Yazıyı servis şekli: Bu yazıda anlatacaklarım ciddi astrolojik yorumlar olarak algılanmamalıdır. Hatta ciddiye alınmayıp mizahi bir yazı olduğu göz önünde tutulmalıdır. Böylece keyfine daha fazla varabilirsiniz.

Hayatım boyunca iki burcun kadınıyla çok yakın temas halinde oldum: Akrepler ve Başaklar. Elimi nereye attıysam ya akrep çıktı ya başak (Bugünlerde Aslan’ı tanıyorum, valla Kral burç). Gerçi durumumdan pek şikayetçi değilim allah var. Hele ki Başak kadınlarını gerçekten çok severim ve sevmişimdir de. Akrep kadınlarını da severim, ama sonuçta burcu ve yükselen burcu akrep olan bir erkekle nereye kadar gidebilirler ki… İt iti ısırmaz diye bir laf vardır, eh benim de akrep kadınlarıyla ilişkim bu düzeyde oldu hep. İkimiz de kendimizin ne olduğunu biliyor, sınırlarımızı ve saygı duyuyorduk. Ama bu demek değildir ki diğer burçlara karşı aynı tavrı göstereceğiz…

Şunu bilir şunu söylerim hep, 3 burcun kadınına dikkat edeceksin arkadaş: Boğa, Aslan ve Akrep. Bu fikrim sadece ve sadece kişisel deneyimlerime dayanarak oluşmuştur, zaten tüm yazıda astrolojik gerçekler değil, benim gözlemlerim ve genellemelerim üzerine oturuyor. Bu demek değil ki tüm akrepler böyle, ama hepsini biraraya getirince bu çıkıyor ortaya… Ne diyordum Boğa, Aslan ve Akrep. Üç burcun kadını da yönetici karakterde oluyor. Ha bu arada hemen her burcun insanı kendini yönetici burç olarak sayar, eh her burçtan da biri çıkmıştır mutlaka, ama genel tavır ve istatiksel sayı olarak baktığınızda bu 3 burç biraz daha önplana çıkıyor. Hem çıkmasalar bile bu 3 burçtan birinin kadını karşınıza çıktığında siz zaten oyunuzu direk ona atıyorsunuz. Aslanlar tıpkı aslan gibi pençeyi koyan, karşınızda kükreyebilecek bir yapıda; Boğalar ise yönetirken adil davranmaya özen gösteriyorlar, ama Akrep… Akrep için her yol mübahtır, gerektiğinde her yolu kullanır Akrep…

Karşınıza Akrep kadını çıktığında önce bir istavroz çıkarmanız gerekir onunla konuşmadan önce. (Bilmeyenler için: Hristiyanların haç yapma işareti vardır ya). Eğer onunla derin ilişkilere girecekseniz yüce yerlerin desteğine ihtiyaç duyacaksınız emin olun. Akrep kadını, burçlar içerisinde kendinin dişi olduğunun köküne kadar farkında olan ve bunu da kullanmasını en iyi bilen burçtur zannımca. Diğer burçlardan en büyük farkı şudur ki akrebin attığı her adım, yaptığı her hareket bilinçlidir. Ne yaptığının ve sonuçlarının ne olacağının sonuna kadar farkındadır. Bunu zaten gözlerine bakar bakmaz anlarsınız. Zaten bir akrebin en öldürücü yanlarından biri de bakışlarıdır. Sadece bu bakışı tanırsanız, karşınızdakine burcunu sormaya ihtiyaç duymadan onun akrep olup olmadığını anlarsınız. Çok zeki, karşındakini karşısında savunmasız bırakan, içinde kıvılcımlar taşıyan ve içine bakanı kendine mıknatıs gibi çeken dişi bir bakıştır bu. Hangi boy ve ebatta olurlarsa olsunlar akrep kadınını bu bakıştan anlarsınız. Eh sonrası sizin cesaretinizie kalmış.

Akrep için zodyaktaki çift sembolü olan tek burç demişti birileri. Gerçi ben bu sembollerden fazla çakmam ki bu da ciddi bir astrolojik saptama yazısı değil. Ama akrep denince hemen herkes şunu söyler ki iki tip akrep vardır. Uçan akrep ve kara akrebi. Kara akrebi tipi insan en tehlikeli türmüş, uçan ise daha ılımlı olurmuş. Gerçi bunlarında kanatları yok ki uçanını kaçanını anlayacaksınız. Gerçi ben iki akrep türünü de tanıdığımı düşünüyorum. Bazı farklar dışında temelleri birbirine çok benziyorlar.

Bir kere Akrep kadını eşittir özgürlüğüne düşkünlük. Bu türün en büyük özelliği özgürlüğüne müthiş düşkün olması. Bir akrebi kolay kolay sahiplenemezsiniz, becerebilenin de ellerinden öperim. Kendini kapana kısılmış bulduğunda kendini sokmayı seçen bir canlının sembolize ettiği bir gruptur bunlar. Mesela Başak kadını daha bağlıdır ve sahiplenilmek de hoşlarına gider. Keza Başaklar genelde uzun mesafe koşucusudur ve en kısa ilişkileri 1.5 yıl sürer genelde. Ama Akrep böyle değildir, ilişkininin uzunluğunu kendisi belirler ve sıkıldığı anda da çeker gider. Sahiplenilmeye ise ancak kendisi izin verirse gerçekleşir. Şimdi “amma efsane ettin Akrep kadınını be, biz onları başka bilirdik” diyenleriniz olacaktır. Onlar da haklılar tabii. En sıkı kaltaklar da akreplerden çıkar bu arada. Akrepler kıskançlıkları ve kindarlıklarıyla nam salmışlardır. Açıkcası bu iki kavram benim hanemde pek yeralmadığı için maalesef bu yaşıma kadar bu duyguları pek tanımayamadım ve anlayamadım da. Bunu ben üstünüm falan manasında söylemiyorum ki herkesin zayıf ve güçlü yanları vardır. Ben bu duyguları bilmiyorum cidden ve algılayamıyorum da cidden. Bu yüzden böyle deneyimi olanlara da cidden inanırım ve saygı duyarım. Bu kadar çok söz dönüyorsa mutlaka birşeyler vardır. Ha bu arada kıskançlığı bilirim, benim de yaşadığım olmuştur ama akrepler için söylenen yıkıcı boyutunu bilmiyorum. Benim kıskançlıklarım beni daha iyisini yapmaya motive eden ama karşımdakine zarar vermeyi düşünmediğim duygulardır. Neyse sanırım anlatabildim derdimi. Ne diyordum özgürlük. Mesela bir akrep erkeği olarak benim de en düşkün olduğum şey budur. Zaten ilişkilerimin ilk kuralı: Ne sen benim sahibimsin, ne de ben senin. Ben kendi içimde zaten mutluyum, seninle ekstra mutluluğ u yaşamk istediğim için birlikteyim. Lütfen benden seni hayatımın merkezine koymamı bekleme, sen de koyma. Bu sözleri bir akrep kadınına söylemeye hiç ihtiyaç duymadım, çünkü zaten doğasında bu vardır. Akrep kadını, ne istediğini çok iyi bilir; yaşayacağını yaşar, bittiğini hissettiğinde de dönüp arkasına gitmesini bilir. Bunu o kadar net yapar ki birçok erkek akrep kadınının bu netliği sonrasında çok sıkı aşk acıları çekebilir. Keza ben de yıllar önce bir akrep kadını tarafından terkedildiğimde deyim yerindeyse sürünmüştüm. Akrep öldürmez, süründürürü kim söylemişti yahu.. 🙂

Akrepler için bir başka gözlemlenen ve bilinen olay da libidolarının yüksekliğidir. Eh bu konuda şunu diyebilirim ki burcu veya yükselen burcu Akrep olan bir kadınla aklınızın alamayacağı şeyler yaşayabilirsiniz. Diğer bazı pasif burçların kadınları gibi seksi “ay bu ne, onunla napacaksın şimdi”, “ışıkları kapatsak mı Necmi”, “Deli misin, ben o şekilde duramam be manyak”… tavırlarında gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım tarzında algılamazlar. Akrep insanının seks konusundaki temel duruşu şudur: “Her zaman, her yerde, her şekilde, gücün nereye kadar yeterse…”. Ona -biraz kaba olacak ama- domal dediğinde size “kaç derece” diye soracaktır. Hiçbirşeye de kapalı değildir. Yalnız esas sorun şu ki siz bir akrebe yetebilir misiniz? Bu konuda bir akrepten daha beteri yükseleni de akrep olan türdür. Bu evrenin görebileceği en fantastik olaylar bir akrep-akrep erkeği ile akrep-akrep kadınının karşılaşmasında yaşanır muhtemelen. Diğer burçların insanlarını onları anlamak ve tanımak için yırtınırken, bu ikisi birbirinini çırılçıplak görür ve gizlemeye de gerek duymazlar. Bunların sevişmeleri de iki insanın sevişmesi gibi değil de, cehennemde oynaşan 2 zebaninin çiftleşmesi gibi olur. İkisi de sekste ses duvarını aşmış, eşiği geçmiş ve olayı koparmıştır. Birbirlerini parçalamaları kuvvetle muhtemeldir ki zaten bu işin sonu ya hastanede biter, ya karakolda.. 🙂 Gerçi ben sadece bir kere böyle bu durumun eşiğinden döndüm… -çok şükür- ve bir daha da akrep-akrep kadınını çıkmadı karşıma.

Peki bu burcun kadınıyla ilişkiniz nasıl olur? Ben bir burç uzmanı olsaydım size ayrıntılı anlatabilirdim ama değilim, sadece yine gözlemlerime dayanan işkembemden atacam. Okuduğum ve gördüğüme göre Akrebe en uygun burç Balık. Akrep çok dominant bir yapıdadır ve Balıklarda ipini nereye çeksen götürebilirsin derecede resesifdirler. Akrebin tehlikeli zekasına karşın balık son derece saftır. Balıklar duygusal yapıdadır ve genelde Akrepte merhamet duygusu uyandırırlar. Akrep çevresinde kendinden güçlü birini görmek istemez, zayıfa karşı da merhamet duyar. (Gerçi bu ne kadar dürüstçe bir merhamet tartışılır, sonuçta kendinin güçlü olduğunu hatırlıyor bu sayede) Akrep bir Boğa yada Aslan erkeğiyle mücadeleye dayalı bir ilişki yaşayacaktır. Bazı akrepler böyle “challenge”ları sever ve özellikle de seçebilir. Sonuçta karşısındaki insan kendi gibi güçlü ve dominant yapıda biri olacaktır. Akrep karşısında salya sümük birini görmeyi pek sevmez ve genelde böyle güçsüzlükleri gördüğünde de “ben yardımseverler vakfı mıyım be” tavırlarında basar tekmeyi. Kıssadan hisse akrep karşısında şansınız olmasını istiyorsanız, ya çok güçlü olacaksınız yada Balık burcu olacaksınız arkadaş, arada derede kalmış güçsüzlüklere tahammülü zordur. Akrebin en “challenge”ı ise bir başka akreple olmasıdır ki sonunda genelde cıngar çıkar yada birbirlerine saygı duayarak ayrılırlar. Görüldüğü üzere akrepte hep uçlar vardır. Ya heptir, ya da hiç. Orta tonlar pek yer almaz. Hayatları derin çıkışlar ve inişlerle doludur. Ha bir de kendini çok iyi korur. Nasıl bir akrep çevresine görünmez bir alan örer de içerisine sadece izin verdiklerini alırsa, Akreplerin etrafında da böyle bir alan vardır. Bu sadece kadın için değil erkek için de geçerlidir. Akrep insanına herkes yaklaşamaz, sadece o izin verirse onun iç dünyasına girebilirsiniz. Ha bir de siz akrepseniz girebilirsiniz çünkü akreplerin arasında anlaşılmaz derecede güçlü bir iletişim vardır. İki akrep insanı biraraya geldiğinde öyle güçlü bir çekim alanı oluşur ki aralarında çoğu deyim yerindeyse birbirinin aklına okur. Zaten akreplerin sezgileri de çok güçlüdür. Mistik konulara da çok yatkındırlar. Bu bağlamda imparatorluğun başındaki kraliçe olmaktan çok, ülkeyi “gizli el” olarak idare eden geri plandaki büyücü, şaman, vezir falan olmaya daha yatkındırlar. Dedik ya kendini korumayı çok iyi bilir diye, Boğa ve Aslan kadınlarına bırakır tacı ve onlar mücadele eder açık alanda… O geriden kendini riske atmadan yönlendirir herşeyi… Ayrıca akrepler çok ama çok tutkuludurlar ve bu konuda mantıklarını geri plana atıp tutkularının peşinde koşabilirler.

Esas soru şu bana sorulabilecek: Peki sen ilerde kızının akrep burcu olmasını ister miydin? Kesinlikle. Gerçi benimle olan ilişkisi çok renkli olurdu ve ona karşı kolay kolay “baba tavrı” yapamazdım ama olsun. Diğer burçlardan olup dünyayı çekeceğine, akrep olsun dünya onu çeksin. ;))



Başak Kadını

Bir kere Başak kadınını tanımak için burcu sembolüne ve anlamına bakmanız yeterlidir. Burcun orijinal adı “Virgin”dir, yani “Bakire” anlamına gelir. Tabii her ne hikmetse ve çok merak ettiğim bir nedenle bu, dilimize Başak olarak geçmiştir. “Bakire” diye bir burç isminin olmamasını anlarım da neden “Başak” onu cidden merak ediyorum, bilen varsa söylesin.
Başak kadınının sırrı bu çevrilememiş kelime de yatmaktadır: Virgin. Evet, o bir bakiredir. Ruhu saflığını ve masumiyetini hep korur, yıpranmamıştır ve dokunulmamıştır. Tıpkı akrep kadını gibi başak kadınını da bakışlarından anlayabilirsiniz. Bakışları bu “bekareti” yansıtır. Ürkek gözlerle sürekli çevresini gözleyen bir yavru kuştur o. Ama aynı zamanda zeki bir çocuğun bakışlarını da yansıtır bu bakışlar. Dünyayı sürekli gözler ve gözlerinden hemen hiçbirşey kaçmaz. Zekanın masumiyetle birleştiği bir burçtur Başak.

Bu ruh hali başağın ilişkilerine de yansır. Başak uzun yol koşucusudur. İlişkileri 1.5 seneden aşağı kolay kolay sürmez. Sürenler olsa bile o kısa süreli ilişkilere girmez. PEk çok başağın ömrü boyunca birlikte olduğu insan sayısı sağ elinin başparmağına bile zor ulaşır. Bir kıyas yapmak gerekirse aynı uzunlukta bir hayat yaşayan akrep sağ el ve sol eli bitirdikten sonra ayak parmaklarına geçer ve hatta en yakın arkadaşınının ve daha da abartırsa sırlarını paylaştığı kuzeninin el ve ayak parmaklarına kadar geçer hesaplamaya kalkarsa. Bu daha çok akrebin sürekli arayışta olan ve kolay tatmin edilemeyen bir burç olmasından, başağın ise ne istediğini bilip; bulduğunu sonuna kadar yaşamasından ileri gelir. Ayrıca zaten bir “virgin” virgindir yani o herşeyin özel olmasını ister ve çok seçicidir. Hem yavru kuşlar gibi ürkek olmaları da üstlerine gidildiği anda anında pırrr diye uçmalarına neden olur. Ayrıca başakların çevresinde genellikle çok kişi olur, ama o genelde mükemmelliyetçiliğinden kaynaklanan bir seçicilikle “bununla şimdilik idare edeyim” modunda değildir. İlla en iyisi olacaktır ve bunu bekler de…

Başak kadınları sadık eşlerdir. Uzun yol koşucusu olmak bazı şartları da gerektirir tabii. İlişkiniz güzel bir sevgiyle birlikte, güçlü bir saygıyı da barındırır. Başak, eşiyle arasındaki saygı bağlarını koparmamaya çok özen gösterir. Dürüsttür ve bu dürüstlüğe çok sıkı bir mantıkçılık eşlik eder. Başak kadını müthiş mantıkçıdır ve dünyayı mantığıyla anlamaya çalışır. Belirsizliklere tahammülü yoktur, herşey mutlaka net olacaktır ve mantığıyla onu kavrayabilecektir. Bu, onun hayatı kavrama ve yavru kuşun kendini koruma mekanizmasıdır. Ayrıca her ne kadar yavru kuş gibi ürkek görünse de duyguları hakkında açıkça konuşmaktan çekinmez, yalnız bunu yaparken çok zorlandığını görebilirsiniz. Elinden geldiğince sizi kırmamaya ve saygı bağlarını kopartmamaya çalışacaktır. Akrep kadını gibi canı istediğinde anında çekip gitmez. Mükemmelliyetçi ve mantıkçı olduğu için size karşı hissettiklerinin resmini zorlanarakta olsa net bir biçimde çizer.

Mükemmelliyetçilikleri bazen adamı dellendirir. Yemek yaparken sürekli saatine bakıp duran Başak kadınıdır. Çünkü tarifin üzerinde yemeğin orta ateşte 8 dakika pişmesi gerektiği yazıyordur. Ne 7 dakika, ne 9 dakika pişer o yemek. Keza ilaç alma saatleri gibi durumlarda da acaip dakiktir. Doktor 12 saate bir mi dedi, valla geceyarısı uykunuzdan kaldırır sizi de içirir o hapı. Aslında akrep gibi aklına geldiğinde o hapı içen, yemeği göz kararıyla ve sezgileriyle pişeren bir burç için ideal bir eştir. Bir de hemen hiçbirşeyi unutmazlar. Bundan 4 sene önce espri olsun diye söylediğiniz bir cümleyi bile kelimesi kelimesine hatırlayıp, eğer kızmışlarsa ona, defalarca ortaya getirebilirler. Çünkü kafasında hala soru işaretleri vardır ve netleşmemiştir. Sorunu çözmüş olsanız bile o bunu asla unutmaz, hele bir kadınsa asla unutmaz.

Başak kadını ilişki yaşanması açısından ideal bir kadın tipidir. (Özellikle de benim için) Mantıkçı savunmalarının farkına varıp, kendinizi alıştırırsanız tadından yenmezler. Zaten akrep ile başağın enerjisi de çok uyumludur. Tabii diğer burçları bilemiyeceğim. Başak kadını dominant yapıda olmadığı için sizi fazla zorlamaz. Çok zorlanınca da genellikle ağlama tepkisi verir. Yalnız mantıkçılığı bazen duygularını fena bastırmasına neden olur ve arada patlamalar yaşayabilir. Eee ne de olsa duygularınızı mantığınızla anlayamazsınız, anlamaya çalışırsanız çakarsınız.

Kısaca böyle arkadaşlar, anlaşıldığı üzere ben Başak kadınlarını çok severim ve sevmişimdir de. Mükemmelliyetçiliklerinin altında ezilmedikleri sürece iş hayatında da çok başarılı olurlar, yalnız sınav falan gibi durumlarda ona anlayış göstermeniz şarttır, çünkü çok kasılabilirler o dönemde. Peki klasik sorum; ben kızımın başak olmasını ister miydim? Gerçi akrep olması yeğdir ama kollarımdan ayrılmak istemeyecek çok tatlı bir yavru kuşu kim, nasıl reddedebilir ki… 🙂

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...