Dikkat yazı spoiler içerir! Star Wars’u henüz izlemediyseniz ve izlemek istiyorsanız, izleyip öyle okumanızı tavsiye ederim. Ya da siz bilirsiniz, okumak isterseniz okuyun gitsin…

Star Wars izleyenler çok iyi bilirler; güçlü, azimli, engel tanımayan, duyuları keskin, inançlı,  belki de gelmiş geçmiş en büyük Jedi’lardan biri olacak Anakin’in, karanlık tarafa geçip, aydınlık yanını göremeyecek kadar gözlerini nasıl kör ettiğini… Tüm bunun sebebi Yoda’nın da en başta minik Anakin’de yoğun bir şekilde hissettiği korkudur. Master Yoda bilir ki, korku öyle bir illettir ki, karanlık tarafa geçmenin en kaygan, en rahat geçiş yoludur, bilir ki korku insana her şeyi yaptırabilir, karanlık tarafa kolayca geçtirir. Anakin’i Jedi yapma konusunda epey kafa patlatırlar ancak Jedi Konseyinin bildiiği bir kehanet vardır ki, bu kehanete göre Anakin güce denge getirecektir. Ve Anakin, Jedi eğitimine başlar…

Buradan sonrasını izleyen herkes biliyordur, burada oturup flmi anlatmayacağım ancak bana göre; Star Wars ülkece içinden geçtiğimiz şu durumu en iyi anlatan filmdir. Hatırlamayanlara tekrar izlemelerini şiddetle tavsiye ederim. Anakin, derinlerinde hissettiği “korku” yüzünden, karanlık tarafa geçecektir. Çünkü bunun başka yolu yoktur. Kaybetmekten kaçarak, kazanmaya varabilmemiz mümkün değildir. Ama biz izleyici olarak tüm seriyi en baştan izleyip “filme yukarıdan bakabiliyoruz”. Adeta karanlık tarafa geçen Anakin’e, Darth Vader olsa da, arkasındaki hakikati görüp, filme yukarıdan bakıp şevkat, sevgi besleyebiliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, annesinden küçük yaşında kopmasaydı belki, kaybetme korkusu bu denli kendini göstermeyecekti, biliyoruz ki Amidala’yı kaybetmekten korkmasaydı, karanlık tarafa geçmeyecekti. Ve Anakin annesinin ölümünden sonra çok ciddi bir karar alır ve şunları söyler; “Bir daha ne pahasına olursa olsun kaybetmeyeceğim” der. Ve aldığı bu kararı onu çetin yollara savuracak, Darth Vader’a dönüştürecektir. Anakin özünde hem Anakin, hem Darth Vader’dır . Belki Jedi Konseyinin ve Master Yoda’nın tahmin ettikleri ya da istedikleri şekilde, sadece Anakin tarafından gerçekleştirilmez bu güce denge getirme olayı ancak o dengeyi yine Anakin’in bir parçası olan  Darth Vader gerçekleştirecektir. Ve kehanet doğrudur: İmparatoru ve karanlık tarafı bitirecek olan yine Anakin’in, Darth Vader’ın ta kendisidir.

Tüm bunlar size bir şeyler anımsatıyor mu bilmem ancak bana gerçekten içinde bulunduğumuz durumu en iyi şekilde hissetmeme yardımcı oluyor. Evren’de her şey dengedir. Gündüz-gece, iyi-kötü, karanlık-aydınlık ve daha bir çok zıtlığın dengesidir. Evren de gücün dengelenmesine ihtiyaç duyar, çünkü sistem bunun üzerine kuruludur. Kendi topraklarımıza bakarsak, bir çok savaşlara, ölümlere şahit olmuş bir coğrafyadayız. Bir çok durumun karmları belki de yeni yeni dengeleniyordur; ne dersiniz? Kendi öz oğlunu öldüren Sultan Süleyman’dan tutun, ana-babalarının bağırlarından koparılıp (belki onlar da öldürülüp) Osmanlı topraklarına getirtilen devşirme sistemindeki çocukların karmaları ve daha bir çok karma belki de dengeleniyordur. Henüz resmi yukarıdan göremiyoruz ama aslında belki de görmemiz gerekmiyordur. Çünkü tüm bu yaşananlar bana göre, çok büyük öğretiler içeriyor. Bizdeki Darth Vader’ı bize yansıtan ülke yöneticeleri ve içimizdeki sadece Anakin’i görmek İsteyen biz arasında soğuk savaşlar esiyor adeta. Halbuki biz bu makrokozmosun, mikrokozmozuysak ve bu evren zıtlıkların dengesiyse, her şeyse; biz de her şeyiz. Hem Anakin’iz, hem Darth Vader’ız. Ve karşımızda sürekli karanlık, kötü, tü-kaka diyeceğimiz şeyler varsa dönüp bi kendimize bakmamız lazım; bizi bize yansıtıyor herkes, her şey ve tüm yaşananlar…  “İçindeki o korkak Darth Vader’ı gör, kabul et, sen her şeysin. Kabul et ki, Anakin’e dönüşsün, aydınlığı gör, kucakla. Karmalar tamamlansın, enerjiler dengelensin” diyor adeta.

Öyle değil mi, geçtiğimiz yerel seçimde kazanmak pahasına her türlü yolu deneyen insanları görmedik mi? Bizim içimizde de olamaz mı kazanmak için her şeyi yapan bir parça? “Hayır, hayır bende yok ne münasebet?” diyebilirsiniz. Ama emin olun ki var ve o parçanızı görmüyor ve kabul etmiyorsunuz ve görüp kabul edene kadar da bize yansıtmaya devam edecekler. Hayat bu, denge…

Denge belki de bu sefer karanlık yanlarımızı onurlandırarak, görerek, kabul ederek, sankinleşerek, dinginliği ve sükuneti daha çok hissederek, bilinçlenerek olacaktır. Yoksa ısrarla karanlığı işaret etmezdi yaşananlar.

Toplum olarak bilinçlenip, farkındalık yaratarak, içimizdeki karanlığı kabul ederek, o dengeye, aydınlığa ulaşacağız. Ne zaman olur bilemem ancak sanıyorum ki biz ne kadar erken idrak edersek, o zaman olacak.

İçimizdeki karanlığı kabul etmek Anakin’in Darth Vader’a dönüşünü, karanlığını kabul etmek, şefkat göstermekten farkı yok. Yeter ki kendimize de bu denli şefkatli, anlayışlı, kabullenici yaklaşalım…

Ülkemizde kim Anakin, kim Darth Vader, kim Yoda, kim İmparator tüm bunlar size kalmış. Belki de hepsi bizizdir, ne dersiniz?

Umut ediyorum ki, o dengeye, karanlıklardan geçip ulaşacağız. Çünkü tüm bu yaşadıklarımız ilahi düzenin bir parçası. Hepimiz o parçaların hepsiyiz. Kendimi ve herkesi olduğu gibi kabul etmeyi; barış, huzur, refah, bereket ve sevgi dolu bir ülke ve dünyada yaşamayı seçiyorum.

Meltem Emir