Bırak dediler hep.. Düşünme… Sorumluluk alma.. Yapma.. Bu işi sen tamamlama. Bırak eksik kalsın. Arka toplama. Bırak.

Birinin senin için bir şey yapmasına izin ver. Bir şeyi seçeceksen izin vermeyi seç.. Ödevin düşünmemek demişti ruhuma dokunan kızıl saçlı hocam. Bir gün söylediklerimi yaşadıkların üzerine anımsayacaksın. Bana bunlar denmişti diyeceksin ama maalesef şimdi anlamayacaksın.

Yediğim en naif sesli en ağır tokattı bu. Yoga dersleri verirken durmayı aktaran ben, öğrencilerine bunları söyleyen ben, (öğrettiği yerine aktarmayı demeyi tercih ediyorum hep) bu sınavdan kalmış mıydım? SInav mıydı ki hayat kalayım ayrıca? Her şeyi başarmış, elime aldığım her işi becermiştim de kendimden hep kaçmış mıydım? Neden bunu demişlerdi ki? Sorular, bitmeyen deli sorular… Bitmeyen akıl oyunları. Sonra bir gün biri “sus” dedi.. Kalbini görebildiklerimi dinlerim ben. Elimi kalbine, Elini kalbime koyabildiklerimi…

Sustum.

Kendi kalbimi görmek için ses etmedim.. Deriiin nefesler aldım. Sustum. Derinnn nefesler verdim.. Sustum. Gözlerimi kapadım. Sustum. Ellerimi bağladım sustum. Kulaklarımı tıkadım. Sustum.. Yutkunmayı bıraktım, tatlar geçti. Sustum. En son nefesi unuttum. Sustum.

İşte o an biri geldi “Nefes al” dedi. Duydum. “Hadi nefes al”. İşte o zaman duydum… Beşeri dünyanın acılarının fizik bedenimi nasıl acıttığını ve içimdeki ışığın tüm o acıları nasıl aldığını gördüm!.

İnsan kendini bilmez olur aşka düşünce.. Kaybolur. Kendi içinde bir gayb olur.

İyi bir at binicisinin en iyi bildiği haliyle ‘Aşk’; Dizginlerinin sende olduğunu bilsen bile altında senin hükmün dışında bir irade olduğunu bilmektir, kabul etmek ve ona teslim olmaktır. Bu teslimiyet çift taraflıdır.

Kendi dizginlerini tutamayandan aşık mı olur?

Kendini bilmeyenden aşk olur mu?

Kendine acımayan ötekine merhamet eder mi?

Aşk; bilge bir ruh için en çok kabullenmek ve teslim olmaktır..

Bu teslimiyet an be an birinden de ötekine geçer ve tekil değildir. Çokluk içinde bir teklik oluşturur. İşte bunun için kendine bakmak, kendin olmak, beş duyuyu sevgi ile buluşturup biraz sessizliğin sesini dinlemek lazım..

Aşk bir dengesizlik hali olsa dahi hakimiyet ve teslimiyeti içinde barındırıp zaman zaman birinden diğerine geçtiği içindir.

Sen dengedeysen bunu hiç bir şey bozamaz.

Kendini bilmeyenden, kendine güvenmeyenden aşık olmaz.

Yanacaksın.

Boğulacaksın.

Susayacaksın.

Kaybolacaksın ki aşk içinde aşık olasın. Nefessiz kaldığında sana nefes vereni bulasın.

Duygu Sayılgangil