Herşey Afrika ile başladı! Tüm olan biteni taa o zamanlardan beri, ama özellikle aylardır daha bir dikkatle izliyorum. Formatlar birden bire o kadar değişmeye başladı ki bir antropolog olarak, filmi başa sarıyorum ve ilk atamızın ayağa kalkıp ellerini boşa çıkardığı, üretmeye ve beynini geliştirmeye kesin karar verdiği zamanlara dönüyorum. İlk kıvılcım, ellerimizi ve beynimizi daha çok kullanmaya başladığımızda çakıldı.  Şimdilerde ise “insan”  elini ilgili ilgisiz cüret ettiği herşeye uzatmakta bir sakınca görmüyor. Homo sapiens sapiens’in (tabi o zamanlar henüz ne evrimsel ne de terminolojik adı değildi ) Afrika’da başlattığı bu yolculuk, dünyanın her yerine dağıldı ve oluş biçimine farklı senaryolar ile devam etti, süregeldi. Üredi, üretti, değişti ve dönüştü.

Sonra neler oldu? İnsanlık üretti ve tüketti. Sonra üretmeden tüketmeye başladı. Şimdilerde ise, farklı farklı versiyonları izliyoruz. Afrika dendiği zaman cılız ve aç çocuklar, memesi neredeyse yok olmuş kadınlar, açlık, sefalet ve acı görüntüler gelir hep aklımıza. Oysa insanlık o topraklardan çıktı. Çıktı çıkmasına ama sonuçta geldiği yeri beğenmedi ve insanlık kökenine kibrit çaktı. Tıpkı her mutsuz insanın ebeveynlerine sövmesi gibi kendi paradoksunu yarattı. Tüm manzarayı en temelden yorumlamak için bile insanın kendi kökenini nasıl yok ettiğine bakmak yeterli olsa gerek.

Yıllar var ki, kökten uzamış sağlam dallarla beslendik. Ancak o doğuştan gelen enerjiyi kuruttuk tükettik. Ve…. İsyan başladı. Politik, kitlesel, ekonomik bilinen adına ne varsa hepsi başladı. Ekonomik krizlere paranın isyanı diyorum. Çünkü para sembolize ettiği güç itibariyle icat sebebine uygun değildir artık. Neyse ilk olarak Irak’ta insanlık mirasının göz göre göre yok edilmesi, sonrasında Mısır’da ayaklama vs… daha yerel ya da daha kitlesel binlerce olay… Sonuçta hepsi aynı zincirin halkaları.

Tüm bunlar olup biterken, insanlık her geçen gün daha keskin bir şekilde tarafını seçmek zorunda artık.  Bu zorunluluktan biraz daha kaçmak isteyenler ise değişimin parçası olarak bu seçime zorlanıyorlar. Peki siz seçimini yaptınız mı?  Biz, şimdi ve anda insanın kökeninin önünde saygı ile eğilmeyi seçiyoruz.

Elif Oktav Erdemli