Allah Hu Diyen
Tende canım canda cananımdır Allah Hu diyen Dide sırrım serde sübhanımdır Allah Hu diyen Dest-i kudretle yazılmış yüzüne ayat-ı Hakk Gönlümün tahtında sultanımdır Allah Hu diyen Cümle azadan gelir zikr-i ene’l Hakk haresi Cism içinde zar-ı efganımdır Allah Hu diyen Giceler ta subh olunca inletir…
Uyan Gözün Aç
Uyan gözün aç durma yalvar güzel Allah’a Yolundan izin ayırma yalvar güzel Allah’a Her geceyi kaaim ol her gündüzü saim ol Hem zikr ile daim ol yalvar güzel Allah’a Bir gün bu gözün görmez hem kulağın işitmez Bu fırsat ele girmez yalvar güzel Allah’a Aslığı…
Dost
Bakıp cemal-i yare çağırırım dost dost Dil oldu pare pare çağırırım dost dost Aşkın ile dolmuşum zühdümü yanılmışım Mest-i müdam olmuşum çağırırım dost dost Mescid ü meyhanede, hanede viyranede Ka’be’de büthanede çağırırım dost dost Sular gibi çağ çağ dolaşırım dağ dağ Hayran bana sol u…
Bundan Sana Ne
Ademi balçiktan yogurdun yaptin, Yapip da neylersin, bundan sana ne Halk ettin insani saldin cihana Salip da neylersin bundan sana ne Bakkal misin teraziyi neylersin Isin gücün yoktur gönül eglersin Kulun günahini tartip neylersin Geçiver suçundan bundan sana ne Katran kazanini döküver gitsin Mümin olan…
Sakalım
Ben bu derde düşeli Bu sakalı kırkarım Hak ile bilişeli Bu sakalı kırkarım Ben keserim o biter Çemende bülbül öter Usta berber der ‘yeter’ Bu sakalı kırkarım Ben çalarım tanbura Giyinirim tennure Hak çerağın uyara! Bu sakalı kırkarım Ben gezerim yazıda Kuvvetim var pazuda Ne…
Nefes
Beğlerimiz, elvan gülün üstine Ağlar gelür şahum Abdal Musa’ya Urum abdalları postun eğnine Bağlar gelür şahum Abdal Musa’ya Urum abdalları gelir dost deyü Eğnimüzde aba, hırka, post deyü Hastaları gelür, derman isteyü Sağlar gelür şahum Abdal Musa’ya Meydanında dara durmuş gerçekler Çalınur koç kurbanlara bıçaklar…
İlâhi
İlâhi yâri gıl bana Ki senden başka yârim yok Ne yüz ile gelem sana Günahtan gayrı kârım yok Ne dervişem feragatte Ne tâcı tahtı devlette Hemen kaldım mezellette Elimden bir tutanım yok Yine bir menzile erdim Nedâmet bahrına daldım Hayâlî aşka aldandım Sabâ gibi kararım…
Dîvân-ı İlâhîyât 2
Gelin diyelim şevk ile Lâ ilâhe illa’llah Aşk ile sıdk u zevk ile Lâ ilâhe illa’llah Cehennemden âzâd eder Dost yoluna irşâd eder Gamgîn gönüller şâd eder Lâ ilâhe illa’llah Cennet onunla açılır Mü’minlere nûr saçılır Dost illerine göçülür Lâ ilâhe illa’llah Açılalım güller ile…
İlahi
Buyruğun tut Rahman’ın, tevhide gel tevhide Tazelensin imanın, tevhide gel tevhide. Yaban yerlere bakma, cânın odlara yakma Her gördüğüne akma, tevhide gel tevhide. Mâsivâdan gözün yum, ne umarsan Hak’tan um Gitsin gönülden hümum, tevhide gel tevhide. Zahirde kalan kişigüç etme âsân işi Gider gayri teşvişi,…
Dîvân-ı İlâhîyât 1
Tevhîd ile olur her derde dermân Hakk’a tevhîd ile ermiş erenler Tevhîd ile olur her müşkil âsân Hakk’a tevhîd ile ermiş erenler Gönülden pâsını silmek dilersen Bilmediklerini bilmek dilersen Eğer Hakk’ı sende bulmak dilersen Hakk’a tevhîd ile ermiş erenler Âleme ibret gözüyle bakanlar Çerâğın nûr-ı…
Benim Maksudum
Benim maksûdum âlemde Değildir lâkin illâ hû Bu benim derdime dermân Değildir lâkin illâ hû Onun nakş-ı hayâlinden Cihân bir zerre olmuştur Nazar etsen o zerreden Görünmez lâkin illâ hû Değildir hûrî vü gılman Ne cennet köşkü ne Rıdvân Bu benim gönlüme sultan Değildir lâkin…
Bilmek İstersen Seni
Bilmek istersen seni Can içre ara canı Geç canından bul anı Sen seni bil sen seni Kim bildi ef’alini Ol bildi sıfatını Anda gördü zatını Sen seni bil sen seni Görünen sıfatındır Anı gören zatındır Gayri ne hacetindir Sen seni bil sen seni Kim ki…
N´oldu Bu Gönlüm
N´oldu bu gönlüm n´oldu bu gönlüm Derd-u gam ile doldu bu gönlüm Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm Yanmada derman buldu bu gönlüm Yan ey gönül yan yan ey gönül yan Yanmadan oldu derdine derman Pervane gibi pervane gibi Şem´ine aşkın yandı bu gönlüm Gerçi…
Allah Allah Desem Gelsem
Allah Allah Desem Gelsem Hakkın Divanına Dursam Ben Bir Yanıl Alma Olsam Dalında Bitsem Ne Dersin Sen Bir Yanıl Alma Olsan Dalımda Bitmeye Gelsen Ben Bir Gümüş Çövmen Olsam Çeksem İndirsem Ne Dersin Sen Bir Gümüş Çövmen Olsan Çekip İndirmeye Gelsen Ben Bir Avuç Çavdar…
Ya Eceldir Ya Didardır Ya Nasip
Kısmet verip bizi salan çöllere Ya eceldir ya didardır ya nasip Felek bizi saldı özge hallere Ya eceldir ya didardır ya nasip Kısmet verip çevre çevre yeldirdi Bilmediğim hikmetlere daldırdı Çekip ayrılığın okun doldurdu Ya eceldir ya didardır ya nasip Felek arka vermiş çerhin devine…
Açılın Kapılar Şah’a Gidelim
Hızır Paşa bizi berdar etmeden, Açılın kapılar Şah’a gidelim, Siyaset günleri gelip çatmadan, Açılın kapılar Şah’a gidelim. Bunda bilmeyeni bildirirler mi Eli bağlı namaz kıldırırlar mı Yoksa Şah diyeni öldürürler mi Açılın kapılar Şah’a gidelim. Aslımız Muhammet kıyman cellatlar Üstümüzde bite davacı otlar Ölüm Allah…
Mevlâm Bana
Mevlâm bana ver aşkını Hayranın olayım senin Bülbül gibi gülşeninde Nâlânın olayım senin Yandır beni yandır beni Aşk meyinden kandır beni Sarhoş edip döndür beni Mestânın olayım senin Yâr eyle beni yârine Koyma bugünü yârına Yak beni aşkın nârına Pervanen olayım senin Gönül kuşun sana…
Dün Gece Seyrimde Bir Şara Vardım
Dün gece seyrimde bir şara vardım Niyaz ile kapıları açılır Laleli sünbüllü bağını gördüm Bülbül öter gonce güller seçilir Pazarında gül alırlar satarlar Koklaşuban canı cana katarlar Gerçekleri bir kıl ile yederler Mü’minlere hulle donu biçilir Dallarında baharları yazılı Yaprakları bir sıraya dizili Meleşirler kurbanları…
Kim Ne Bilir Bizi
Kim ne bilir bizi nice soydanız Ne zerrece oddan ne hod sudanız Bizim meftûnumuz mârifet söyler Biz Horasan mülkündeki boydanız Yedi deniz bizim keşkülümüzde Hacı’m ummân ise biz de göldeniz Hızr ü İlyas bizim yoldaşımızdır Ne zerrece günden ne hod aydanız Yedi Tamu bize nevbahâr…
Kader Torbası
Kader torbasına elim uzattım Tecelli kâğıdım karalı çıktı Ömür defterine bir yol göz attım Dertlerim içinde sıralı çıktı Uğradığım pınar baştan kuruyor Kader lamba yakmış beni arıyor Kime iylik etsem bir taş vuruyor Dostum düşman oldu ileri çıktı Kader beni kaptan kaba aktardı Kosa* idi…