Kamusal Talan
Atatürk Kültür Merkezi tartışmalarıyla başlamış gibi görünen ancak zamanla daha farklı noktalara (görünür / görünmez) sirayet eden bir politikayı birçokları gibi şaşkınlıkla izleyenlerden biriyim. Çoğunlukla meydan mantalitesinin iç edilmesi üzerine konsantre olan yapılanma, yoksun olduğu estetiğin yanında hiçbir mantığa hizmet etmeyen yönüyle de bir avuç…
Dünyanın Fişi
20. yüzyılın ilk yarısına damgasını vuran ünlü kahin Edgar Cayce, Atlantis’in batışını Poseydia’daki Güneş Tapınağı’na yerleştirilen “Ateş Taşı”na bağlar. Güneş enerjisini prizmalar vasıtasıyla yoğunlaştıran bu mekanizmanın patlayışı, hem koca bir uygarlığı hem de bu uygarlığın eriştiği yüksek teknolojiyi bir çırpıda yok eder. Aslında kötüye giden,…
İyi Şarap, İyi İnsan Gibidir
Sabah kahvaltısına şarapla başlayacak kadar kendisiyle sıkıfıkı olduğumuz günlerde de sorulan en kazık sorulardan biriydi. “İyi şarap nedir?” Cevabın zor olmasından değil, anlatmak için epey geriye, üzümün bağlardaki yolculuğuna dönme gerekliliği ve her zamanki gibi buna o anda vakit olmaması durumu. Dolayısıyla şu kısa tanımı…
Endirekt Zaferler
Geçtiğimiz sene bugünlerde bilmiyorum ne yapıyordunuz? Bazen seviyorum bir şeylerin üzerinden geçmeyi… Eskiden resim yaptığımda da başka renk bir kalemle, çizgilerin üstünden geçerdim. Hiç taşırmadan, yalpalamadan, orijinalini bozmadan… Günlük tutma fikrim de bu mantıktan yola çıkarak başladı. Her gün bir önceki senenin aynı tarihinde neler…
Sahibinden Kelepir Hayatlar
Klişe bile olsa geride kalanların gözyaşlarına sorti yaptıran bir soru cümlesidir: “Merhumu nasıl bilirdiniz?” Oysa bence asıl cevap hakkı gidene tanınmalıdır; “Hayatı nasıl buldunuz?” sorusuna karşılık… Peki bırakın hayatı nasıl bulduğunuzu, hayatın sizi nasıl bulduğunu hiç düşündünüz mü? Size sağlanan bu hak üzerinden bir puanlama…
Bazen Anlatabilmek için Susmak Gerekir
Ne yaşandığı ve hissedildiği gizli kalsın!Sadece bir olaydan sonra gelip de yerleşen o suskunluk hissinden bahsediyorum. Dışarıdan çok dingin gibi görünen ama içerde fırtınalar koparan; biraz yalnızlaştıran, kısmen anlamsızlaştıran o heykellere özgü asil eylemsizlik… İnsanın üstüne çöken gizemli sis ;“Sessizlik” Her söz sessizliğe, her ses…
Ne İnsanlar Gördüm Zaten Yoktular!
İnsanın tarihiyle ilgili evrimsel ve kültürel anlamda çeşitli kaynaklarda yazılı bilgilere rastlamamız mümkün. Ancak “insan” olmanın tarihi deyince elbette ki bu kadar kesin konuşamıyoruz. Nedir insan olmak dedikleri? Neye bakılır, neyle ölçülür, nasıl örneklendirilir? Aslında “insan” olarak dünyaya gelmek, skorun daha baştan farkla başlaması… Nefes…
Pardon, Elbiseniz Kaç Watt?
Güneş yüzünü gösterdi göstereli “yaza merhaba” partileriyle içi içine sığmayan şıkır şıkır hanfendiler geceleri süslemeye başladı. Sanırım eski yazlara göre daha parlak bir kuşakla karşı karşıyayız. Rengarenk boncuklar, ışıl ışıl çantalar ve birbirinden pırıltılı ayakkabılar bu güzel yaz aylarına nasıl da yakışıyorlar. Ancak bir…
Bence Gidiyorum…
Yolculuk kelimesini ne zaman duysam, huzur bordürlü bir hüzün döşenir içime.. Hangi araçla veya nereye gidiliyor olduğu pek önemli değil hüznün coğrafik şemasını çıkarmam için…Basit bir yola çıkma hadisesinden çok, alışılmış bir yerden uzaklaşma ve yabancılaşmayla eş zamanlıdır ki; iklimini, şivesini hatta belki haritadaki…
Dilek Evgin ile Dans
Dans… Hala kanıtlanmamış olsa da keşfedilmiş en eski sanat dalı…İnsanoğlunun “dil”i kullanmadan önceki tek ifade biçimi…Bedenden başlayıp ruha yayılan; veya ruhta başlayıp bedende tamamlanan bir devinim… Sadece onu icra edenlerin bedeninde yaşayan ve ölen; bu nedenle de icracıları arasında ayrı bir dilin, kültürün, yaşam tarzının…
Nev’le Yarım Kalan Sohbet
Yaklaşık 3 sene oluyor, sesi kulaklarımızla, sözleri ruhumuzla temas edeli…Hatta yıllar geçtikçe daha çok kişinin kalbine kazınıyor; sesiyle, ruhuyla, müziğiyle… Ben de tüm bu düşüncelerle hayatını müziğe adamış birine doğru yol alıyorum Galatasaray’da bir akşamüzeri. Kendi gölgeme basa basa, üstelik faili kendisi olan bir rastlantıya……
Şaibeli Gönderi
Aradan yıllar geçer ve siz, günlük bir gazetenin seri ilanlar sütunundaki yüksek tavanlı evlerden birinin kiralandığı emlakçının numarasını çeviriyor olarak bulursunuz kendinizi…Yeni teknoloji hatta mimariyle yapılmış onlarca ev birbirinden fazla sıfırlarla sütunları donatıyorken, nedense hatıraların, tarihin, dokunun, kokunun kazındığı yüzlerce senelik binalar diğerlerinden daha değerli…
Kafası Karışık Sevişgenler
Çarşafın baldıra dolandığı ve parmakların bir tüy edasıyla müstakbel sevgilinin sırtında asilce gezindiği o an, yanlış bir zamanda ama dürüstçe sorulmuş bu sorunun cevabı sizce ne olmalıydı? “Biz ne olacağız?” İşte birbirinin dokunsal alanına giren iki kişi arasındaki ilişkinin, hatta daha da tarafsız olmak…
Gelecekten Kareler
Konservatuarda okuduğum son yıl…20 yaşıma basmadan iki ay önce…Dudakları titreten bir soğukla süslenmiş yeniyıl sabahı… Gün ağarırken çıktığım sokakta birbirinden ürpertici köpek havlamaları dalgalar halinde kulaklarıma taşınıyor ve üşüyerek alacakaranlığa doğru yol alıyorum. Eve en yakın otobüs durağı beş yüz metre ötede, vücut ısım ise…
Bir Yıl, Kaç Yıldır?
Koca bir yılın geçtiği rivayet olunur takvimlerde… Ancak belki de üzerimizden, içimizden veya başımızdan geçen süre bir yıldan çok daha fazladır. Bıraktığı, eklediği ve götürdükleriyle koca diye nitelendirilen bir yıl aslında ne kadarlık bir zamanın yaşanmışlığını temsil eder, bilinmez… Özellikle gençlik yıllarında baş gösteren dinamik…
Ağır Meşrep Bir Yazı
“Seni bedenin için sevmiyorum. Bedenini bana vaat ettiği kişiliği taşıdığı için seviyorum!” Alain de Botton’un “Aşk Üzerine” adlı kitabında geçen bu cümleden asil bir koku almadım desem yalan olur. “Sevmenin asaleti olur mu?” diyeceksiniz. Keza dediyseniz, bundan sonraki satırlardan çok da haz etmeyeceğinizi bilmelisiniz. Artık…
Yalnızlık Halleri
Yaşadığınız kentin herhangi bir caddesinde koşuşturan o müthiş kalabalığın arasında veya uzun zamandır arzuladığınız bir tiyatro oyununa zar zor bilet bulup girdiğiniz o hınca hınç salonda aslında ne kadar yalnız olduğunuzu düşündünüz mü hiç? Hatta duşunuzu alıp koltuğa yayılmışken, size gelmeye karar veren bir sevgiliye…
Beraber ve Solo Aşklar
Hayatınızda biri mi var? Yoksa birileri mi? Açıkçası insan türleri çeşitlendikçe ortaya pek alışılmadık sonuçlar çıkıyor ve eskisi kadar nadir rastlanmayan bir gerçeği de yüzümüze haykırıyor. Aşklar çoğullaşıyor. Üstelik en tekil olanlar bile… Burada bahsettiğim şey, günümüzün popüler temalarından “ihanet” şıkkını güçlendirecek kadar basit…
Buyrun Bir de Buradan Alkışlayın…
Bazen parmağınızı bile oynatacak haliniz olmaz. Havalardan der geçer, bir vitamin alır, iki saat fazladan uyursunuz.Bazen ayakkabı ayağınızı vurur. Değil adım atmak, ayağınızı bilekten itibaren kesip bir kenara koymak istersiniz.Bazen canınız sıkkındır, karnınız ağrıyordur, muayyen gününüz gelmiştir, canınız tatlı çeker, saçlarınızı kestirmek istersiniz…Birbiriyle çok…
Esme “Aş” Kendini
Birinden ayrıldınız… Hatta daha da kötüsü “terkedildiniz”. Üstelik açıklayamadığınız bir sebeple içinizdeki dürtü, bugüne kadar rastladığınız en doğru insan olduğunu söylüyordu size. Oysa ne zevkleriniz benzerdi, ne de tutkularınız… Ne söylemleriniz birbirini tutardı, ne de zamanlamalarınız. Size benzemese bile dünyayı aynı biçimde algıladığınızdan ve arada…