmüşsün ki düşünceler perdesine; duymuyorsun, görmüyorsun, almıyorsun… Tüm duaların yanıt bulur. Bulur da sen ne kadarını alırsın ki… Dersen ki eğer, evet duymak istiyorum sesini, görmek, hissetmek,…
“Kavl” Yayında…
Bir vakit deyiş nedir, nefes nedir bilmezdim. Hepsi benim için türküydü. Türkülere de zaten uzaktım, bizim evde yalnızca Türk Sanat Müziği dinlenirdi. Ne zaman türkü çıksa kanal değiştirildi. Bu sebeple Anadolu’muzun bu muazzam kültüründen mahrum kalmıştım. Mistik müzik denildiğinde de yurtdışı kaynaklı müzikler çıkıyordu karşıma…
İnsanlık için Yeni Bir Sayfa
Son günlerde bol bol düşünmeye vaktimiz oluyor. Haliyle kafamda yaşananlarla ilgili düşünceler dolanmakta. Sabah izlediğim bir videoda ünlü bir yazar insanlığın pek çok açıdan hasta durumda olduğunu ve bu salgının da hastalıklı tavırların bir yansıması olduğunu anlatıyordu. Belli bir açıdan baktığımızda doğruymuş gibi görünse de…
Domatesin Zaferi
Geçenlerde TV’de çok güzel bir belgesele daha rastladım. Adı “Domatesin Zaferi”. Konusu ise haliyle domates üzerine. Aslında domatesin bu kadar özel bir bitki olduğunu hiç düşünmemiştim. 15. Yüzyılda Peru’dan getiriliyor Avrupa’ya. O da denizciler sadece sarı çiçeklerini sevdikleri için. Sonradan zehirli zannedildiği için yenmiyor. Fakat…
Sığınak ve Mabed
TV’de bir belgesele rastladım, adı “Sığınak-Alplerde Yaşam Savaşı” adı. Alp dağlarında kıştan çıkan hayvanların yaşam sürecini anlatıyor. Belgesele bayıldım ve bazı notlar aldım. Paylaşmak istiyorum. Önce bir geyik ve kurt sürüsünün hikayesi ile başladı belgesel. Genç geyik yemek ararken, kurtlar da geyiği yemek istiyorlar. Ama…
Spiritüel Gezilerinizde Mutlaka Ziyaret Etmeniz Gereken 9 Kadim Nokta
Çocukluğundan itibaren dünyayı gezme hayalleri kuran, sonra da 17 yaşına gelince sırtına çantasını atıp o ülke senin bu ülke benim gezen insanlar vardır bu gezegende. Maalesef ben onlardan değilim. İlk defa pasaportum olduğunda 34 yaşındaydım ve o tarihe kadar Edirne’nin ötesine geçmemiştim. Aslında iki kere…
Öz’e Erim Yolculuğu
Bu satırları kimbilir kaç yüzyıllık bir Dardağan Ağacı’nın gölgesinde yazıyorum. Yaklaşık 14 gündür inzivada olduğum Sathamahal Gülistan’ımızın en özel noktalarının birisinde… ⠀ ⠀ Mersin’de tek başına geçirdiğim 2.5 aylık bir karantinanın ardından Gülistan’daki “Öz’e Erim” kampını görünce bir tarafım “nasıl olabilecek ki?” derken diğer yanım…
Bölüm 84: Şifacılık ve Anadolu
“Sonsuz Muhabbetler”de Reiki üstadı Gülüm Omay ile Hasan Sonsuz Çeliktaş, tasavvuf, Anadolu geleneklerinde şifacılık ve Anadolu’nun ruhsal açıdan Dünya’daki yeri üzerine söyleşi gerçekleştiriyorlar.
Bölüm 83: Ruhsal Şifacılık ve Reiki
“Sonsuz Muhabbetler”de Reiki Üstadı Gülüm Omay ile ruhsal şifacılığın hakikatinden başlayıp Reiki’nin nasıl bir kendini tanıma yolu olduğuna uzanan bir söyleşi gerçekleşiyor.
Bölüm 82: 4 Anlaşma – Rüyada Uyanmış Olmak – Don Miguel Ruiz, Jr
“Sonsuz Muhabbetler”in bu bölümüne Tolteklerin bilgeliğinin temsilcilerinden “Bağlanmanın Beş Seviyesi” kitabının da yazarı Don Miguel Ruiz, Jr konuk oluyor. “4 Anlaşma”, rüyada uyanmış olmak ve yaşam ve de ölüm üzerine gerçekleşiyor muhabbet.
Bölüm 81: Bilinçaltı Programlarımızı Nasıl Değiştirebiliriz? – Dr. Bruce Lipton
“Sonsuz Muhabbetler”in bu bölümünün konuğu “İnancın Biyolojisi” kitabının da yazarı dünyaca ünlü biyolog Dr. Bruce Lipton. Bilinçaltı programlarımız hayatlarımızı nasıl etkiler ve de bu bilinçaltı programlarını nasıl dönüştürebiliriz? Dr. Lipton’dan dinliyoruz.
Zerresin Ancak Tüm Kainata Gebesin
Malumunuz tüm yaratılışın temel yapı taşı atomlar. Atomlar da proton, elektron ve nötronlardan oluşmakta. Hepimiz belirli frekanslarda titreşen atomlar ve aslında fotonlarız. Yaşamın kaynağının Sirius yıldızından geldiği söylenir birçok inanışta ve bu yıldızın Türk kültünde adı da “Demir Kazık” yıldızıdır. Bildiğiniz gibi demirin atomik cetvelde…
Sonsuz Muhabbbetler (Bölüm 80: Sonsuzluğun Ustası)
“Sonsuz Muhabbetler”in bu bölümünde Hasan Sonsuz Çeliktaş’ın yeni kitabı “Sonsuzluğun Ustası” üzerine Cemre Melis Çınar’ın sunuculuğunda, yazar ile bir söyleşi gerçekleşiyor.
Kendimden Kendime…
Mavi gözlü şairin “Bugün pazar… Bugün, beni ilk defa Güneşe çıkardılar…” dediği gibi bir gündü, ilk defa çıkıyormuş gibiydi sokağa. O an nereye çıktığı zerre umurunda değildi, dört gündür sırtının tüm kıvrımlarının çıktığı kahverengi kanepesinden zorla da olsa kendini dışarı çıkarmak, göğe bakmak yeterdi. Ve…
72 Milleti Bir Gören İnsan…
“Hakikat hastalık gibidir, paylaşılmadıkça kurtulunamaz” diyor, Fransız düşünürü J. Baudrillard. İnsan, hakikat içerdiğine güçlü bir şekilde inandığı düşünceleri aktarmaya dair büyük bir itilim duyuyor…”Yazmazsam Delirecektim” diyen Sait Faik gibi, kalemini yontup oturuyor masa başına… Dünyada ve ülkemizde, insanlığın büyük bir hızla içine düştüğü irtifa kayıpları…