1) Klasik astroloji ve modern astroloji arasındaki en önemli fark, modern astrolojinin daha ziyade harita sahibinin psikolojisini öne çıkarması nedeniyle, tüm haritayı sadece harita sahibini ilgilendiren bir şey olarak almasıdır. Halbuki klasik astrolojinin bakış açısına göre bir kişinin doğum haritasındaki tüm enstrümanlar sadece onun kişiliğine veya sahip olduklarına ilişkin değildir. Çünkü o, harita sahibine ait göstergeleri ASC’deki burç, ASC’in yöneticisi, 1. evde yerleşmiş gezegenler (özellikle ASC’ye en yakın duran) olarak belirler. ASC derecesine açı yapan gezegenler de, kişilik ve kişiliğin nasıl kullanıldığı üzerinde etkilidirler. Yani bu enstrümanlar dışındaki gezegenler, harita sahibinin hayatındaki diğer kişileri ve konuları anlatmaktadır. Onun kişiliği ile ilgili değildir. Öngörüler de buna dayalı olarak yapılır. Çünkü klasik astroloji bir haritada kimin kim veya neyin ne olduğunu iyi belirlenmeden doğru öngörülerde bulunulamayacağı kanısındadır. Klasik yöntemler nesnel gerçeklere odaklanır, psikolojik gelişmelere değil. Sonuçta, önemli bir etki gerçekleştiğinde, bu etkinin kimin üzerinde veya hayatında gerçekleştiğini öngörmek önemlidir. İşte bu yüzden klasik astrolojide evlerin incelenmesi (betimlenmesi) çok önemli bir yer tutar. Örneğin 7. ev söz konusu olduğunda klasik astroloji, modern astrolojide olduğu gibi harita sahibinin ikili ilişkilerine veya evliliğine nasıl baktığı veya karşısında nasıl birini istediği ile ilgilenmez. Klasik yöntemler bu ev ile ilgili bizi şöyle bir yol takip etmeye yönlendirir: