Çakra kelimesi sizde neleri çağrıştırıyor? Bir yeni çağ öğretisi kavramını mı; yoksa bir Serdar Ortaç albümünü mü; ya da bir tekstil markasını mı? Peki ya aura? Bilgisayar oyunlarından teknolojik oyuncaklara kadar birçok yerde karşınıza çıkan gizemli bir kelime mi; yoksa canlıların bedeninden yayılan ışınımla oluşan elektromanyetik alan mı? Spiritüel konuların içinde iseniz, karşınıza sık sık çıkan bu kelimeler; bu konulara uzak duranların hafiften “hurafe” olarak baktıkları kavramlardır. “Madem bedenimizde çakralar ve aura var, neden bilimadamları bu konuyu bulamamışlar?”, “Bilimsel olmayan/gözümün görmediği hiçbir şeye inanmam ben!” gibi karşı duruşlar veya “Dün teyzemi götürmüşler bir çakra açma merkezine, adam elinde bir taşla birşeyler yapmış; çok iyi gelmiş, ama ne yapmış teyzem de anlayamamış” gibisinden uzak yakınlıklar veya “Benim üçüncü (çakra) tıkalı da, dördüncü aktif” tarzı sıcak tespitler; konu çakralar ve aura olduğunda karşılaşabileceğiniz tepkilerden bazıları.

 Çakra ve Aura Nedir?

Çakra, Sanskritçe “tekerlek” veya “çark” anlamına gelmektedir. Ruhsal enerjinin, fiziksel bedenle buluştuğu ana bağlantı noktalarıdır. Her çakranın frekansı farklıdır ve her biri farklı duygularla ve bedende de farklı salgı sistemleri ile bağlantılıdır. Vücudumuzda yedi temel çakra olmakla birlikte, farklı fonksiyonlarda irili ufaklı birçok yan çakra olduğu doğu tıbbı öğretilerinde yer almaktadır.

Aura ise, canlı cansız her türlü varlığın etrafında yer alan elektromanyetik alanlardır. Bu alan, her canlıda değişik renklerde olabilir. Aura’nın içinde eterik, duygusal, zihinsel ve ruhsal olmak üzere farklı enerji bedenleri yer alır. Bu bedenler, insanın sağlık durumunu belirleyen enerji kanalları ile doludur. Ruhsal yaşam enerjisi, önce aura ile etkileşir ve sonra da çakralar aracılığı ile en içteki fiziksel bedene yansır. Hastalık, öncelikle auradaki bedenlerde veya bu bedenler arasındaki bağlantılar arasında oluşan tıkanıklıklar ile başlar ve en sonunda da fiziksel bedene yansır.

Aura nasıl görülebilir?

Spiritüel bilgilerle yeni tanışmış birçok kişinin ilk denediği psişik fenomenlerden birisidir, aura görmeye çalışmak. Nitekim üzerinde sürekli çalışarak, geliştirilebilen bir yetidir bu. Mistik öğretilerde durugörüyü güçlendirmenin çeşitli yolları anlatılmıştır. Nitekim ruhsal alanda uzun yıllar geçirmiş bazı mistiklerin, aurayu rahatlıkla görebildikleri iddia edilmektedir.

Aurayı tespitin ilk teknolojik yöntemi ise kirlian fotoğrafçılığı sayesinde gerçekleşmiştir. Kirlian fotoğrafçılığı, yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla canlı nesnelerden yayılan birtakım biyolojik ışınımları fotoğrafik olarak saptamayı amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır. Bu fotoğrafçılık tekniğinin adına “kirlian” adının verilmesinin nedeni, bu teknikte kullanılan aygıtın ilk kez Rus mühendis Semyon Davidovich Kirlian tarafından geliştirilmiş olmasıdır. Kirlian’ın bu buluşu, auranın varlığını gözler önüne serip, ispatlanmasını sağlamıştır. İlk çıktığında çok pahalı olan ve sadece imkanı bulunan bazı kişilerin alabildikleri “Kirlian fotoğraf makinaları”nın fiyatları günümüzde 900 dolar seviyelerine kadar inmiş ve bu makinalar, isteyen herkesin rahatlıkla edinebileceği hale gelmişlerdir. Bununla birlikte, auranın sadece resmini çekmek yeterli değildir; bu resmin yorumlanabilmesi de gereklidir. İşte bu noktada, teknoloji yine yardımımıza yetişmiştir.

AVS (Aura Video Station) Sistemi

“AVS (Aura Video Station), biofeedback, renk psikolojisi, insanın enerji alanı ve zihin-beden bilgisi çalışmalarını temel alarak hazırlanmış bilgisayarlı bir aura görüntüleme sistemidir. AVS, bir biyosensör kullanarak, sol el aracılığıyla, bir bireyin biofeedback verilerini ölçer. Bu veriler derinin electro-dermal aktivitesi (elektriksel iletkenlik) ve sıcaklığını gerçek zamanlı olarak verir. Bu biofeedback verileri analiz edilir ve belli duygusal-enerjik durumlar ile ilişkilendirilir ve bilgisayar ekranında bireyin aura görünümü şeklinde oluşur. Ortaya çıkan görünüm, bireyin biyoenerjik alanını, duygusal-enerjik durumunu, kişilik tipini ve enerjisini anlatır.” AVS sistemini görmek ve test etmek için gittiğimiz Kök Enerji Denge Merkezi’nin sahibi Ünal Uluer, sistemin nasıl çalıştığını, bize kısaca böyle anlatıyordu. Sonra da sistemi denemeye başladık. Üzerinde metal noktalar bulunan bir kutuya koydurdu sol elimizi ve az sonra ekranda veriler belirdi. İlk ekranda portre resminiz ve çevresinde de auranızın resmi mevcuttu. İkinci ekranda ise bedeninizi temsil eden bir resim etrafında auranızı ve çakralarınızın görebiliyordunuz. İlk başta anlamsız renkler karmaşası olarak beliren bu görüntülerde, çakralarınız renkli düğmeler gibi görünüyordu. Fakat tabii ki uzman gözler için durum çok daha açıklayıcı idi. Nitekim Ünal Uluer’in asistanı Sezin Ardanuç, görüntüleri hemen yorumlamaya başladı bize: “Auranızın temel rengi turuncu. Her insanın aura rengi sürekli değişkenlikler gösterir o anki ruh haline, yorgunluk derecesine ve yaptığı işe göre. Ama bir de herkesin temel bir aura rengi bulunur, genel özelliklerini anlatan. Turuncu rengin insanı, sanatsal yönü güçlü, heyecanlı, yaratıcılığını fiziksel alanda gösterebilen kişilerdir.” Hemen ardından bir sonraki ekrana geçti ki, bu ekrandaki veriler spiritüel konularla içiçe olanları oldukça heyecanlandırabilecek bilgilerden oluşuyordu: “Eril ve dişil enerji dengeniz çok uyumlu. Uyumsuzluk halinde bedeninizin bir yanının ağrıdığı görülür ve çeşitli sıkıntılar başlar. Aura genişliğiniz ise gayet güzel. Eğer dar bir aura sahibiyseniz insanlar sizi içine kapanık olarak algılarlar ve farketmezler; ama geniş bir auraya sahip insanlar, odaya girer girmez başlarını kendilerine döndürürler. Ruhsal durumunuz ne kadar dengeliyse, auranız o kadar genişler. Şu anda zihinsel ve bedensel aktiviteleriniz %40 görünüyor, ruhsal ise %20 görünüyorsunuz. Merkezimize gelmek için çok uzun bir yol katettiniz ve gelirken de aklınızda birçok düşünce vardı. Eğer yorgun olmayıp, bir de üzerine meditasyon benzeri bir çalışma yapsaydınız, ruhsallığınızın daha yüksek çıktığını görecektiniz. Ayrıca duygumetrenizde ve zihin-beden grafiği durumunuzdan da şu anda gergin olmadığınız ve zihninizin dingin olduğu görülüyor. Yine enerji dengesi grafiğinden de şu andaki enerji düzeyinizi görebilirsiniz, tıpkı bir PC oyunundaki enerji seviye göstergesi gibidir bu grafik. Ben buradan sizin sezgisel, zihinsel, duygusal ve ruhsal enerjinizi görebiliyorum. Yoğun düşünmekte olduğunuzda düşünsel grafiğiniz düşmüş gördüğünüz üzere.”
AVS
Çakraların ve Auranın Grafiksel Açılımı

Sezin Ardanuç’un açtığı bir sonraki ekran ise çakralarla ilgilenenlerin hayallerini süsleyebilecek bir sahneyi sunuyordu: Çakraların dengeli çalışıp çalışmadıkları, pandüllerle veya çeşitli bazı ruhsal tekniklerle tespit edilmeye çalışılıyordu bugüne değin, ama bu sistemde çakraların ne durumda olduğu gözünüzün önüne grafiklerle sunuluyordu. Ayrıca bunlara ek olarak aura çakra dengeniz de ölçülüyordu ki uyumsuz çalışmada kendinizi gergin, uyumlu halde ise dengeli ve huzurlu hissediyordunuz. Biz verileri incelerken Ünal Uluer söze girdi ve anlatmaya başladı: “Ruh halinize, yorgunluk durumunuza, o anda yapmakta olduğunuz işe göre bu veriler sürekli değişkenlik gösterebilir. Bizim sunduğumuz veriler, o an ki halinizi size anlatır. Şurada oturup yirmi dakika meditasyon yapın, verilerin değiştiğini görebilirsiniz. Bu bir ruhsal check-up aletidir. Karşımızdakinin sadece temel aura rengini bilmek bile, onun temel inanç kalıplarına, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal davranış ve modellerine derinlemesine bir bakış sağlar. İdeal olarak Aura’nın, ahenkli, yuvarlak ve dengeli bir şekli olmalıdır. Tüm alanlar yaklaşık aynı parlaklıkta ve yoğunlukta ışımalıdır. Biz, renk açısından daha yoğun, şekli daha büyük ya da rengi kendine özgü olan alanlara ya da beneklere bakarız. Eğer aura çakra görüntüsünde koyu benekler, oyuklar ya da başka stresli bölgeler görüyorsak, aura rengi anlamını o alanın fonksiyonu ile ilişkilendiririz. Mesela omuzların etrafında gergin sarı-kahverengi benekler görüyorsak bu, başvuran kişinin omuz ya da boğaz problemleri olabileceğini bizlere anlatır. ‘İyi’ ya da ‘kötü’ aura yoktur, sadece farklı olanlar vardır. Aura, koyu ve stresli görünse bile, başvuranımıza zihnini ve niyetlerini yeniden odaklayarak kalıplarını değiştirebileceğini, farklı, daha yüksek bir zihin, beden ve enerji dengesi yaratabileceğini anlatırız. Özellikle de bireysel gelişim koçluğunda, kişinin farkındalığını geliştirmesinde ve çocukların potansiyellerinin belirlenmesinde çok etkili bir sistem olduğunu düşünüyoruz AVS’nin.”

AVS’nin en güzel taraflarından biri de, çalışmanın sonucunda size 20 sayfayı açan bir rapor sunması. Yani auranın renklerinin tespitinden öte, yorumlamasını da yapıyor alet. Bu yorumların türkçeleştirme çalışmalarını ise Kök Enerji Denge Merkezi yapmış ve AVS’nin merkezince de bu çalışma sisteme eklenmiş.

aura3

Ruhsal Teknolojik Aletlerin Geleceği

AVS, ruhsal çalışmaların teknolojiyle birleşiminin tek örneği değil. Yine Ünal Uluer’in merkezinde rastladığımız QXCI-SCIO Biofeedback sistemi, 10000’den fazla farklı titreşimle bedenin elektrofizyolojik tepkisini ölçüyor ve kişinin kendini iyileştirme kapasitesini doğal naturopatik yöntemlerle aktive ediyor. Yine L.I.F.E. adındaki bir diğer sistem de benzer şekilde işleyip elektromanyetik dalgalarla kişinin bağışıklık sistemini uyarıyor ve şifa mekanizmalarını harekete geçiriyor.

Bunlar ve gelecekte karşılaşacağımız daha yeni ruhsal teknolojik aletler, bizlere bugüne kadar pek bilmediğimiz yeni alanların kapısını açacak ve hastalıklar söz konusu olduğunda geçici çözümler yerine, sorunun kökenine inip temelinden şifalanma şansı yaratma potansiyelleri taşıyorlar. Evet, ruhsal şifa çalışmaları yapanlar, binlerce yıldır bu etkiyi sağladıkları iddiasındaydılar; ama onlara kendini teslim edenlerin sayısı, faaliyetin niteliğinin pek bilinmemesi açısından sınırlıydı. Fakat bilimadamlarınca geliştirilmiş, kalite kontrol onayı almış (Yazıda bahsedilen aygıtların hepsinin CE sertifikası mevcut.) ve gözle görülebilir veriler sunan aygıtlar geliştikçe, ruhsal öğretiler somut destek bularak kitlelere daha kolay ulaşabilecek ve insanlık da pek tanımadığı “kendinin ruhsal alanına” dair daha net bilgilere sahip olabilecek. Ayrıca şu sıralar eğlence konusu gibi algılanan “çakralar”, “aura” vb. gibi kavramların ciddiye alınıp, fiziksel-zihinsel-ruhsal sorunlarımızın çözümünde bizlere yardımcı olacağı günlerin gitgide yaklaşmakta…

(AVS web sitesi: www.aura.net ; Kök Enerji Denge Merkezi web sitesi www.enerjidengesi.net )

Aura renklerine göre kişilik tipleri

KOYU-KIRMIZI fiziksel, çalışkan, güçlü, gerçekçi, canlı, ayakları yere basan, dayanıklılı

KIRMIZI heyecanlı, fiziksel, enerjik, rekabetçi, galip, iradesi güçlü, cinsel enerjisi kuvvetli, girişimci

TURUNCU üretken, fiziksel ve yaratıcı ifadesi güçlü, maceraperest, görev adamı, keyifli

TURUNCU-SARI analitik, entelektüel, ayrıntı odaklı, mantıklı, yapılandırılmış, bilimsel, kararlılı

SARI oyuncu, neşeli, rahat, yaratıcı, entelektüel, eğlendirici, meraklı, aktif

YEŞİL sosyal, doğal, hoşnut, uyumlu, öğretmen, konuşkan, hızlı düşünen

KOYU-YEŞİL hızlı düşünen, hedef-odaklı, sosyal, maddeci, konuşkan, organizatör

MAVİ şefkatli, hassas, sevecen, yardımsever, sadık, huzurlu, hizmet etme arzusu dolu, besleyici

İNDİGO açık, sakin, derin içsel hislerle dolu, sevecen, sadık, içine kapanık, içsel değerleri güçlü, sanatsal

MOR sezgisel, sanatsal, tensel, teorisyen, modern, vizyon sahibi, karizmatik, yenilikçi

LAVANTA hayal gücü kuvvetli, tensel, mistik, hayalgücü kuvvetli, yumuşak, narin, duyarlı, sık sık çelişebilen

BEYAZ üstün, dönüştürme gücü olan, hayal gücü yüksek, sakin, yüksek boyutlarla ilişkili, ruhsal

AVS, Aura Video Sistem bilinen Kirlian fotograf tekniklerinden farklı çalışan bir sistemdir. Bu nedenle pek çok yerde orijinal adı yerine Aura Diagnose Sistemi olarak adlandırılır.
Burada, “Aura” nedir? Neden önemlidir, Kirlian Fotografı ile AVS arasında ne fark vardır ki bu bir teşhis aracı olarak ünlenebildi ve teşhis açısından nasıl yararlanılabilir soruları ala geliyor.
Aura insan bedeninden çıkan ısının dış dünyadaki ısıda ulaşabildiği en son noktada meydana gelen duvarın adıdır. Bu duvarla beden arasında kalan alana da Eterik Beden adı verilir.
AVS Yöntemi ile asıl saptanan dış duvarıyla birlikte bu alandır. Eterik Beden beden ısısıyla birlikte beden yüzeyinde dolaşan enerjinin hassas değişimlerinden de doğrudan etkilenir. Bir yerde enerji varsa ısı vardır ve bu titreşim ne kadar sübtil olursa olsun yine de ölçülebilir bir şeydir aslında.
Akupunktur kanalları içinde dolaşan enerji sağlıklı olduğunda auranıızn da akışkanlığı ve eterikliği en uygun halde olacağından özel yöntemlerle kağıda bile yansıtabileceğiniz ışığı da parlak ve homojen olur. Ancak bedende örneğin enfeksiyon ve yangı varsa o bölgeden dışarı diğer bölgelere oranla daha fazla ısı olacağından oradan yükselen ısının dışarıdaki ısıyla karşılaştığı yerde bu belirgin bir şişkinlik olarak görünür.
Bu enfeksiyon halinin olması da bedende bir enerji kanalında enerjinin akışkanlığını yitirmesinin hatta belki tamamen bloke olmasının sonucudur. Bu durumda Aura üzerinde akışkanlığı azalmış, parlaklığını yitirmiş ve hatta kararmış bir bölge olarak görülebilir.
Bu konuda eğitimli biri o resme bakarak, auradaki çökme ve şişmelerden hem kişinin hangi bölgesinde hastalık olduğunu hem de akışkanlığın nerelerde (hangi akupunktur kanalları ve enerji merkezleri) sekteye uğradığını görerek teşhiste ve uygulanacak iyileştirme yöntemine kararda hızlı bir veri elde etmiş olur.
AVS Kirlian Tekniği ile çekilen fotoğraflara göre daha dinamik ve andaki değişimleri de saptayabilen ve birlikte gelen 20 sayfalık rapor yoluyla danışanın enerjisel geçmişi hakkında ciddi bilgiler sunan bir yöntemdir. Bu dinamizmi ona Aura Diagnose Yöntemi unvanını kazandırmıştır.

Zeynep Sevil Güven – Enerji Beden Denge Danışmanı

Batı tıbbında fazla tanınmamakla birlikte, Doğu tıbbında vücutta enerji dolaşımını temel alan tıp anlayışına dayalı geleneksel uygulamalar köklü bir tarihe sahiptir. Günümüzde Batılı araştırmacılar da modern teknolojinin imkanlarını uygulayarak vücutta enerji dolaşımını temel alan yeni tanı ve tedavi yöntemleri geliştirmeye başladılar.

Bunlardan biri olarak; Auranın teknolojik araçlarla görüntülenmesi sayesinde, kişinin sağlık durumu ve -varsa- hastalıkları hakkında bilgi edinebileceğini bildiren çalışmalar mevcuttur. Ancak bu yöntemin bilimsel nitelik taşıyabilmesi için, benzer hastalık ve sağlık durumlarında, benzer görüntüler (pattern) elde edildiğinin çeşitli araştırmalarla gösterilmesi gereklidir. Yapılacak geniş ölçekli bilimsel çalışmalarda anlamlı sonuçlar çıkması halinde, kolay uygulanabilir olması ve hastayı zararlı ışınlara maruz bırakmaması nedeniyle, bu yöntemin hekimlere, özellikle hastalıkların teşhisi açısından yeni olanaklar ve kolaylıklar sağlayacağını söyleyebiliriz.

Dr. Mahmut Gürgan – Radyolog

AVS sisteminden önce auranın varlığının bile tıp çevrelerince kolay kolay kabul edileceğini düşünmüyorum ben. Biz, akupunktur yapıyoruz mesela -ki bu çalışma  artık ülkemizde hastanelere bile girmiştir- ama bu bile halen bazı tıp çevrelerince kabullenilmiyor. Akupunktur Derneği olarak yaptığımız çalışmalar yine aynı çevrelerce şüpheyle karşılanıyor. AVS’nin tıbba ne gibi getirilerinin olacağını söyleme noktasına gelene kadar, ortodoks tıbbın böyle bir çalışmayı kabul etmeyeceğinin altını çizmek gerekiyor. Zaten yaygınlaşmaya başlarsa da ilk etapta birilerinin gidip bunu, yasaklatmaya çalışacağını düşünüyorum –ki mesela bu medikal estetik hekimlğinde yaşanıyor. Bazı çevreler, böyle bir çalışmanın yaygınlaştığını görünce, piyasayı kaybetmemek için,bilimsel olmadığı varsayımıyla bunu engellemeye çalışacaklardır. Sistem böyle işliyor ve böyle bir sistem de AVS’nin yerini bulması pek mümkün görünmüyor.

Dr. Halit Suman

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...