Usta şair Cahit Sıtkı Tarancı, başlıkta bir mısrasını sunduğum “35 Yaş” şiirinde ayva ve narın sonbaharı dolayısıyla hüznü, dolayısıyla ölümü hatırlattığından dem vurur. Bu iki öksüz ve yetim meyvenin ölümle birlikte anılması ne derece doğrudur?

Bu meyveler bence umudu ve yaşamı sembolize eder. Bu iki meyve sonbaharın hüznünde toprağın kara rengine en güzel kontrastı oluşturur, yeşilini yitirmiş ağaçlara canlı renkler giydirir ve umutsuzluk tablosunu renklendirip, hüznü boyar. Onlar yaklaşan kıştan sonra gelecek yeşilin habercisi iki masum renktir. Kırmızı seksi ve gücü temsil eder. Sarı güneş ışığının ve altının rengidir. Kendine güveni ve dehayı sembolize eder. İkisi de meyve olduğu için hayat doludur. Her şeyin ötesinde, onlar sağlık deposudur. Doğanın bize sunduğu dayanıklı, besleyici ve şifalı iki nimettir.
Her ikisi de antik toplumların aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in (Romalılarda Venüs, Babilliler’de İştar) kutsal meyveleridir. Venüs’ün “altın elması” ayvadır. Resimlerde kendisine Paris’in ödül olarak verdiği ayva ile tasvir edilir. Eski kültürlerde ayva aşk ve mutluluğu sembolize ediyordu. Evli çiftin bir ayvayı paylaşmasının sembolik anlamı vardı.
Ayvanın dünyaya Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında yer alan Yukarı Mezopotamya’dan yayıldığı sanılmaktadır. O bölge tarihte pek çok uygarlığa mekân olmuştur ve dini kitaplarda adı “cennet bahçesi” diye anılan bölgedir. Yani, ayvanın anavatanı Türkiye’dir. Gerçekten Türkiye dünya ayva üretiminin %25’ini yapmaktadır. Türkiye’den sonra en çok ayva üreten Çin dünya üretiminin ancak %9’unu karşılamaktadır.
Nar Afrodit’in kutsal meyvesidir. Nar meyvesi, sahip olduğu çok sayıda tohum ve kırmızı rengiyle kadının üretkenliğini ve bekâretin evlilikle kaybedilmesini sembolize eder. Antik kültürler için kadınlığı en güçlü temsil eden meyvedir.
Çoğu Yahudi ve Hıristiyan din bilginlerine göre Adem ve Havva’ya cennette cinselliği hatırlatan meyve elma değil, nardır. Kimine göre ise o meyve ayvadır, yani Venüs’ün “altın elması”. Mitoloji her ikisini de cennet’e yakıştırmakta ve cennet meyveleri olduğunu vurgulamaktadır.
Ayva hem çiğ, hem pişmiş hem de komposto, marmelat ve reçeli halinde zevkle yenen bir meyvedir. Nar hem çiğ olarak yenen, hem de suyu, pekmezi, ekşisi yararlı bir besin kaynağıdır.
Anadolu’da asırlardır tüketilmekte olan bu iki meyve son yıllarda başka ülkelerce de keşfedilmiştir. Yapılan araştırmalar, bu iki meyvenin sağlığımız için yararlı kullanımlarını ortaya koymaktadır.
Narın kırmızı renginden sorumlu olan maddeler antosiyaninlerdir. Bu maddeler aynı zamanda güçlü antioksidanlardır. Nar suyunun kırmızı şarap ve yeşil çaya nazaran üç misli daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Nar suyu damar sertliğine karşı güçlü etkiye sahiptir.
Nar tohumunda bulunan ve soğukta sıkarak hazırlanan nar çekirdeği yağının da antioksidan etkileri gösterilmiştir. Nar suyunda ayrıca organik asitler ve şekerler bulunur. Tatlı ve mayhoş lezzetinden bu maddeler sorumludur. Kabukta bulunan tanenler sıkılma esnasında suya geçtiğinden ağızda buruk bir lezzet bırakır.
Nar kabuğu tanenlerinin antioksidan ve anti-tümör etkileri bilinmektedir. Nar kabuğunda tanen yanında alkaloit ve glikozitler de bulunur. Nar kabuğu ishal kesici ve kurt düşürücü özelliğe sahiptir, dizanteride kullanılır. Meyve kabuğu ekstresinin güçlü virüs ve mikrop öldürücü özelliği vardır. Ciltteki ve genital organlardaki enfeksiyonlara karşı etkilidir. Yara iyileştirici özelliği vardır.
Nar çiçeklerinden hazırlanan sulu-alkollü ekstrenin kan şekerini düşürücü özelliğinden ötürü şeker hastalığında kullanıldığı Hindistan’da yapılan bir araştırmada gösterilmiştir.
Ayva meyvesi ishal kesicidir. Bunun için kompostosu veya balla karıştırılmış usaresi yenir. Hazımsızlık sorunlarını da giderir. Ayva çekirdeği müsilaj içerdiğinden ılık suda bırakılırsa dış çeperi jölemsi bir hal alır. Bu jölemsi sıvı sindirim sisteminde oluşan yaralar ile cilt yaralarında yumuşatıcı ve iyileştirici etki gösterir. Gargara halinde boğaz hastalıklarında kullanılır. Ayva meyvesi vitamin, bilhassa C vitamini, ve mikro-elementlerce zengindir. %3’lük ayva yaprağı çayı uykusuzluk ve asabiyet hallerinde yararlıdır. Yaprak ve meyvelerin antioksidan etkili oldukları gösterilmiştir. Yaprak ve meyvelerden hazırlanan sulu preparatların kalp hastalıklarında, basurda, astım ve öksürükte yararlı olduğu bildirilmiştir.
Her iki meyvenin de tam mevsimi…
Nar suyuyla, ayva suyunu karıştırıp içmeye ne dersiniz?

 

Hüsnü Can Başer