Gywneth Paltrow’la Chris Martin yeni doğan kız çocuklarına Apple yani Elma adını vermişler. Benim bir kız çocuğum olsa ve orijinal bir isim vermek istersem adını kesin Cananga Odarata koyarım. Çingene güzeli gibi olur, neşeli mi neşeli, kıpır kıpır. Bir yaniyla bilge, anac, sevecen bir yaniyla kiskirtici, bastan cikaran dilber; Kananga. Bir arkadasim yağını kokladığı vakit, tam bir kadın; kız çocuğu, gen. kız falan değil demişti.

Çiçeğinden çıkan yağ koklandığı vakit tuhaf ediyor insani. Yusyuvarlak, ağız dolusu, başından aşağı üstüne sinen, kokladıktan sonra bir sure unutulamaz bir koku. Bu nedenle herkesin harcı değil. Kimilerine bir damlası bile çok geliyor, baş ağrısı yapıyor.

Eğer bir kaç uçucu yağ birden karıştırılırsa en çok Kananga orada olduğunu söyler, diğer yağlara karışıp yeni sinerjiye katkıda bulunsa da varlığının hissedilmesini ister. Koklamayanlar için fikir vermeye çalışırsam; bazı kaynaklarda yasemin ile badem karışımı olduğunu yazıyor.              

Yaygın adı Ylang ylang (Malezyaca), “çiçeklerin çiçeği” demekmiş. Uçucu yağ alırken de Ylang Ylang olarak alınmalıdır. Kananga yağı / Cananga essential oils ağacın çiçek kısımlarından değil başka kısımlarından çıkarılabilmektedir ki bu da yağa bambaşka kimyasal özellikte olur. Ağacın çiçekleri pembe, mavimsi ye da sarı renkte olabilir. Uçucu yağ genellikle sarı olanından çıkarılmaktadır. Afrodizyak olarak unu, eski zamanlarda Endonezya’da yeni evlililerin gerdek yataklarına çiçeklerin serpiştirilmesi geleneğine kadar uzanır.

 

Afrodizyak etkisinin kadınlar üzerinde daha etkili olduğu kabul edilmektedir ve frijite karşı kullanılabilir. Bu  etki kadını vahşileştirip cinsel arzuları fütursuzca çoğaltmaktan ziyade kadına kendi özgüvenini getirip içsel korkuları, kızgınlıkları, üzüntüleri, suçluluk duygularını uzaklaştırmak suretiyle çıkar. Dolayısıyla kişinin kalbini hafifletip neşelendirir, dışa dondurur,  kendi tecrübemden söyleyeyim durduk yerde şarki söyleyip dans ettirir. Çok nazik, sevecen, yumuşacık bir etkidir bu. Kısaca afrodizyak kelimesiyle kimilerimizin kafasında  oluşan gözü donmuş insan manzarasından farklı bir durumdur.

Parfümeri endüstrisinde kullanılan en önemli yağlardan biridir. Meşhur  Fransız parfümlerinde Kananga, gül, bergamot, ve vanilya kullanılmıştır.

Kananga’nin en önemli özelliği olan sakinleştirici ve sağlamlaştırıcı etkisi, sinir sistemi üzerinde güçlüdür. Şok, kızgınlık ve ye korkuyla ortaya çıkan bir durum meydana geldiğinde anında kullanılırsa kan basıncını düşürür, nefes alışı ve kalp atışını yavaşlatır. Bazı depresyon durumlarında da etkili olmaktadır.

İşyerlerinde, isteyemeyen problemlerin ortaya çıktığı ortamlarda bu yağ kullanıldığı vakit çevreye sakinlik verir. Aşırı çalışma, stresle ortaya çıkan rahatlayamama, uyuyamama karsı kullanılabilir.

Doğu’da, Kananga’nın yatıştırıcı ve destekleyici etkisinin kalp üzerindeki olumlu etkileri fark edilmiştir. Aşırı ve düzensiz kalp atışı durumlarında kullanılmıştır.

Kananga’nın epilepsiden, şeker hastalığına, cilt ve saç bakımına kadar uzanan geniş ve güvenli bir kullanım alanı vardır. Yine de ısrarla belirtmekte yarar var ki uçucu yağlar ve şifalı bitkiler kullanılırken dozaj ve uygulama konusunda bir bilene danışmak gerekmektedir. Her yararlı şey aşırı ve yanlış kullanımda kolaylıkla zehire dönüşebilir.

“Çiçeklerin Çiçeği” bir yandan bizi cennetin huzurunda sakinleştirirken, bir yandan tropikal adaların sıcak, kışkırtıcı güneşini getirir. Bizi dışa açar ama kendi içimizde sağlamlaştırır, bu nedenle de gerçek bir birleştiricidir. Ben daha fazla dayanamayıp gidiyorum şimdi, söylenecek şarkılar, dansetecek ruh ve beden sabırsızlanıyor.
 

Yararlanilan kaynaklar:

Nerys Purchon’s Handsbook of Aromatherapy

The Art of Aromatherapy, Robert Tissarand.

Aromatherapy for Healing Spirit, Gabriel Mojay

Feyza Hepözden