derKİ’nin “ki”si malum, Japonca hayat enerjisi anlamında. Çin’de aynı kavramı karşılayan sözcük “chi”. Tai Chi’deki chi. Chi ejderhanın nefesi aynı zamanda. Hayatı başlatmış olan, ve destekleyen bir yaşam enerjisi.

Ejderhalar ve büyük yılanlar, tarih boyunca hayatın başlangıcında ya da büyük dönemeçlerde başlatıcı ve destekleyici bir rol oynamışlar. Bütün kadim kültürlerde, büyük, tüylü, uçabilen bir yılan, ya da ejderha, hayatın orijini, ya da nedeni olarak saygı görmüş.

Şimdiki nesiller ejderhaları FRP karakterleri olarak ya da Orta Dünya’daki görevleri nedeniyle tanıyor. Dragonlance, Dungeons and Dragons, Ejderha Mızrağı dizileri filan, ejderhalarla ilgili ne anlatıyorsa sadece o kadarı biliniyor. Bunlar genelde batı Ejderhaları. Bir çok hayvanın melezi, ateş ya da zehir püskürteni iri, 4 kolu-bacağı pençeli olan, uzun yaşayan, bilge ve güçlü yaratıklar. Mistik yanları var, büyü yapabiliyorlar. Yaşlandıkça bilgeleşen, biraz asosyal, dostlukları değerli, düşmanlıkları korkutucu yaratıklar.

Batı ejderhaları, Aziz George’a mal edilen hikaye nedeniyle, acıktıklarında insan bile yemek zorunda kalan canavarlar. Hikayeye göre Aziz George Kapadokya’da bir kasabaya gelir. Kasabadaki halk, bir süvari(chevalier-şövalye) olan Aziz George’a ejderhanın sürüdeki bütün koyunları bitirdiğini, şimdi de genç prensesi kurban olarak istediğinden bahsederler. Aziz George, kalkanı ve uzun mızrağıyla ejderhayı yener ve kasabayı kurtarır. Bu olayın prensesle bir ilgisi yoktur, zor durumdakine yardım etmenin erdemini sembolize eden bu hikaye, neredeyse bütün Hıristiyan şövalyelerin, özellikle kalkanlarına ejderha sembolü işletmelerine neden olmuştur.

Ejderhanın batıdaki olumsuz imajında kilisenin bu hikayeyi abartması ve İncil’de bir çok olumsuz ifadenin yer alması kadar, Beowulf adlı anglo-sakson efsanesindeki kahramanın ejderhayla yaptığı savaş, Leviathan efsanesi, Loch Ness canavarı gibi bir çok halk öyküsünün de etkisi var. Aslında Eski Ahit’te de, Kuran-ı Kerim Araf Suresi 107 ve Şuara 32’de de, Hz. Musa’nın asasının bir ejderhaya dönüşerek, büyük bir büyü gücü verdiği, ve bunun ona kredibilite sağladığı hatta hayatını kurtardığı yer almaktadır. Buna rağmen kilise, bütün Hıristiyanlık öncesi güç sembollerine yaptığı gibi, özellikle İskandinav mitolojisinde olumlu bir imajı olan ejderhayı da, çirkin, korkunç ve tehlikeli bir figüre dönüştürmek için özel bir gayret göstermiştir. Oysa Batı-dışındaki uygarlık ve özellikle Çin ejderha sembolüne başlardaki olumlu özellikleri sonuna kadar korumuşlardır. Sümer tanrısı Ea, oğlu Marduk’a şifa büyüsü için bir ejderhadan yardım almasını önerirken, pagan inancı ve Wicca ejderha enerjilerini pratik ritüellerde kullanmış, Quatzlcoatl Güney Amerika’da, Gökkuşağı Yılanı Aborijinlerde, tüylü-büyük-göksel bir yılan neredeyse bütün mitolojilerde, hayatın ve eğer bu hayat biterse başlayacak olan yeni hayatın ve yaratılışın kurucusu olarak hep kutsanmıştır.

Gnostikler kanatlı yılanın kozmostaki arındırıcı, yenileyici ve diriltici vasıfları temsil ettiklerini düşünmüşler, hermetik öğretide kanatlı ve kanatsız ejderhalar çok kullanılmıştır. Astronomi-astroloji ise Draco(Ejderha) adını kuzeyde ve hiç batmayan bir takımyıldıza vermekle bazı bilgileri açıklayıp, bazılarını örtmüştür.

Türk mitolojisinde de güçlü bir ejderha figürüne rastlıyoruz. Türkçe’de kullandığımız evren – ya da Ahi Evran’daki gibi- evran sözcüğü aslında, kainatın dönmesini sağlayan ejderhalar anlamında kullanılmıştır. Dede Korkut destanlarında yedi başlı ejderhadan korkmamayı öğütlemiş, Hunlar başkentlerine Ejderha Şehri anlamına gelen Lung Cheng adını vermişlerdir. Burak Eldem’in Quatzl Caan ile Kutsal Kaan arasındaki ses benzerliğine dikkat çekmesi ayrı bir not. Ama Türk kültürü, Ahmet Arif’in şiirlerinden, Ejder’i bir insan ismi olarak kullanmaya kadar ejderhalarla iç içedir.

Çin mitolojisi ise nerdeyse tamamen ejderha sembolü üzerine kurulmuştur. İlk atalarının bir ejderha olduğunu düşünen Çinliler, imparatoru da ejderha gücüyle özdeşleştirmişler, 9 ejderhalı elbise giyme ayrıcalığını sadece ona vermişlerdir. Ejderhaların bilgelik ve gücü temsil etmelerinin yanında dönüşüm ve tekamül öğretmenleri olmaları, bütün hayatın bir ejderhanın nefesiyle başlaması bu içiçeliği vurguluyor. Tanrıları ve askerleri korumak, yağmur yağdırmak, akarsuları kontrol etmek, hazineleri korumak için ayrı ejderha türleri olduğu gibi bilgiler, meşhur ejderha dansı, ya da meşhur 2000 yılı ve daha da meşhur 2012 yıllarının Çin takvimine göre ejderha yılları olması tesadüf değil.

Ali Korkut Keskiner