Fobiler hayatımızı kısıtlar. Asansöre binemez, yolda yürüyemez, açık alanlarda dolaşamaz hale geliriz. Basit korkulardan farklı olarak bir nesneye ya da içine girdiğimiz bir duruma bağlıdırlar, aniden ortaya çıkar, yaşamı bize zehir ederler.

Çoğumuz çeşitli şeylerden korkarız. Bu korkularımız hayatımızın çeşitli dönemlerinde değişiklikler gösterebilir. Çocukluk döneminde özellikle anne-babamız yanımızda olmadığında, onları göremediğimizde korku duyarız; onların bizi terk ettiğini düşünerek, korkar, ağlarız. Yaşımız 1.5-2’yi aştığında ise anne-babamız yanımızda olmayınca, onların bizi terk ettiği düşüncesi yerini onların sevgisini kaybedebileceğimiz düşüncesine bırakmaya başlar.

İlerleyen günlerde ilişkimizin bize kazandırdığı güven hissi ile artık kendi kendimize kararlar verir, hareketlerimizi kendi hedeflerimiz doğrultusunda planlar ve yürütürüz. Ancak ailede eğer anne-baba geçimsizliği, şiddet ortamı varsa çocuklara gerekli sevgi ve ilgi yeterince gösterilemez.

Aile içinde çocuklara taşıyabilecekleri yeterli sorumluluklar verilmezse, arkadaş ilişkileri için gereken oyun ve yaşıt desteği sağlanmazsa, iyi örnek olunamazsa, bu durum özgüven eksikliği ve korkuların oluşumuna yol açılabilir. Korkuların daha ileri şekli ise hayatımızda kısıtlanmalara yol açan ve tedavi gerektiren fobilerdir.

Fobileri alelade korkulardan ayıran özellikler şunlardır:
– Korkuyla oluşan sıkıntı ve gerilimin belli bir nesne ya da duruma bağlı olması.
– Korkunun boyutunun olayı tetikleyen korku objesi ya da duruma kıyasla orantısız ve abartılı bir düzeyde olması.
– Kişinin kendi verdiği tepkisinin anlamsız ve aşırı olduğunun tümüyle farkında olması.
– O korku nesnesi ya da durum ile karşılaşmaktan ısrarla kaçınması ve eğer karşılaşırsa aşırı düzeyde çarpıntı, nefes alamama, terleme, sıcak basması, mide bulantısı, hatta bayılma gibi durumlara yol açarak, kişinin hayatını kısıtlamasına sebep olması.

Kişi o hale gelir ki, sokağa çıkamaz, ya da tek başına kalamaz, bazı yerlerden geçemez. Bu durum kişinin yakın çevresindekileri de olumsuz etkileyerek, onların da sıkıntılı durumlar yaşamasına neden olur.

Fobilerin nedenleri

Psikanalitik görüşe görüşe göre fobiler, çocuklukta (3-5 yaş arası ödipal dönemde) yaşanan sorunların çözümlenememesi ile ilişkilidir. Bu dönemde çocuğun cinsel organlarına yönelik korkular hissetmesi (söz dinlemezse sünnet edilme ile ilişkili olarak korkutulması ya da yaramazlık yaparsa cinsel bölgesine yönelik zarar geleceği şeklinde uyarılması) fobilerin gelişimine yol açmaktadır. Gene bu dönemde egonun kişiyi korumak amacıyla “yer değiştirme” (displacement) olarak adlandırdığımız bir savunma mekanizması oluşturması fobiye yol açabilir. Yani kişinin hissettiği tehlikeli bir dürtüsünü, bu dürtü ile az ya da çok benzerliği olan dışarıdaki bir objeye yansıtmasının, fobi oluşumuna yol açtığı düşünülmektedir. Bir diğer kurama göre ise fobi öğrenme ve koşullanmayla oluşur. Belli bir olay karşısında verilen korku yanıtına kişinin koşullanması ya da yakınlarından küçük yaşlarda bu tür korkuları öğrenmesi de korku davranışının başlamasında etkili olabilmektedir.

En sık görülen fobiler

Vücudun biyolojik yapısındaki birtakım değişiklikler de bu durumlarda etkili olur. Özellikle hipofiz-hipotalamus (beyinde hormonların kontrolüyle ilgili bölgeler) ve böbreküstü bezleri ile ilgili hormonlarda değişmeler saptanmıştır ve bu değişimler kişinin korku etkeni ile karşılaşması sonrası verdiği tepkilerden sorumludur. Bu tepkiler bir panik atağı oluşturacak denli büyük boyutlara varabilir.

En sık görülen fobiler arasında hayvan fobileri (kedi, köpek, fare, kuş gibi), yükseklik, şimşek, gök gürültüsü, karanlık ve kapalı alan, uçak, kan-enjeksiyon, dişçi korkuları önde gelmektedir. Klastrofobi dediğimiz kapalı yer korkusu özellikle asansör, yollardaki tüneller, trafikte sıkışıp kalmış arabalar, banyo ve duş kabinleri, havasız basık odalar ve MR görüntüleme cihazlarında kendini hissettirir. Agorafobi (açık alan korkusu) toplu bulunulan yerlerden korkmaktır. Pazarlar, alışveriş merkezleri, kalabalık caddeler, sinemalar-tiyatrolar ve yabancı mekanlarda kendini gösterebilir. Agorafobi genellikle birikim yapan stresli koşulların sonucunda oluşabilmektedir. Hayvan fobisi olanların dörtte bir kadarı korkularının başlangıcıyla ilgili olarak kendileri için travmatik bir olayı hatırlayabilmişlerdir.

Fobilerin tedavisi

Korkuların üstüne gidilmesi gerekir. Bu tıpkı karanlıkta bir kedinin gölgesini aslan olarak büyük bir şekilde görmek gibidir. Korkuların belli bir düzen içinde üzerine gidilmeli, korkulan nesne ya da durumdan uzak durma durumundan kaçınılmalıdır. Tedavi edilmediği takdirde ömür boyu sürebilen korkuların tedavisi ilaç, bilişsel-davranışçı tedaviler ve gerekiyorsa hipnoz ile yapılabilmektedir.

Rakamlarla fobiler

Fobilere toplumda yüzde 5-10 oranında rastlanmaktadır. Kadınlarda fobiler erkeklere göre 2 kat daha sık görülmektedir. Hayvan fobileri ortalama 7 yaşında, kan görme korkusu 9 yaşında, dişçi fobisi ise 12 yaşında başlamaktadır. Klastrofobi ve agorafobi 20 yaş civarı zirve yapar. Yapılan bazı çalışmalarda bu kişilerin yaklaşık yüzde 70’inde ebeveynlerden birinde bu tür bir fobi olduğu gözlenmiştir.

Fobi sözlüğü

Acrofobi: Yükseklik korkusu
Actilinofobi: Karanlık korkusu
Aerofobi: Uçma korkusu
Ailurofobi: Kedi korkusu
Akarfobi: Kurtçuk korkusu
Algofobi: Ağrıdankorkma
Astrofobi: Şimşek korkusu
Atefobi: Mahvolmaktan, özellikle pervasız dürtülerin önlenememesi halinde kahrolunacağı korkusu.
Basifobi: Yürümekten korkma
Belonofobi: İğne korkusu
Brontofobi: Gökgürültüsü korkusu
Chronofobi: Belli bir süreden veya zamanın sonsuzluğundan korkma
Demofobi: Kalabalıktan korkma
Erotofobi: Cinsellikten, cinsel hislerden korkma
Eritrofobi: Yüzün kızarmasından korkma
Hematofobi: Kan korkusu
Hippofobi: Atlardan korkma
Ichthyofobi: Balıklardan korkma
Kainofobi: Yenilikten, değişiklikten, alışkın olunmayan durumlardan korkma
Kakarraphiofobi: Başarısızlıktan korkma
Kenofobi: Boş yerlerden korkma
Kleptofobi: Çalmak, hırsız olmak korkusu
Megalofobi: Büyük nesnelerden korkma
Mysofobi: Kirletme korkusu
Nosofobi: Hastalıktan, hasta olmaktan korkma
Nyctofobi: Gece korkusu
Panfobi: Herşeyden korkma
Psychrofobi: Hastalık derecesinde soğuk korkusu
Pyrofobi: Yangın korkusu
Rhabdofobi: Sopa, çubuk, ya da copla saldırıya uğrama korkusu
Satanofobi: Şeytan korkusu
Scabiofobi: Uyuz olma korkusu
Scatofobi: Dışkıya bulaşma korkusu
Scopofobi: Kendisine bakılacağından korkma
Skolyonofobi: Okul fobisi
Stygiofobi: Cehennem korkusu
Symbolofobi: Sözlerine, davranışlarına bir takım simgesel anlamlar verileceği korkusu
Tanatofobi: Ölümden korkma
Tremofobi: Titremeden korkma
Xenofobi: Yabancılardan korkma
Zoofobi: Hayvanlardan korkma.

Yaşamınız fobi korkusu ile olmasın…

(Kaynak: Popüler Psikiyatri Dergisi Mart-Nisan 2002 Sayı: 6)

Konuk Yazar