Büyü Dükkanı 2
Büyücü’ye ilk gittiğim günden beri ayaklarım beni yeniden Büyü Dükkanı’na sürüklüyor. Her gün önünden geçmemek için savaş…
Büyücü’ye ilk gittiğim günden beri ayaklarım beni yeniden Büyü Dükkanı’na sürüklüyor. Her gün önünden geçmemek için savaş…
Güneşli bir bahar gününde Toroslar’ın eteklerinde piknik yapıyorduk. Sanırım 9-10 yaşlarındaydım. Son 20-30 dakikamı, başımı otların arasından…
“Anlaşılıyor ki, uygarlık kurucusu olarak bizler yeryüzünde yalnızız,” diyordu Isaac Asimov, Dünya Dışı Uygarlıklar adlı kitabının ilk…
Geçenlerde bir arkadaşım: “Tutku çok fizikselleşti bugünlerde”, dedi. Üzerinde çok düşündüm. Tutku zaten fiziksel bir şey değil…
Kendimi bildim bileli dövme yaptırmak istemişimdir. Tıpkı kendimi bildim bileli seyahat etmek ve yurt dışında yaşamak istediğim…
Eğer çok değer verdiğim üç şey bir anda hayatımdan çıkıp gitseydi; seçtiğim üç şeyden biri oğlum, biri…
Bir insana kendini güçlü, kuvvetli, doğru ya da yanlış hissettiren nedir? İnsanı, kendini, Ben’i insan ilk nasıl…
Güneşli meydanda kahvemi yudumlardan gözüme ilişti ilk kez… ‘Hayatımda gördüğüm en güzel insan’ dedim kendi kendime.. Çok…
Bu gördüklerim bir gerçek mi, yoksa Platon’un dediği gibi gerçeğin bir yansıması mı? Eğer bir yansımaysa ki,…
Biri yavaşça kulağıma fısıldadı: “Şuradaki büyü dükkanı var ya, orada bir büyücü var, ne istersen elde edebilirsin…”…
Bana, sanki beyaz elbiseme uyum sağlasın diye, bembeyaz bir at yollamışlardı. Zarif olduğu kadar güçlü de bir…
Sanki çok derin sular altında gibiydi sessizlik ve kulakları sağır edercesine sessizdi herşey. Herhangi şey duymak mümkün…
Çok eski zamanların birinde Tanrı tek başına oturur ve can sıkıntısı içinde ne yapacağını bilemezmiş. Aslında ne…
(Bu yazı hayatıma benim onlarınkine dokunduğumdan çok daha fazla dokunan, Sincan Tutukevi’nde tanıştığım tüm çocuklara adanmıştır.) Tuhaf…
Ama bunlar sadece genç erkeklerdi ve hiç bilemeyeceğim İnsan savaşta nasıl bilgelik görebilir?* Sonunda Barış Kültürü projemizin…
Bu sabah deniz kenarında yürürken alıma bir türkü geldi:“Havada bulut yok, bu ne dumandır…” O an, başımı…
Bu sabah ofisime gelirken bir annenin sokak ortasında: “Niye ağlıyorsun sen ha?” diyerek kızını dövdüğünü gördüm. Kızcağız…
Şubat ayı için inanılmaz sıcak bir gündü. Güneş, sanki içimi ısıtmam ve son zamanlarda başıma gelen terslikleri…