11 Eylül 2001…

7:59 AMBoston Logan Uluslararası Havalanı’ndan American Airlines’a ait 11 uçuş nolu Boeing 767, Los Angeles’a gitmek üzere havalandı.

8:14United Airlines’a ait 175 uçuş nolu Boeing 767 de, 56 yolcusu ve 9 mürettabatıyla birlikte Boston Logan Havaalanı’ndan, Los Angeles’a gitmek üzere havalandı.

8:42 United Airlines’a ait 93 uçuş nolu bir Boeing 757, 37 yolcu ve 7 mürettabatıyla, San Fransisco’ya gitmek üzere Newark Havalimanı’ndan havalandı. Dünya Ticaret Merkezi, Uçuş 93’ün olağan rotasının üzerindeydi.

8:46:26 Uçuş 11, 790 km hızla Dünya Ticaret Merkezi’nin Kuzey Kulesi’nin kuzeyine, 94. ve 98. katların arasına çarptı.

9:03:13 Uçuş 175, 950 km’lik bir hızla Güney Kulesi’nin güneyine, 78. ve 84. katların arasına çarptı. Medya, İkiz Kuleler’den canlı yayında olduğu için milyonlarca kişi bu olayı canlı izledi.

9:33 Ohio Kontrol Kulesi, Beyaz Saray’a, 77 nolu uçuşu kastederek, “Size doğru bir uçak yaklaşıyor ve uçakla iletişim kuramıyoruz” bilgisini verdi.

9:37:46 Uçuş 77, Pentagon’un batı kanadına çarptı. Uçaktaki 64 kişiyle birlikte 125 Pentagon görevlisi öldü.

9:59:04 175 nolu uçuşun çarpışından 55 dakika 51 saniye sonra, DTM’nin güney kulesi tüm dünyanın gözleri önünde çöktü.

10:03 Kaçırılan Uçuş 93, Pittsburgh’un güneydoğusunda yere çakıldı.

10:28:25 DTM’nin kuzey kulesi de çökmeye başladı…

 

İşte dünyanın kaderini değiştiren 11 Eylül saldırıları, böyle yaşandı. Yaşanan bu dakikalardan sonra da, dünya asla eskisi gibi olamadı. Herkesin aklında şu soru vardı: “Kim yaptı tüm bunları?” Yanıt hiç gecikmeden geldi: Usama Bin Ladin ve El Kaide terör örgütü. Fakat bu yanıt bazılarını tatmin etmedi, çünkü onlara göre sorgulanması ve açığa kavuşması gereken noktalar vardı. Bir sürü komple teorisi üretilmeye başladı internet üzerinde ve derken Dylan Avery, Korey Rowe ve Jason Bermas adlarında üç üniversite öğrencisi, bu komplo teorilerini harmanlayarak “Loose Change” adlı filmi çektiler ve internet üzerinden yayınladılar. İlk film Nisan 2005’te yayınlanmış ve 2000 dolara malolmuştu. Ardından Kasım 2005’te filmin ikinci versiyonu yayınladılar ve bu versiyon da 6000 dolara malolmuştu. Son olarak da Ağustos 2006’da, çeşitli düzeltmelerin yapıldığı en son versiyon yayınlandı. İşte bu tarihte de Türk medyası bu filmi keşfedip, manşetlere taşıdı. Son yıllarda gitgide yayılan Amerikan karşıtı hareketin de etkisiyle, çeşitli çevreler bu filme nimet gibi atladı ve “Yapmıştır, yapmıştır, Amerika değil mi bu zaten, Dünya’ya egemen olmak için her şeyi yapar bunlar.” nidaları eşliğinde film ülkemizde yayılmaya başladı. Fakat bu filme karşıt çekilen “Screw Loose Change” filminden iki-üç köşe yazarı dışında kimse söz etmiyordu ve aslında karşıt çekilen bu filmi izlemeden “Loose Change” kesin doğrudur yargısına varmak son derece yanlıştı. İşte Esquire olarak bu iki filmi de izledik ve iki filmin de iddialarını sizlere sunmak istedik. Yazıda “L.C.” kısaltması ile Loose Change’in iddialarını, “S. L. C.” kısaltması ile de karşıt filmin iddialarını okuyacaksınız. Son kararı vermek size kalmış.

İDDİA: Pentagon’a Çarpan Bir Boeing 757 değil, bir Cruise Füzesi idi.

Loose Change’in İddiaları:

1) Uçuş 77’yi Pentagon’a çarpması için yönlendiren hava korsanı Hani Hanjour, küçük bir Cessna uçağını bile doğru düzgün indirip kaldıramıyordu ve uçuş becerileri böyle bir eylem için yetersizdi.

2) Uçak, Pentagon’a çarpmadan önce çimlere çarpar. Fakat görüntüler incelendiğinde çimlere herhangi bir zarar gelmemiştir.

3)Bir uçağın Pentagon’a çarptığına dair hiçbir bir iz yok. Nerede uçağın parçaları? Resmi açıklamaya göre, jet yakıtından kaynaklanan güçlü ısı nedeniyle tüm uçak buharlaştı; o zaman insan parçaları neden buharlaşmadı da ölenlerin kimlikleri tespit edilebildi?

4) Uçağın çarptığı söylenen delik çok ufak. Bu kadar büyük bir uçak bu kadar küçük delik mi açar? (15 feet genişliğinde)

5) Pentagon’un içteki duvarında bir uçağın burnu büyüklüğünde bir delik daha var. Nasıl olur da uçağın hafif karbondan oluşmuş burnu, Pentagon’un güçlendirilmiş duvarlarını geçip böyle bir delik açabilir?

6) Kısaca, tüm ipuçları gösteriyor ki Pentagon bir 757 ile değil, bir Cruise füzesi ile vuruldu.

Screw Loose Change’in Karşı İddiaları:

1) L.C. bu iddiayı Hanjour’un küçük bir uçak kiralamak için geldiği Freeway Havaalanı uçuş eğitmenlerinden Marcel Bernard’ın anlatımlarına dayandırıyor. Fakat aynı Bernard, şu demeci de vermiş: “Hanjour’un uçağı indiriş ve kaldırışlarında problem vardı evet. Ama bu, zaten havada olan bir uçağı Pentagon’a yönlendiremeyeceği anlamına gelmiyor.”

2) Hiçbir resmi rapor uçağın önce çimlere, sonra da Pentagon’a çarptığı hususunda en ufak bir veri içermiyor.

3) Uçaktan iz yok iddiası yanlış. (Filmde parçaların fotoğrafları gösteriliyor.) Ayrıca uçağın yanarak yokolduğu iddiası da uydurma, resmi raporlarda bu yönde en ufak bir açıklama yok. Dolayısıyla insan parçaları da buharlaşmadı ve kimlik tespiti yapılabildi.

4) Burada da yanlış bir yönlendirme söz konusu. L.C.’nin seçtiği resimde Pentagon duvarında küçük bir delik varmış gibi görünüyor, fakat aynı resmin sol tarafında 90 feetlik kocaman bir delik var. L.C., 90 feetlik bölümü göstermiyor.

5) Pentagon’un sadece dış duvarı güçlendirilmişti ve en alttaki 2 katın duvarı daha zayıftı. Uçak bu kısma çarptı. Ama o deliği açan uçağın burnu değil, daha sert bir parça olan uçak ön iniş takımlarıydı.

6) Hayır, çarpan kesinlikle bir Boeing 757 idi.

 

İddia: Dünya Ticaret Merkezi Kuleleri’ne çarpan uçaklar uzaktan kumanda ile yönetiliyordu ve kulelerin çökmesi için patlatıcılar kullanıldı.

Loose Change’in İddiaları:

1) 28 Temmuz 1945’te, bir B-25 bombardıman uçağı sisli bir havada Empire State Binası’nın 79’uncu katına çarptı.14 kişi hayatını kaybetti, 1 milyon dolarlık hasar oluştu.

Fakat bina şu zamana kadar dimdik ayakta kaldı. O binaya da uçak çarptı, neden yıkılmadı?

2) İkiz Kuleler yaklaşık olarak 200,000 ton çelikten oluşuyor, 425,000 metreküp beton kullanılmış yapılırken ve daha birçok güçlü özellikleri mevcutken; hükümet, böyle çok güçlü yapıların 37.000 litre jet yakıtıyla yıkılabileceğine mi inanmamızı istiyor?

3) Kuzey Kulesi’ne çarpan uçağın pencereleri yoktu. Bu bir yolcu uçağı değildi, bir kargo uçağıydı.

4) Görgü tanıkları binalarda uçaklar çarptıktan sonra da patlama seslerinin geldiğini söylüyorlar. Görgü tanıklarının duyduğu patlama sesleri ve Kuleler çökerken çekilen görüntüleri izlediğimizde Kuleler’in sistematik olarak patlatıldığı sonucuna varabiliriz.

5) Daria Coard, Kuzey Kulesinde güvenlik görevlisi, Newsday’e, “11 Eylül’den önce 2 hafta boyunca günde sadece 12 saat vardiya olarak çalıştıklarını, ama 6 Eylül Perşembe günü bomba koklama köpeklerinin de birdenbire binadan çekildiğini” söyledi. Güvenlik neden azaltıldı? Bombaların daha rahat yerleştirilebilmesi için mi?

6) Kuleler çöktükten sonra araştırmacıların incelemesine izin verilmedi ve Kuleler’in yıkıntıları hemen kaldırıldı.

7) Son olarak şurası gerçek ki İkiz Kuleler, Amerikan halkını psikolojikman etkilemek amacıyla bilinçli ve kontrollü bir biçimde yıkıldılar.

Screw Loose Change’in İddiaları

1) Empire State’e çarpan uçakla, Kuleler’e çarpan uçak karşılaştırılamaz bile. Boeing 767, B-25’ten 8 kat ağırdır ve yakıt taşıma kapasitesi 25 kat fazladır. Ayrıca Kuleler’e B-25’in 3 katı bir hızla çarpmıştır. Keza iki binanın yapıları çok farklıdır.

2) Binaları yıkan etken sadece yakıt yanması değildi. Binalara yakıt tankları dolu Boeingler, saatte 800 km’ye yaklaşan bir hızla çarptı. Binalar siste yolunu kaybetmiş ve düşük hızda giden bir Boeing 707’nin çarpma olasılığında karşı dayanıklı yapılmışlardı. Ama kimse bir 767’nin 800 km hızla binaya dalacağını düşünmemişti.

3) Bu iddia, olayı uzaktan izleyen bir gazetecinin tanıklığına dayanıyor. Gazeteci, olayı 3 km öteden izliyormuş ve 3 km öteden gördükleriyle, uçağın pencereleri olmadığını iddia etmiş.

4) Kontrollü olarak çökertilen bir binada patlamalar, aşağıdan yukarıya doğrudur ve sistemlidir. Kulelerde ise patlamalar yukardan aşağıya doğru ve videolarda gösterilen patlamalar ise kuleler çökerken katlar arasına sıkışmış havanın dışarıya doğru hareketi. Kontrollü bir patlamada binanın rastgele çeşitli yerlerinde patlamalar yaşanmaz.

5) Binalara saldırı olacağına dair tehditlerin artması üzerine güvenlik üst seviyeye getirilmişti. 6 Eylül’den itibaren de güvenlik normal seviyeye döndü. Köpeklerin çekilmesinin nedeni güvenlik seviyesinin normale döndürülmesiydi.

6) Araştırmacılar kalıntılardaki tüm tek tek parçaları incelediler ve bu araştırmalar nedeniyle de en son parçanın kalkması 29 Mayıs 2002’yi buldu.

7) Kontrollü bir patlatılma söz konusu değil. Yakıt tankları dolu Boeingler saatte 800 km. hızla kulelere çarptığı için gerçekleşti bu olay.

 

İddia: United 93, hiçbir zaman yere çarpmadı. Güvenli bir şekilde Cleveland Havaalanı’na indirildi ve yolcular tasfiye edildi.

Loose Change’in İddiaları:

1) Uçuş 93, düştüğü söylenen Shanksville’in yakınında bile olmadı hiç. Buna dair bir iz yok.

2) Uçağın açtığı iddia edilen kraterin etrafında uçağa dair bir iz yok. Ayrıca herhangi bir ceset parçası da yok.

3) Associated Press’e göre, Uçuş 93 Cleveland Havaalanı’na inerken görüldü.

4) Uçuş 93’e ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

Screw Loose Change’in İddiaları:

1) Hayır, uçağın %95’i Shanksville yakınında bulundu. Ölen yolcuların kimlikleri tespit edildi. Uçağa dair büyük parçalar ve bir motoru da kaza alanında bulundu. (Filmde kanıt olarak fotoğraflar sunuluyor.)

2) 1500 ceset parçası toplandı kraterden ve motor da dahil olmak üzere parçalar bulundu. Uçağın çarptığı yer yumuşak toprak olduğu için, uçağın büyük kısmı toprağa gömüldü.

3) Associated Press, bu haberi yanlış bir duyum üzerine yaptığını anlar anlamaz, haberi sitesinden çekti. Fakat haberin linki siteden kalksa bile, önceden görenler tarafından kaydedildi ve kanıt olarak sunulmaya başlandı. Bu bir yanlış haberdi.

4) Hayır, biliniyor. Uçuş 93, Shanksville’de toprağa çakıldı.

 

Diğer Çeşitli Sorular ve İddialar:

Loose Change’in iddiaları:

1) Uçuş görevlileri ve yolcular nasıl oluyor da uçaklardan cep telefonu ile arama yapabildiler? O görüşmeler sahte ve kurgulanmış.

2) Teröristlerden bazıları 11 Eylül’den sonra da görüldüler. Saldırılarda ölmedilerse bu nasıl gerçekleşti?

3) Usama Bin Ladin, saldırıları itiraf ettiği videosunda sağ elini kullanıyordı ve parmağında altın bir yüzük vardı. İslama göre altın yüzük takmak yasaktır ve gerçekte de Usama solaktır. O zaman videodaki kişi gerçek Usama değil.

4) 1997’de hazırlanan “Teröre Dikkat” raporunun kapağında İkiz Kuleler hedef olarak gösteriliyordu.

5) Larry Silverstein, İkiz Kuleleri 99 yıllığına 3.2 Milyar dolara kiraladı ve 11 Eylül’den 6 Hafta önce de 3.5 Milyar dolara sigortalattı. Bu sigortanın kapsamında terör saldırısı da vardı.

6) 2001’de Usama Bin Ladin, Dubai’de bir Amerikan Hastanesi’nde tedavi görmüştü ve burada CIA tarafından ziyaret edilmiştir.

Screw Loose Change’in İddiaları:

1) Arama yaptıkları telefonlar cep telefonu değil, uçağın telefonlarıydı. Aynı zamanda uçaklar alçaktan uçarken cep telefonları için gerekli sinyal yakalanabildi.

2) Yaşadığı ve çeşitli yerlerde görüldükleri söylenen teröristler değil isim benzerliği olan kişilerdi. Bugüne kadar 19 teröristten hiçbiri toplum içinde canlı olarak görülmedi, ailelerinden yaşadıklarına dair duyum alınmadı.

3) İslama göre sol elle iş yapmak günahtır ve o yüzden sağ elini kullanıyordu. Video görüntülerinden taktığının altın yüzük olduğun söylemek mümkün değil. Altın dışındaki yüzükleri kullanan birçok Müslüman var ve Usama’nın bazı resimlerine bakarsak yüzük kullandığını görebiliriz.

4) “Loose Change”in en çok eleştirilen yönü, 1993 yılında Kuleler’e yapılan terör saldırısını göz ardı etmesi ve hiç değinmemesi. 1993’teki saldırıdan beri Kuleler, terör hedefleri arasında ilk sıradaydı.

5) Dördüncü maddeyle aynı sebep. 1993’teki saldırı nedeniyle, sigorta terör saldırısını da içeriyordu.

6) Bu haber Fransız Le Figaro gazetesinde bir duyuma dayandırılarak yayınlandı. Haber doğrulanmadı.

Hasan 'Sonsuz' Çeliktaş

18 Kasım 1976'da Mersin'de doğdu. Toros Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'ne girdi. Fakültesini çok sevdiğinden mezuniyeti sonrasında oradan ayrılamadı ve asistan kadrosunda eğitim hayatına devam etti. 2005'te ise İzmir'e yerleşti. 2001 yılında "Sonsuzlukotesi" mail grubunu kurmasıyla başlayan yazarlık hayatı, önce 2002'de sonsuzlukotesi.com'u, daha sonra da 2004'de derKi.com'u kurmasıyla devam etti. Bir yandan da Cosmopolitan, Esquire, Yeni Aktüel, Zodiac, Akşam Brunch gibi dergilerde ve Akşam Gazetesi'nde serbest yazar olarak yazıları yayınlandı. 2011'de ise Anadolu topraklarından doğup Amazon.com'da yayınlanan ilk Türk Spiritüel dergisi "The Wise"ı oluşturdu. Halen yazmaya devam ediyor. Duru Sonsuz ile Özün Dünya'nın babası sıfatıyla onlara rehberlik yapmaya çalışıyor...