Nereden başlayıp, nasıl bitireceğimi dahi düşünürken inanın zorlanıyorum doğrusu. Çünkü ülkemizde astroloji konusunun maşallah öyle bir canına okudular ki, değmeyin gitsin. Hadi bakalım. Biz de karınca kararınca, sağından solundan bir şeyleri ele alalım. Geçen yazım “Falcılar, Medyumlar ve Astrologlar” da astrolojiye dışarıdan saldıranları işlemeye çalışmıştım. Bu defa da sırada astrolojiyi farkında olmadan içerden yıkmaya çalışanlar var.

1-) İlk Furya :

Bundan seneler önce her şeyden evvel program yazma ve program satma işi başladı. Bilen, bilmeyen, kimi yarı bilgisayarcı, kimi yetersiz astrolog, herkes arzı endam ediverdi bir anda. Ben burada birinin adını vermek istiyorum. Değerli meslektaşım Yücel Sügen’ in programının en mükemmel program olduğunu belirtmek zorundayım. Ancak benim yazı politikamı, sitemden ve basından da bilenler hemen hatırlayacaklardır. Bizde tenkit ettiğimiz kişiler hakkında isim verilmez, adres belirtilmez, ama uçan kuş nağmenin hangi adrese ulaşması gerektiğini ve gideceğini bilir. Bıyık kıvırır, güler. Peki, adresin sahipleri ne yapar, diyeceksiniz. Onlar hiç bir şey yapmaz. İyi iş adamlarıdır. Ticareti bilirler. Fazla sesleri çıkmaz. Üstüne üstlük son derece de pişkindirler. Vallahi üzerlerine bile alınmazlar. Neyse sözü uzatmayalım da konuya dönelim. İşte birkaç yıl önce başlayan bu astroloji programı furyası artık o kadar ileri boyutlara vardı ki, şu anda astroloji programı satmayan yok gibi. Üstelik yeni hazırlıklar içinde olanlar bile var. Güzelde, bu pastadan pay almaya çalışan her satıcıyı doyuracak kadar iyi bir gelir getireceğini ben hiç sanmıyorum. Nedenine gelince; bir kere aldığım mailler. Akıllı olanlar dürüst olanlara soruyor bu konuda. “Hangi astroloji programı daha iyi?”, “Hangisini alayım?” diye. Bu soru çok önemli olduğu için yanıtlamak mecburiyetini hissettim mecburen. Dünya piyasalarında satılmakta olan bir sürü astroloji programı var. Bunların ücretleri de yapabildiği işlere, fonksiyonuna göre değişiyor tabii. Parası olmayan kimseler internetten indirdikleri profesyonel sayılmayan ücretsiz programlarla idare ediyorlar, parası olanlar ise zaten en profesyonellerini satın alıyorlar. Ben böyle bir program alacak kişilere şu tavsiyede bulunmak istiyorum. Bir kere iki ayrı program türü var. Bunlardan biri çizim açısından son derece zengin olan bir tür ki, kesinlikle ben şahsen program almak isteyenlere WinStar versiyon 1.5 adlı programı tavsiye ediyorum. Birde ikinci tür var tabii. Buda yorum programları. Genel olarak yorum programları yetersiz. Her ne kadar gün geçtikçe içerikleri zenginleşiyorsa da hiçbir zaman bir astroloğun yaptığı yorumu bir programın yapması imkansız. Ancak bu tür programlar arasında da yine WinWriter adlı programı öneriyorum. Program şu bakımdan çok avantajlı. İçinde editasyon bölümü olduğu için istediğiniz dilde kendiniz yazı yazabiliyor veya kendi programınızı kendiniz türkçe olarak yazabiliyorsunuz. İngilizcesinden türkçesini  çevirip kullanmanızı ise tavsiye etmem, çünkü Türk toplumuna göre yazılmamış. Aman ha, amatör astrologlar, siz siz olun her satılan ve hiçbir işe yaramayan programlara para kaptırmayın. Birileri astrolojiyi çıkarları için yozlaştırıyor. Bu konu biiir.

2-) Son modalardan biri de ders konusu :

İstanbul’ da moda halini almış olan astroloji derslerini bedava verenler bile türedi. Onunda enflasyonu çıkmış doğrusu. 1985’ li yıllarda bir ben vardım, yanılmıyorsam bir de Erkan Şimşek diye bir meslektaşım. Tabii o zamanlar az ama öz olmakla beraber ünlü astrologlarımız da vardı. (Allah’tan ki, benim kastettiğim değerli arkadaşlar hala varlar da, birilerinin şerrinden onların yüzü suyu hürmetine korunuyoruz gibime geliyor) Ama o gerçekten saygıdeğer meslektaşlarım ders vermiyorlardı. Zaten halen de vermiyorlar. Şimdi diyeceksiniz ki “Yahu bunda ne var? Yani birilerinin ders vermesini mi kıskanıyorsun?” Tövbeler olsun! Tenzih ederim. Tam tersine. Ben astrolojinin ders olarak verilmesine karşı biri olsaydım zaten bu işin ilki olmazdım ki Türkiye’ de. Tabii ki astroloji eğitimi verilmeli. Tabii ki yeni yeni  genç astrologlar yetişmeli. Ammaaaa. Bu iş yalnızca belirli ücreti ödeyebilen varlıklı kimselerin imtiyazına kalınca ortada bir haksızlık var bence. Bunun yanı sıra insana kahkahalar attıracak haberler de geliyor kulağıma. Sağ olsunlar sitemi takip eden insanlar yazıyor da duyuyoruz.

İşte geçenlerde aldığım bir habere göre anlatılan: Bir hanım kız, bir eğitmen astrolog(!) arkadaşa müracaat edip, ders almak istemiş. Aldığı cevap gerçekten çok komik. Okuyun, okuyun da sizde biraz gülün. Sayın eğitmen(!) “Affedersiniz ingilizceniz ne seviyede? Ne ödeyebilirsiniz? Bunları bileyim ki sizi Kahire’ de mi bilmem ne üniversitesine(!) sevk edeyim, orada eğitim görün” demez mi ? Hanım kız şaşırakalmış. Mail atmış, bana soruyor bu ne biçim iş diye. İşte buna düpedüz kara mizah denir azizim. Akıl var, mantık var. Düşünebiliyor musunuz, sizin ileri seviyede ingilizceniz, yeterli miktarda paranız var ve de astroloji öğrenmek istiyorsunuz. Peki, yahu bu hazretle ne işiniz olabilir ki? Hemen internetin başına geçip dünyanın en saygın astrologlarından biriyle irtibat kurarsınız olur biter. Okulla filan da değil yani. En ünlü bir astrologlardan birisiyle veya en uygun gördükleri yardımcılarıyla ilişki kurarsınız. Gerekli eğitimi aldığınızda da diplomanız ayağınıza kadar gelir. Tabii o diploma ne işe yarayacaksa?! Orası da işin en anlamsız tarafı. İşte ben bu kara mizaha karşıyım, iyi niyetli insanların kendini saygın astrolog sanan, ama eline bir horoskop tutuşturduğunuzda tek kelime bile söyleyemeyip, ancak siz yokken kitaplardan bakıp yorum yapan büyük eğitmen astrologlarımıza(!) hayret mi etmem yoksa gülmem mi gerektiğini inanın anlamış değilim. Yine konuya dönüp toparlamaya çalışayım. Astroloji eğitimine kesinlikle hiç karşı olmadığım gibi tam tersine bir de teşvik ediciyim. Ama saf ve iyi niyetli insanların bu konuda sömürülmelerine de şiddetle karşıyım. Yok efendim yorum çok zormuş… Hemen yapılamazmış… teorik bilgi çok önemliymiş. Bir sürü densizlik. Bilgi ve teori tabii ki her zaman önemlidir, ama akademisyen olmak isteyenler için. Ben astrolog namzetlerine şunu soruyorum. Akademisyen mi olmak istiyorsunuz, pratisyen mi? İlk önce buna karar vereceksiniz. Çünkü şurası kesin ki, hiçbir akademisyenin uzman olduğunu mesleğim olan iktisatta da, müzikte de, gazetecilikte de hiç görmedim. Benim bu yazıyı okuyan iyi niyetli astrolog namzedi arkadaşlara tek tavsiyem şu: Bu tür kişilerin sözlerine kanıp, bilgi hamallığı yapmayınız. Horoskopu yorumlayabilmeniz için efendim “Neptün beşinci evde” yi sayfalarca ezberlemenin hiçbir anlamı yok. Astrolojinin kendine has çok basit bir mantığı vardır. Bu mantığı edinebildiğiniz taktirde geri kalan fasa, fiso. Ben de hatırı sayılır bir Alman eğitimi gördüm ama, astroloji öğrenmek için gelene almancasının seviyesini filan hiç sormam. Zaten bunu bilse adam bana niye gelsin ki. Çeker Almanya’ ya gider veya dünyaca ünlü bir Alman astroloğundan ders alır. Hele hele bazı bilgiler astroloji öğreniminde tamamen yanlıştır. Örneğin bir yıldız haritasının çizimi için bir senelik bir eğitim gerekirmiş. Ne alakası var? Vallahi zeka seviyesi normal, eğitimi bile vasat olan bir astroloji namzedinin harita çizmesi taş çatlasa iki hafta alır. Bu kadar basit. Haa yorum diyorsanız, o zaman iş değişir. Yorum tamamen pratiğe ve biraz da kabiliyete bağlı bir kavramdır. Ancak yorum yapmak için teorik bilgi gereklidir ama, yine de yetmez. İlla da pratik diyorum. Bu konu ikiii…

3-) Diploma furyası :

Bir üçüncü furya da diploma kargaşası. Anlamadığım bir şey var. Astroloji’ ye inanan inanıyor, inanmayan zaten karşı. Astroloji öğrenmek isteyen arkadaşların amacını anlayamıyorum. Astroloji dersi alan arkadaşlar, siz astroloji mi öğrenmek istiyorsunuz yoksa her konuda olduğu gibi dışarıdan birilerinin himmet edercesine verdiği Türkiye için ne idüğü belirsiz kağıt parçasını mı? Yoksa diploma alırsam bir danışmanlık bürosu açarım gibi bir fikriniz mi var? Hiç merak etmeyin böyle bir niyetiniz varsa hiç kimse sizden diploma filan istemez. Çünkü bu resmi makamlarca önemsenen bir durum değil. Astrolojiyi kabul etmiyorlar ki. Ama siz büro açın, verginizi ödeyin, olay zaten yasal. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi astroloji geleceği söylediği iddiasında olmadığı için zaten T.C.K nun 677. maddesinin kapsamında değildir.  Bu konuda hiçbir yetkili ne diploma sorar, ne de konuyu merak eder. Yalnız dikkat etmeniz gereken bir husus var. Astroloji dersleri filan demeyeceksiniz. O zaman karşınıza Milli Eğitim Bakanlığından izin almak gibi bir durum çıkar ki, onlarda astroloji bilimsel olmadığı gerekçesiyle izin vermezler. Kolayı var. Hemen ders sözcüğünü kaldırıp seminer yapıverin. Kimse karışmaz. Maliye hariç tabii. Maliyeye kayıtlı değilseniz ceza keserler. Hem de adamın elini, cebini iyice yakan bir ceza. Astrolojinin üniversite çatısına girmesi gibi pembe hayalleriniz varsa, hürmet duyarım ama hiç katılmam. Üzgünüm ama böyle bir şey herhalde 2777 yılında filan belki olabilir. Haa siz üniversite çatısında astroloji kursları filan diyorsanız, o işe özel üniversitelerde başlandı bile. Ama bu maalesef astrolojinin fakülte düzeyinde önem kazandığının bir işareti değildir. Üniversitelinin bir hobisidir. Bazı çıkar çevrelerinin ise birkaç kuruş para kazanmasıdır. Haa hemen olayın ruhuna yine döneyim. Siz filanca astroloğu ciddi buluyor ve ondan astroloji öğrenmek istiyorum derseniz, benim diyeceğim tek kelime yok. Herkes seçimini istediği yere yapmakta hürdür. İster astrolog X, isterse Y. Buna da kimse karışamaz. Ama iş, diplomaya gelince nedense iş çığırından çıkıyor. İşin şaka tarafı en iyisi siz bana gelin. Oturalım, hesap kitap yapalım; elbette dünyanın bir ülkesinden size hesaplı bir diploma alırız. Güzel olmasına güzel de sevgili arkadaşlar, şimdi elinizde diploma ama hala horoskopu yorumlayamıyorsunuz. (Ders alıp dokuz aydır daha horoskop çizememiş astrolog namzetleri biliyorum. Yorumdan vazgeçtik.) Bu nasıl bir iştir? Hemen cevap vereyim bu işin nasıl bir iş olduğuna. Bu senelerce iktisat okuyup mahalle bakkalının defterini tutamayan muhasebeciye benzer. Bu yıllarca Judo, Taekwando, Karate çalışıp parayla kara kuşak almış, ama 14 yaşında çocuktan dayak yiyen uzak doğu sporcusuna benzer. Bu kimyayı bitirip, kolonya yapamayan kolonyacıya benzer. Bu mimar olmuş ama, doğru dürüst harita çizemeyen mimara benzer. Bu okuduğu otelcilik okulunun resepsiyonu alakadar eden bölümünden mezun olup profesyonel aşçıbaşçılık yapmaya kalkan insana benzer. Lütfen biraz mantıklı olalım. Astroloji öğrenmek bir ayrıcalık değil, isteyen her kişinin en doğal hakkıdır. Burjuvazinin ayak oyunu değildir, aristokrat sporu hiç değildir. Astroloji EVRENSELDİR. EVRENSEL! Bu konu üüççç.

4-) Profesyonellerin çoğunluğu anında yorum yapamaz

Evet. Bu satırları okurken belki de gözlerinize inanamayacaksınız ama ben bir tüyö vereyim bu konuda. Pratik Astroloji adı altında 1996 yılında yazdığım, ancak yayıncı tarafından istenmeden (çeşitli dizgi hataları nedeniyle) rezil edilen küçük kitapçığımın önsözündeki satırları buraya aynen naklediyorum. Okuyun, gülün ama mutlaka deneyin. Deneyin ki, daha fazla gülesiniz ve takke düşsün, kel görünsün.

Aynen şöyle yazmışım: “…. Çünkü astroloji kabiliyet meselesidir. Bu iş diplomayla olmaz. Böyle biriyle karşılaştığınız zaman hemen eline bir horoskop tutuşturup biraz yorum  yapmasını isteyin. Göreceksiniz ki sayın diplomalı oldukça zor bir duruma düşecektir. Buda size diploma hakkındaki gerçeği çok güzel anlatacaktır. Bu durumda bulunan bir astrolog hemen işi matematiğe getirip, size trigonometriden, kalkulustan vb. bahsederek sizi savsaklamaya çalışacaktır. Israr ediniz. Esasında yorumdan kaçıyordur. Çünkü maalesef pratiği azdır. İşin en üzücü yanı hala bir sürü profesyonel kitaplarına müracaat etmeden yorum yapamaz. En basiti başvuracağınız hiçbir astrolog size en kısa zamanda horoskop yorumu yapmaz ve işinin çok olduğu bahanesiyle sizin harita yorumunuzu elinden geldiğince uzun bir zaman sonraya atar. Neden mi? Gayet basit. İki nedeni var. Birincisi sizi kendinin hiç vakti olmayan, son derece dolu ve meşgul bir uzman olduğuna inandırmakla  reklam yapar ve itibar sağlar. İkincisi haritanızın yorumu için zaman kazanır ki, kitaplarına daha çok müracaat edebilsin. Gerçek profesyonel astrolog meslektaşlarım sakın bana bu yazdıklarımdan dolayı kızmasınlar. Tabii ki yazdıklarımla alakası olmayan ileri  derecede ciddi ve bilgili arkadaşlarımız da var. Zaten yarası olan gocunur. Olmayan niye gocunsun ki? Bu konu dööörtt…

5 ) Son moda : İthal Astrolog

Geçenlerde Günaydın Gazetesinde astrolojiyle ilgili şöyle bir haber çıkmıştı. Astrolojiyi ilgilendiren pasajı aynen aktarıyorum :

SASSON’ UN İKİNCİ GELİŞİ

4 Nisan’ da astroloji seanslarına başlayacak olan dünyanın en iyi astrologlarından ve en büyük Kabala uzmanlarından biri olan Gahl Sasson ise ikinci kez ülkemize geliyor. Önsözünü Dalai Lama’ nın yazdığı “A Wish Can Change Your Life” adlı kitabı ile şu an Amerika’da bestseller olan, 1999 ve 2003 yılının en iyi astroloğu seçilen, dünyanın dört bir yanından milyonlarca hayranı olan Gahl Sasson 20 gün Türkiye’ de kalacak. Geçen yıl ülkemizi ziyarete geldiği sırada, Sasson’ un OWO’ da olduğunu duyan ünlü yıldız Uma Thurman’ da, Sasson’ un astoroloji seansına katılmıştı. Son beş seneye damgasını vuran 10 düşünür arasında gösterilen Gahl Sasson ve Kobido ustası Robert Cohen için sosyetikler şimdiden sıraya girmiş durumda.

İşin en enteresan tarafı, haberde yazılanların doğruluğu da ortaya çıktı. Sayın astrolog ülkemize geldi. (Ayrıca gidici değil, kalıcı olacağa da benziyor. Vay astroloji dersi veren meslektaşlarımın başına gelenler vay!) Halen İstanbul’ da neler yaptığından haberim yok ama kendisini Show TV ekranlarında bir defa seyrettim. Yanılmıyorsam Saba Tümer’ in programıydı. Birçok soruyu yanıtladı. Hatta çok kısa bir süre tüm izleyicilere meditasyon bile yaptırttı. Bu satırları yazdığım için lütfen kimse beni adamcağızı küçümsemekle suçlamasın. Kesinlikle böyle bir niyetim yok. Ancak gerek medyanın, gerekse bazı çıkar çevrelerinin bu meslektaşımızı “dünyanın en iyi astroloğu” diye sunmalarına karşıyım. Ciddi Türk astrologlarının bildiği gibi, dünya çapında birçok ünlü astrolog vardır. Örneğin bir Stephen Arroyo’ yu, bir Liz Green’ i, bir Dane Rudhyar’ i kim bilmez? Ancak bu kadar sitayişle bahsedilen Gahl Sasson’ a gelince, bu astrolog  önsözünü Dalai Lama’ nın yazdığı “A Wish Can Change Your Life” adlı kitabı ile şu an Amerika’da bestseller oldu diye velvele kopartmanın hiçbir anlamı yok bence. Ayrıca astroloji mistik bir öğreti filan değildir, hatta materyalist bir konu olduğu bile düşünülebilir. Ne meditasyonla, ne de Çin ve Uzakdoğu felsefeleriyle öyle aleni bir ilişkisi de yoktur. Tabii ki, bir astrolog kendi yaşam biçimini istediği gibi seçip değişik gizem felsefeleriyle alakadar olabilir, ama astroloğun yaşam biçimi bilimsel astroloji değildir. Birde adı geçen astrolog arkadaş ayrıca kabalistmiş. Tabii bu bizim Türk kabalistlerimizin sorunu. Bence Türk Kabalistlerimiz bilgi bakımından hiçte fena değiller ama ithal daha matah geliyor bizim halkımıza nedense. Şimdi işin ruhuna gelelim: Ben daha yazımın başlarında bile “astroloji diploma ile değil bilgiyle olur” diye bangır bangır bağırırken, ülkemizin başına birde ithal astrolog çıkması gerçekten düşündürücü. Ama maalesef bu böyledir. Dünyanın hemen her yanında olduğu gibi şu veya bu yoldan “ünlü” sıfatı kazanmış kişilerin hakketsinler veya hakketmesinler kısmet ayaklarına gelir. Genellikle çıkar çevreleri ve bu gibi kişilerin güzel bir izah tarzları da vardır bu konuda. “ Ee kardeşim, iş bilenin kılıç kuşananın” derler. Yani uzun lafın kısası her konuda olduğu gibi astrolojide de, maalesef toplumda bilginin niteliği, bilgiyi veren kaynağın mükemmelliği değil, bilgiyi veren kişinin toplum içindeki magazinsel yeri tayin etmektedir. Buda konu beeş…

Buraya kadar anlattıklarım bazı çevreleri rahatsız edebilir. Ancak amacım, başında da yazdığım gibi astrolojiyi içerden yıkmak isteyen ve işin en ilginç yanı da bunun farkında olmayanları uyandırmak ve doğruları tüm astroloji çevresine göstermekti. Astrologlar yeri geldiğinde yanlış şeyler söyleyebilirler  ama bir astrolog atasözü “Gökler asla yalan söylemez!” der. Gerçekten de gökler hiçbir zaman yalan söylemez.

Gufran Erkılıç