Doğulu bir kavrama, son derece Batılı bir bakışı yansıtıyor benim başlığım. Ama naparsınız ki bizler, Feng Shui’nin doğduğu toprakların batısında kalıyoruz ve haliyle ona batıdan bakıyoruz. Yaşadığımız dünya düzeni gereği de işin öyle felsefesi, doğası vs. pek de umurumuzda değil nasılsa, ki bizim doğulu tekniklere yaklaşımımızda da temel problem budur. Sen saatlerce tarihçesini, felsefesini anlat, dinleyenin aklında sadece şu soru vardır: “Kardeşim geç laga lugayı, sen sadede gel. Bu ne işe yarar, daha da önemlisi benim işime yarar mı?” Konu Feng Shui olunca da benim bu soruya direk yanıtımı vererek bitireyim bu paragrafı: Evet kardeşim, hem de çok yarar. Peki nasıl mı?..
Feng Shui denildiğinde önce bir durur bakarsınız, sonra sorarsınız “nedir bu?” diye, sonra size açıklamalar yapılır siz bir “hımmm” çekersiniz; sonra evinize gittiğinizde arkadaşla chatlerken arada bir web sitesiden genel bilgi okursunuz; en sonunda da arkadaş muhabbetinde “Feng Shui diye bir şey duydum, böyle böyleymiş” gibi hafif ilgiyle söylediğinizde de, karşınızdan “ya bırak allahını seversen, evinin köşelerine çiçek, böcek, bambu koyuyormuşsun da hayatı düzeliyormuş, hurafe bunlar hurafe. Dışarda millet aç, nelerle uğraşıyorlar” yanıtını alır ve köşenize çekilirsiniz. Eğer benim gibi merakınız devam eder de bir Feng Shui kitabı alırsanız, kafanız allak bullak olabilir çünkü bir sürü kavram vardır ve işin daha da beteri evinizin içinde yönleri bulmanız gerekiyordur. Bu da, yönlerle olan ilişkisi dünyanın neresine giderse gitsin “burada Kıble nerdedir acep”le sınırlı olan bir milletin evlatları için zor zanaattır. Sonunda da kafanız karışabilir ve “yemişim Feng’i de Shui’yi de…” deyip bırakabilirsiniz daha başlamadan her şeyi.
Benim Feng Shui ile olan ilişkim aynen böyle başlamıştı, taa ki sevgili Reiki Hocam Gülüm, bana aldığı Feng Shui kursunda öğrendiklerini aktarana kadar. Onun öğrendiği sistemin yönlerle falan işi yoktu ve uygulanması çok da kolaydı. Daha sonradan Feng Shui öğretisi içinde farklı akımların olduğunu öğrendim ve bu benim öğrendiğim sistem de Batılılar için düzenlenmiş bir Feng Shui öğretisiydi. Doğu dünyasında Feng Shui öğretisi diye bir öğreti yok aslında (bizim öğreti olarak anladığımız biçimiyle), çünkü onlarda zaten herşey Feng Shui’ye göre ayarlanmış. Şehirlerinin, binalarının, evlerinin yapılışında Feng Shui hep uygulanıyor ve onlar için ekstra bir öğreti değil bu. Amma velakin Feng Shui, yurdumun güzel müteahhitlerinin iki ayda diktiği ve değil Feng Shui, estetik ilkelere bile uymayan apartmanlarda yaşayan bizlere ulaştığı vakit, bizim ev düzenlerimize uyum gösteremiyor haliyle ve burada da “Siyah Şapka Okulu”nun Feng Shui öğreti sistemi devreye giriyor. Fakat bu sistemi anlatmadan önce çok kısa bir Feng Shui nedir hatırlatması yapmak istiyorum sizlere: Feng Çince’de “rüzgar”, Shui ise “su” anlamına gelir. Modern batı dünyasının ancak 20. yüzyılın son yarısında rahat ve dengeli yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak onayladığı “ergonomi”, özetle çevreyi en etkili ve en işlevsel biçimde kullanma, eşyaları, araç gereçleri, bu anlayışa hizmet edecek biçimde üretme ve yerleştirme sanatıdır. Bu bağlamda Feng Shui’yi “Çin Ergonomisi” olarak nitelendirebiliriz ki Çinliler, ergonomi bilgisini batılılardan binlerce yıl önce keşfetmişlerdir.
Peki laga lugayı keselim de sadede gelelim: nasıl uygulayacağız biz bu Feng Shui’yi ve bize ne sağlayacak? Benim öğrendiğim ve evimde uyguladığım sistem yönleri değil, evinizin kapısını baz alıyor. Yani sırtınızı kapıya veriyorsunuz ve kapınızın yerine göre bagua haritanızı çıkartıyorsunuz. Bagua haritası da evinizin planına ve kapınızın yerine göre, hangi köşenin, hangi anlamı taşıdığının planı. Bunu çok somut bir örnekle anlatmam gerekirse: hayatımda hayat eşimi aradığım bir dönemde rastladım Feng Shui’ye ve hocamdan evinin ilişkiler köşesine öpüşen bir çift heykeli koymam yönünde öneri aldım. Gittim bir hediyelik eşya dükkanına ve bana en uyduğunu düşünen öpüşen çift figürünü aldım ve ilişkiler köşeme koydum. Aldığım figür mumluk olduğu için de pembe kalpli iki tane mum alıp, figüre ekledim. Aradan üç ay geçti ve ben –şu anda evli olduğum- kız arkadaşım Talia’ya heykeli gösterirken, heykeldeki kadın figürünün nerdeyse Talia’nın aynısı olduğunu şaşkınlıkla fark ettim. Daha başka köşelerdeki çalışmalarımdan da şaşırtıcı sonuçlar alınca, Feng Shui’nin hiç de öyle yabana atılır bir şey olmadığını kabul ettim, şu anda da zaten evimde uyguluyor ve sürekli etkilerini görüyorum.
Yukarıdaki paragraftaki verdiğim örnek, “ilişkiler” köşesine dair bir çalışma örneğiydi. Feng Shui de “varlık, şan şöhret, ilişkiler, yaratıcılık, yardımcı insanlar ve seyahat, kariyer, bilgi, aile ilişkileri” olmak üzere sekiz köşe daha var. (Bir de sekiz köşenin ortasında sağlık alanı) Bunların her birinin özelliklerini, evinizin içinde köşelerin tespitini nasıl yapabileceğinize ve bu köşelerde hangi tip objeleri kullanılabileceğinize dair bilgilendirmeyi çeşitli kitaplardan ve kaynaklardan öğrenebilirsiniz. Ben de zaten yazımın sonunda size birkaç kitap önereceğim. Ama aslında en güzel öğrenme yöntemi bir bilene sormak, tabii bu bilenin de kim olacağını bulmak için biraz araştırmanız gerekiyor.
Son olarak aslında tüm bu Feng Shui uygulamaları esnasında öğrendiğim bir şeyi söylemek istiyorum, ki benim Feng Shui anlayışımda da bu yatıyor: Önemli olan sizin o köşeye hangi objeyi koyduğunuz değil, taşıdığınız niyet. Evinizin köşesine koyduğunuz o obje de sizin niyetiniz sembolü aslında. Benim örneğimde, ben hayat arkadaşımı bulmayı çok istiyordum ve onu sembolize etmek için o figürü, o köşeye koydum. Baktıkça da hatırladım zaten niyetimi. Niyetimle birleşen sembol de enerji akışını kolaylaştırdı ve durum gerçekleşti. Ha diyebilirsiniz ki o niyeti taşıyorsan zaten olacaktı, evet belki, ama bu gerçekleşene kadar o kadar sıkıntı yaşamıştım ki sanki bir şeyler benim, onunla tanışmama engel gibiydi ve bu öğreti işi kolaylaştırmama ve engeli kaldırmama yardım etti diye düşünüyorum. Zaten aslında Feng Shui de sadece inançlarla açıklanan bir öğreti değil, binlerce yıllık araştırma ve yöntemlerle ortaya çıkmış bir sistem.
Öğrenin, deneyin ve etkilerini görün…
Önerdiğim Kaynaklar:
Batılılar için Feng Shui – Terah Katryn Collins (Dharma Yayınları)
Daha İyi Bir Yaşam için Feng Shui İpuçları – David Daniel Kennedy (Klan Yayınları)