En çok özgürlükten korkarız.
En büyük korkuların temelinde, bu hayat, ve geçmiş hayatlarda öğrendiklerimizden doğan, özgürlük korkusu yatar.
Özgürlük, zihnin, kalıplardan, vaaz ve vaatlerden, kulvar ve koridorlardan bağımsızlaşmasıdır.
Ait ya da sahip olmadığınızı, olamadığınızı anlamak, ve hazmetmektir.
Hep ve her zaman, aslında yalnız olduğunuzu, ama bu yalnızlığın bütündeki benzersiz karakterinizin değeri olduğunu fark etmektir.
Korkularda, bunu aydınlanma korkusu olarak açıklarız.
Geçmiş hayatlarda aydınlandıkları için sosyal bedeller ödeyenler zaten çok korkarlar.
Yakılmışlardır, çocukları ellerinden alınmıştır, hapishane ya da mağarada, toplum dışına itilmişlerdir.
Ama dönem de, ruhun deneyimi de artık farklıdır, buna rağmen çok korkarlar.
Aydınlanma konusunda en büyük potansiyelleri olanların, büyük dirençlerinin sebebi budur.
İkinci olarak, zihinlerini aşmak için, bu hayatta bilimci olanlar da aydınlanmaktan korkarlar.
Bilim sürekli şüphe etmek olsa da, sezgiler akla meydan okuduğunda, zeka ve akıl çatıştığında, hemen konforlu ve önceden yürünmüş patikalara kaçarlar.
Bilimi tek rehber olarak kabul eder, ve başkalarının ispatlarını, kendi sorularına tercih ederler.
Üçüncü ve son olarak, tam özgür oldukları zaman saçmalayacaklarından korkanlar vardır.
Hayatları boyunca toplumsal onaylamalarla kısıtlı, ve korrekt yaşamışlardır.
Norm ve standartlar onların yargılanmama, ve reddedilmeme alanlarıdır.
Özgür, ve gerçekten özgür davranırlarsa, yargılanmaktan ve reddedilmekten korkarlar.
Oysa en kolay özgürlük dengesini onlar kurabilirler.
Özgürlük korkusunda, yadırganmak, yargılanmak, ve reddedilmek var.
Oysa, özgür olmadığınızda, hepsini, başkaları yerine siz kendinize yapıyorsunuz.
Başkalarının onayları yalan, kendinizi onaylamanız anahtar.
Bir de şu var.
Sabit değil, değişkensiniz.
Bugün böyle, ve yarın şöyle, farklı seçimlere de hakkınız var.
Ve özgürlük, tam da budur, değişen zaman ve mekan koordinatlarında, değişim için de özgürsünüz.
Aynaya bakarken, lütfen kendi gözlerinizle bakın.
Ve kendi gözlerinizle de filtresiz, sansürsüz ve dürüst olun.
Bakış açıları, bakış aşıları, ya da başkaları olmadan, akıştaki özgür siz en önemlisi.
Özgürlük cesaretinde buluşalım…
