Doğum haritalarımız kendimizi tanımak, hayatı anlamak ve yönetebilmek için değerli bir kaynaktır. Doğum haritasını yorumlarken güneş sisteminde yer alan gezegenler dışında asteroidlerden de faydalanıyoruz. Bunlardan en çok bilinenler Juno ve Kirondur. Juno “aşk ve ilişkilerle” bağdaştırılır. Kiron ise, sembolü anahtara benzeyen, Satürn ile Uranüs arasında gezinen bir asteroid, ayrıca mitolojide yarı insan-hayvan olarak bilinen yaralı bir şifacı kimliğini de taşıyor.
Asıl önemlisiyse Kiron, Psikolojik Astrolojiye göre “yara” ile bağdaştırılıyor. İçimizde bir yerlerde duran, çocuk yaşlarda yeşermiş, iyileşmeyen ama bize daha iyi olmak için ilham ve güç veren bir ‘yara’dan bahsediyoruz. İş ve meslek seçiminde, eş ve arkadaş seçimlerinizde, hayatınızın önemli dönüm noktalarında tercihlerinizi etkileyen bir yaradan, duygudan… Bu yara ancak onu iyileştirmeye çalışmaktan vazgeçmeyince kabuk bağlıyor, o iç sesi duymazdan gelinceyse büyüyor.
Kiron 17 Nisan’da bir savaşçı olarak bilinen Koç burcuna geçecek. Bu yolculuk 2027 yılına kadar sürecek ve bu dönemde doğacak kuşağın yaşamı üzerinde etkileri olacak. Daha önce Kiron 1968-1976 yıllarında Koç burcunda idi ve şimdi bu yıllarda doğanlar içinse, yepyeni bir döngü başlayacak. Yaraları sarma, iyileştirme ve başkalarına ilham ve cesaret verme döngüsü!
Kiron Koç burcunda doğanların asıl meselesi, kendilerini güç ve becerilerini keşfedebilmektir. Yalnız kaldıklarında da hayatta kalabileceklerini anlamaktır. Carl S.Pearson yazdığı İçimizdeki Kahraman kitabında bahsettiği savaşçı olmayı başarmaktır. Hayat bazılarını tek başına hareket etmeleri, kendi mücadelerini vermeleri, kendi çizdiği yolda gitmeleri yönünde sürekli sınar. Bu hal birçok kişiye ilham ve güç vermenizi sağlamış da olabilir. Bir girişimci, lider, sporcu, hekim… her ne iş yapıyorsanız yapın diğerlerinden daha önde olmanızı sağlamış olabilir.
Sorunların üstesinden gelmek, yeteneklerinizi keşfetmek, cesaretinizi geliştirmek için zaman zaman sizi yalnızlaştırmış; ailenizden, işinizden, alışık olduğunuz yer ve insanlardan uzaklaştırmış olabilir. Dayanabileceğiniz, destek alabileceğiniz kişileri tam bulduğunuzda kaybetmiş olabilirsiniz. Çevrenizde insanlar eksik olmasa da siz, tek başına ayakta durmak zorunda kalmış olabilirsiniz. Belki de tüm bu zorluklara rağmen bir şekilde arka planda kalmış, içinizdeki rekabetçi yarışçı tarafı öne çıkaramamış da olabilirsiniz. Çok sayıda yapılacaklar listeniz olabilir, başkaları için yaşadığınızı hissediyor da olabilirsiniz.
Belli kasları güçlendirdikçe ağırlıkları kaldırmak bir noktadan sonra zor gelmez, ama burada asıl mesele siz o ağırlığı gerçekten kaldırmak ve taşımak istiyor musunuz? Tek başına yolculuğa devam etmek, sorumluluk üstlenmek, destek görmemek, denenmemişi denemek, yeniden bir mücadeleye başlamak istiyor musunuz? Ya da bu mücadelenin illaki tek başına mı devam etmesi gerekiyor? Bu kadar zor olmalı mı? Bunu yeniden kendinize ve çevrenize ispatlamaya gerek var mı? Kadınlarda, “ben kendime yeterim, kendime bakarımı” göstermek için zor işleri üstlenme ve belki de bilmeden yalnızlığı seçme, Erkekler de ise güçlülüğünü ve cesaretini ispat etmek için hayatla kendiyle ve diğerleriyle sürekli bir rekabet içinde olma halini sürdürmeye gerek var mı? Bu kuşak şimdi bu gerçeklerle yeniden yüzleşecek ve asıl meselenin aslında ne olduğunu “Kendin Olmak ve Hayatta Kalmak” olduğunu keşfedecek ve olgunlaşacak.
16 Nisan’da Koç burcunda kuvvetli bir yeniay olacak, hemen ardından Kiron Koç burcuna geçecek. Hayat sizi yeni bir mücadeleye çağıracak gibi görünüyor. Gelecek çağrıya nasıl yanıt vereceğiniz size kalmış. Gerçekte neyi neden yaptığınıza dikkat edin. Işığınızı Yansıtmanız Dileğimle,
Aylin İleri
Danışman Astrolog-IsarCap Astrologer