Delikanlı bebek emzik emmez. Memenin aslı varken çakmasıyla yetinmez, yetindirmeye çalışanlara emziği tükürerek tavrını koyar.

Delikanlı bebek suyunu biberonla da içmez. “Oradan küçük bir çay bardağı içinde su kap gel koçum”u ifade eden brrrr efektini yapar ve birileri onun adına suyunu getirir; içirir.

Delikanlı bebek emeklemez. Zamanı geldiğinde ‘hadi bana müsaade, çok oturduk’ deyip kalkıp yürümeye başlar; gerekirse çevredekilerden kısa bir süre destek almaktan çekinmez.

Delikanlı bebek, meme peşinde koşmaz. Annesini gördüğünde eliyle memeyi işaret eder ve ağzını açıp bekler. Anne anlamamışsa bir kükrer ve anlaması sağlanır.

Delikanlı bebek, öyle çıngırakla falan da oynamaz. Bırakırsın TV sehpasının yanına Digitürk kanallarını değiştirerek, VHS videonun içine elini sokarak, hiç olmadı babasının DVD’lerini devirerek eğlenir. Cep telefonlarını ve uzaktan kumandaları yere atmanın tadına varır.

Delikanlı bebek, fazla ağlamaz. İki çığırdığında çevredekiler el pençe divan olmazsa, bir iki kere de kükrer, çevresindekilerden halen tepki yoksa öyle bir kükrer ki tüm apartmanı ayağa kaldırır.

Delikanlı bebek, öyle özel hazırlanmış bebek çorbalarına falan tenezzül etmez. Kumru, döner, urfa dürüm, ciğer kebap gibi güzelliklerden nasiplenmesini bilir. Hatta masada süs biberi bulursa anında atlar, canı yandığında da sadece gözlerinden hafifçe bir damla gelir, ama ağlamaz.

Delikanlı bebek, arabaya bindiğinde öne geçmek için kükremeyi basar. Geçer geçmez de önce vites koluna atlar. Bu vites kolunda niye tespih yok diye de ters bir bakış atar. Ama hareket zamanı geldiğinde de arkadaki tahtına kurulmasını bilir.

Delikanlı bebek, beze kaka yapmayı sevmez. Annesi babası altındaki çişi yıkamak için lavaboya götürdüklerinde anında ne varsa koyar, üst başı birbirine katar; ama racondan asla taviz vermez.

Delikanlı bebek, öyle kolay uyumaz. Uyutma çabalarına tavrını koyar. Yorulduğunda çaktırmadan gözlerini dinlendirir, ama en ufak seste sıçrayıp gününe kaldığı yerden devam eder.

(Raconu bana öğreten oğlum Özün Dünya’ya sevgilerimle…)