Bütün pahalı şeyler güzeldir diye, onu da deneme gereği duyuyorsun. Kesinlikle öyle düşünüyorsun zaten ve denemeye başlıyorsun, bir daha başlıyorsun... Baktın ki, başlamaların, ‘bir daha’ların arkası kesilmiyor, bir şekilde kaçmak istiyorsun ama bir yandan da kaçmak istemiyorsun, çünkü HOŞUNA GİDİYOR!

Esen:  Ne hissediyorsun ki hoşuna gidiyor?
Her şey zevkli zaten, gitmeye başlarken bile burnuna kokusu, damağına tadı geliyor işte onun o muhteşem rahatlığını düşünerek yola çıkıyorsun...

E: Bu, ne hissetmekle eşdeğer ki? İşin ruhuna girelim biraz...
Bir eroinmana eroinden daha güzel bir şey olduğunu anlatabilir misin? İşte kokain de bununla eşdeğer! Alırsın ve vücudunda geri kalan bir titreme ve ardından koskocaman bir fısıltıya dönüşüyor her şey... Tatlı bir fısıltı... Ondan sonraki dakikalarda eğer yanınızda birisi varsa, büyük bir eğlence başlar. Sıra ondadır, sabırsızlıkla sıranın sana gelmesini beklersin ve sıra sana gelir... İkinciden sonra ilkinden daha fazla hissedersin. Titremeler... Fısıltılar... Rahatlamalar... Oturduğun yer o kadar güzel gelir ki, o kadar rahat gelir ki...
Bir gün hiç içmemiş insanların yanına gitmiştim, onlar da ilk kez denemek istiyorlardı. 3 kişiydik, bir tanesi içeri gitti, ben hazırlamaya başladım, diğeri bana ne yaptığımı sordu. “Gerçekten de bilmiyor musun?” dedim. Bilmediğini söyledi ve denemek istediğini ekledi. O zamanlar bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyordum, hiç öyle hissetmiyordum da, tersine zevkli bile geliyordu ve arkadaşımla içmeye başladık, o ilk kez içtiği için kendisine hiç bir şey olmadığını söylüyordu hep. Ben de bunun üzerine ona, şu anda içeriye başka birisi gelse bizim normal olmadığımızı anlar dedim. Biz konuşmaya devam ederken üçüncü arkadaşımız içeriye girdi ve bize, “İçmeye mi başladınız” dedi. Öbür arkadaşıma dönüp güldüm, “gördün mü?” Çocuk şok olmuştu!

E: Fiziksel olarak nasıl hissediyorsun?
Kendini iyi hissediyorsun ama bir çöküntülük var, biraz da ufak bir panik atak durumu, dinçsin ama çöküksün ama düşündüğünüz şekilde bir çöküntülük değil! Çöküntülüğün birden çok hali vardır...
Baygınsındır ama kalkabilecek durumdasındır. Çok dinçsindir ama kalkabilecek halin bile yoktur aslında...

E: Ruh halin nasıl oluyor?
Ruh hali! EN ÖNEMLİSİ DE BU!
Benim ruh halimi soracak olursan, biraz panik atak, biraz da klostrofobi ama bunları eğlenceli şekilde düşünün. Zaten her şey eğlenmek için değil mi?

E: Bunları eğlenceli hayal etmek biraz güç...
Bu işin en eğlenceli yeri, partiye gidip haz alarak dans etmek. Bir gün bir partide iken, bir sürü insanın ‘ucuz’ uyuşturucu kullandığını gördüm. Demiştim ya, kalite, uyuşturucu da bile fiyatlar fark ediyor! Dans ederken bazı insanlarla göz göze gelirsin, o an, birkaç sene önce kullandığın uyuşturucuları hatırlarsın, bu öyle bir şeydir ki dans edersin, aynı anda birileriyle göz göze gelirsin ve aynı anda da birden fazla şey düşünebilirsin, bir de sana hissettirdiği bir sürü his... Ve bu çok pahalı bir zevktir. Zaten  her şeyin bir bedeli yok mu?
Ya da bir an bir ağaca bakarsın “aman tanrım ne kadar güzel bir ağaç” dersin, o sanki hayatında hiç görmediğin bir şeydir, o kadar güzel etkileyicidir ki ve aynı anda “lanet olsun örümcek!” dersin, ağacın üzerinde görüp, her şey böyle bir koşuşturmaya dönüşür. Aynı anda birden fazla kişilik değişikliği, ama bunlara biraz daha eğlence katın!
Mesela meditasyon yaparak içinize ulaşırsınız ve kusursuz bir huzur bulursunuz orada, işte meditasyon yapmadan o noktaya ulaşmanın kısa yolu bu!

E: Ama her eğlence bitmez mi?
Bu da bir yere kadar sürüyor... Sonra kendinize ve etrafınıza zarar vermeye başlıyorsunuz. Ben de zamanla başlamıştım... Sanki varlığım insanlara zarar veriyordu. Sabah uyandığımda inanılmaz baş ağrıları, yoğun bir sıkıntı ve hiç durmayan öksürükler... İşte bunlar hiç eğlenceli değildi çünkü eğlence bitmişti. Artık her defasında güzelleşen şeyler, her seferinde kötüleşmeye başlıyordu...

Bırakmaya çalıştığım süre içerisinde gerçekten yirmi yaş yaşlandığımı hissettim, fiziksel olarak yaşlanmasam da, ruhsal olarak çökmüştüm ve yaşlanmıştım. Uzun bir süreden sonra başardım, üç sene geçti ve hala ilk günkü gibi başarmanın tedirgin bir mutluluğu... Bunu kullandığım için onun verdiği hisleri hala hissedebiliyorum o yüzden size şöyle söyleyeyim, hem pişmanım hem pişman değilim.

Bir zamanlar biri bana bir şaka yapmıştı, çok eğlendim, sonra aynı şakayı ben de başkalarına yaptım, şüphesiz onlar da çok eğlendi ama artık ben şaka kaldırmıyorum! Zaten her şakanın altında bir gerçek yok mu? Bu nedenle belki de kendimi çok seviyorum!

Bu sohbet ve içtenliği için Kaan'a çok teşekkür ediyorum...

Kokain bir  uyuşturucu değildir. Narkotik ajanlar arasında 'UYARICILAR' başlığı altında incelenir, kafein, nikotin vb. gibi. Bu nedenle kokain mutluluk vermez. Mutlu edici durumu daha yoğun yaşatır. Etki süresi (30 dakikayı geçtiği nadirdir) boyunca algıların daha açık olmasını ve bağımlının kendini daha enerjik hissetmesini sağlar. Fakat bu bir günlük enerjinin hızla çekilerek bir saatte kullanılması gibidir. Bağımlı çok kısa bir süre sonra yıkım yaşar. Kokain kalp krizi, psikoz, inme ve ani ölüme neden olabilir. Bir kaç kere kullanım ile bağımlı olunabilir, bağımlılık riski çok yüksektir. Bir çok insan bırakmak için profesyonel yardıma ihtiyaç duyar.

Konuk Yazar