Bir ömüre benzesin .günün

Yeni bir hayata doğar gibi uyan .güne

Bir önceki hayatın yüklerini taşısan da

Bu günün yepyeni bir gün olduğunu .unutma

Bir bebek gibi ol gözünü ;açtığında

Saf, neşeli, umutlu ve yüreği merakla .dolu

Tıpkı yürümeye yeni başlayan bir bebeğin

Koşmaya olan açlığı ile kalk .yataktan

Ağzından “!Günaydın” sözleri dökülürken

Gözlerin “Yaşamak ne güzel şey !hey” diye .haykırsın

“Sabah egzersizi öyle yapılmaz” ,diyenlerle 

,Tıpkı “Noktalama işaretleri kelimelerin sonuna ,konur” diyenlerle geçtiğin gibi geç .dalganı

Çocuğun özgür ruhu ile yaşa .sabahı

Güneş ilerlerken ,gökte 

Hayatı kaçırmak istemeyen bir gencin hevesiyle atıl .güne

Hayata ve öğrenmeye duyduğun ,açlık

Sakın yavanlaşmasın önyargılı bir ağız .tadıyla

Her şeyi deneme hevesi

Ve başarısızlıktan korkmama zırhı ile koru .kendini

Sakın unutma bu günün biteceğini

Ve her ömrün yalnızca bir kez .yaşanabileceğini

Yaşlıların deneyiminden faydalan ama

Sakın kabul etme deneyimleri ile özgür ruhunu .öldürmelerini

Bir delikanlı gibi cesaret dolu olsun .yüreğin

Özgürce yap .hatalarını

Yine de öğlenden sonra aklına getir geceyi.

Unutma sakın herkesin sabahları genç ama akşamları yaşlı olacağı gerçeğini.

Öğlen ışıkları değişirken artık kalbinin de 

Cüretkarlıktan çok bilgelikle dolmasına izin ver.

Koluna daha az aklına daha fazla güvenmeye başla. 

Şimdi büyüme zamanı.

Ne kadar bilgeleştiğin belirleyecek geceyi.

İşini yaparken artık kendini değil 

İşin aracılığıyla insanlara vereceklerini düşün.

Sakın ha bencilce kazandığın ama yalnız kaldığın bir iş yapma.

Seni gece güvende tutacak şeyin uzak bir bankada duran kağıttan para olamayacağını unutma. 

Günün sonunda elinde kalacak tek şeyin,

Anlamlı bir gün yaşamış,

Tüm varlıklar için iyi bir şeyler yapmış olmanın yaratacağı

Kalp huzuru olacağını çıkarma aklından.

Bir varlığı mutlu etmeyi,

Bir insanın acısını dindirmeyi,

Bir yüzü güldürmeyi,

Elindekini cömertçe paylaşmayı

En büyük öncelik yap kendine.

Böylece,

Gün geceye dönerken

Yuvana dön yeniden.

Huzur ve minnetle sarıl sevdiklerine;

Ve unutma ne kadar az zamanınız olduğunu birlikte. 

Gece sesler azaldığında

Yaşadığın günden memnun ol.

Eğer aklın huzurlu ise bedenini sarmalayan huzurlu yorgunluk gevşetir seni.

Yaşadığı günden memnun olan bir adamın

Kolayca uykuya dalacağını unutma.

Uyku çökmeye başladığında üzerine

Onu en yakın arkadaşın gibi buyur et evine.

Yaşadığın günden yana bir pişmanlığın

Yarın için bir endişen yoksa eğer

Huzurla kapat gözlerini.

İyi rüyalar karşılasın seni.Bu gece iyi uyumalısın.

Yarın yeniden bir bebek olacaksın.

Cem Şen

1968 yılında doğdu. 1981 yılında savaş sanatları eğitimi almaya başladı. 1987 yılında Zen Budizm’in Türkiye’deki temsilcisi olan İlhan Güngören ile tanıştı ve 1987-1990 yılları arasında Güngören’in asistanlığını yaptı. Bir yandan Güngören’i Zen çalışmalarında ve Tai Chi Ch’uan derslerinde destekleyen Cem Şen aynı zamanda Namık Ekin, Mustafa Aygün gibi eğitmenlerle savaş sanatları eğitimini sürdürdü. 1990 yılında ilk çeviri eseri yayınlandı. Aynı yıl çalışmalarını tümüyle Taocu çalışmalara yönlendirdi. Sırasıyla Mantak Chia, Master Wang, Master Wu, Eric Steven Yudelove gibi ustalardan eğitim alan Cem Şen aynı zamanda bu ustalardan farklı Taocu sistemleri öğretme yetkisi de aldı. Halen ustalar ile çalışmalarını ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan yaşayan büyük bilgelerle iletişimini ve arayışlarını sürdürmektedir. 1991 yılında Dharma Yayınları’nı ve ardından 2003 yılında bu yayınevinden ayrılarak Klan Yayınları’nı kurmuş olan Cem Şen’in içlerinde “Enerjinin Dansı: T’ai Chi Ch’uan” ve “Dolmuşa Binme ve Dolmuştan İnme Sanatında Zen” adlı kitaplarının da bulunduğu 8 kitabı ve yaklaşık 40’a yakın çeviri eseri bulunmaktadır.