Dün gece ne oldu biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz canım… Tamam tamam anlatayım. 
Dün gece, birden bire bir ruh, bedenime giriverdi… “Tanışalım” dedim… Ve sonra ona adımı söyledim. O da bana ; “Merhaba ben KumbaRA” dedi.

Yükselmiş yüce varlıklardan bir tanesi imiş… ve bundan sonra bana ‘yeniçağ bilgileri’ verecekmiş…

Muhterem…. Tobias, Ra, Kryon, Kırael, Ramtha, Steve Rotter ve grup, Poseidon, Başmelek Mikael vs. ile üçüncü göbekten akrabaymış. 

Bana hemen bir celse yapmayı teklif etti. Ben “Olur mu? Kimse yok ki ! Kendi kendimize mi ? ” dedimse de; “Zamanla celselerimize katılacak bir çok kişi olur. Bugün senle ben, şöyle içten dışa, dıştan içe, bir sohbet edelim.” dedi. Ben de “Siz bilirsiniz, peki…” dedim. Başladık…

O ne? Sesi tıpkı bir “uzaylı” gibiydi. Bugüne kadar hiç uzaylı görmemiştim… Ama yine de sesi öyleydi işte…

Sordum: “Biraz ‘karma’dan bahsedelim mi?”

“Bırak şimdi karmayı, onun için aşı olman lazım.” dedi.

Belki de doğruydu söylediği. Bu işlerle uğraşan bir tanıdığım, bu aşıdan bahsetmişti. Onun dediğine göre, bir gün aniden bu aşıyı uykudayken ak sakallı bir dede ona yapmıştı… Yine dediğine göre; o günden sonra hayatı değişmişti.

Kocasından ayrılmış, işini değiştirmiş, kendine bir sevgili bulmuştu.

Yani artık karmasını, bu aşı sayesinde müdahale edip değiştirebiliyordu. Ve hatta, karmasını temizleyebiliyordu bile.

O zaman ona sormuştum “Bu aşıyı nasıl olabiliriz?” diye…

O da bana “Gerçekten istemelisin. Taa içinden talep etmelisin, her akşam bir nöbetçi ak sakallı dede var, gelir bu aşıyı yapar.” demişti.

“Peki aşının tuttuğunu nasıl anlayacağım?” diyince, “Gerçekten hissetmelisin. Hissetmeyi istersen hissedersin. Kendini yükselişe kapama, bir kere kaparsan bir daha açılamazsın, dibe vurursun dibee…” demişti…

Her neyse, bu arada muhteremi, yani KumbaRA’yı unuttuk…

“O zaman bu celsenin konusunu siz belirleyin.” dedim.
“Tamam” dedi. Biraz düşündü ve “Konu Borsa” dedi.
“???…!!!!”
“Şimdi sana, yarın yükselecek kağıtları söyleyeceğim… ve ne zaman kağıt alınır, ne zaman satılır, kağıtların tekniği nasıl incelenir gibi bilgiler vereceğim.” dedi.

Meğerse KumbaRA’nın uzmanlık alanı ekonomiymiş… ve bundan böyle benim bedenimi kullanarak tüm insanlığa “Yeniçağın eKOnoMİK bilgileri”ni aktaracakmış.

Eee ne yapalım bize de böyle bir kanallık nasipmiş…

Muhterem, bedenimden çıkıp giderken “Seninle her mahallede bir trilyoner yaratacağız!” dedi ve “haftaya da prenslerimle beraber geleceğim?” diye ekledi.

Yahu bu KumbaRA, sakın bizi bir zamanlar ekonomik olarak ‘sıçratan’ rahmetli başbakan ve reis-i cumhurlarımızdan biri olmasın? Yok yok… kafam karıştı… Biraz hazmedeyim bu bilgileri… Sonra yine görüşürüz…

Reha Ersavcı