30’lu yaşlarda başlar. Bir sabah uyanırsın, aynaya bakarsın ve o da ne, dudaklarının iki yanına yerleşmiş çizgiler, göz altlarında kendini gösteren kaz ayakları. Onlarca mimik yapar, gözlerindeki kırışıklıkları tartarsın. Kaşların çatılır, alnında beliren izler canını sıkar. Kozmetik şirketlerine tonlarca para dökersin, o da yetmez bir koşu botokslanırsın, yine de o içten gelen, yüze vuran yılgınlıkla başa çıkamazsın. Yaşı başı aynı ama duruşu daha genç olanlara hemen hangi ürünü kullandığını sorarsın. Bunu sorarsın da, nasıl yaşadığını, neleri yapıp neleri yapmadığını pek kurcalamazsın. Kolaya kaçarsın…

“Yaşlanmak durdurulamaz, ancak yıpranmadan, doğal bir şekilde yaşlanmak mümkündür.”

İlk baskısı geçtiğimiz senenin Şubat ayında yayımlanan “Güzellik-Gençlik ve Yüz Yogası” kitabının yazarı Lourdes Julian Doplito Çabuk, kitabının girişinde böyle söylüyor. Bu sözlerin önemini anlamak için kendisini görmeniz gerek. Lourdes Hanım 59 yaşında, oysa yüzüne, duruşuna baksanız 40’lı yaşların başında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Dimdik, sakin ve dingin. Erken yaşlanmanın birinci nedeninin stres olduğunu vurgularken haksız değil, anlıyorsunuz.

Önce işin ustasını biraz tanıyalım. Lourdes Hanım Filipinler’de doğmuş. Annesinin de etkisiyle tıp öğrenimi almış ve tıbbı teknoloji dalında lisans derecesiyle mezun olmuş. Hayatının iki senesini, bir hastanede mikroskoplar arasında, bakterileri inceleyerek geçirmiş. Hastanedeki görevinden ayrıldıktan sonra sekreterlikten kimya ve fizik öğretmenliğine kadar çeşitli işlerde çalışmış. En sonunda babası ve dayısına ait olan iç mimarlık bürosunda, sanata olan ilgisini uygulamaya dökebileceğini fark etmiş. “Ondan sonra da hayatım değişti,” diyor.

Ve yogayla tanışma. “Osho” Bhagwan Shree Rashneesh’in öğrencisi olarak yoga, doğal taşlar ve kristallerle şifa konularında eğitim almış. Ardından Amerika’ya gideek bilgilerini pekiştirmiş. Bu arada hamileliğinde aldığı kiloları nasıl vereceğini araştırırken, güzellik yogasının adımlarını da yavaş yavaş geliştirmeye başlamış. “Gıdığım dev gibi!” diye düşünürken, sarkmaların oluştuğu yerlerde tam tersi hareketleri yapmanın ne kadar mantıklı olduğunu keşfetmiş. Anatomi bilgisinin yardımıyla geliştirdiği bu hareketlerin etkilerini gördükçe, doğru yolda olduğunu anlamış. Her zaman olduğu gibi, rahmetli annesinin beslenmeyle ilgili tavsiyelerinin ve anneannesinden öğrendiği masaj tekniklerinin de çok faydasını görmüş. 90’lı yıllardan itibaren hayat arkadaşı Yoga Uzmanı Üstat Adnan Ananda Siddviho Çabuk ile Hatha Yoga, Kundalini Yoga ve Kriya Yoga çalışmış. Tüm tıp ve yoga birikimini, gençlik ve doğal güzellik yogasını geliştirmeye adaması ve en doğru yöntemi araştırmaya başlaması da Adnan Çabuk’un desteğiyle gerçekleşmiş.

Güzellik yogası nedir, ne değildir?

Lourdes Hanım, güzellik yogasını “360 derecelik bir bakış açısıyla hem sağlıklı hem de genç kalmak için yapılan bir çalışma” olarak tanımlıyor. Tüm sistem iki temel üstüne kurulu: klasik yoganın beş prensibi ve üç ana organın (akciğer, bağırsak, omurga-beyin) doğru çalışması. Bu öğreti sağlık hareketleri, yüz hareketleri ve estetik hareketleri olmak üzere üç bölümden oluşuyor. “Ben herkese diyorum ki, isterseniz yüz ve estetik hareketlerini unutun ama sağlık hareketlerini mutlaka yapın.” Yani her şeyden önce sağlık şart.

Yoganın beş prensibinden bahsedecek olursak, bunlar doğru gevşeme ve dinlenme, doğru nefes, doğru beslenme, doğru egzersiz ve olumlu düşünceyi içeriyor. Yani güzellik gerçekten de insanın içinden geliyor. Peki ama nasıl, örneğin etrafta bunca mutsuz surat, hırslı iş insanı, sinir sahibi taksi, dolmuş şoförü ve bir de hiçbir şeyin iyiye gitmediği bir gündem varken, her şeye rağmen olumlu düşünceyi nasıl geliştireceksiniz? Öncelikle size zarardan başka bir şey getirmeyen beş duygunuzu yok edecek ya da olabildiğince azaltacaksınız: kızgınlık, kıskançlık, nefret, korku ve ego. Düşünün ki birinden nefret ediyorsunuz. Stres tüm vücudunuzu ele geçirir, yüzünüzü buruşturursunuz, kendinize zarar vermeye başlarsınız.

Güzellik yogasının bu prensipleri ve egzersizleri, 142 sayfalık kitaptan öğrenilebileceği gibi, önce derslere gelip daha sonra öğrenilenleri kitabın yardımıyla tekrarlamak da tercih edilen bir yöntem. Tabii iş yalnızca derslerle bitmiyor…

“Öğrencilere günlük programlar yazıyorum öncelikle. Diyorum ki, kabul edersen bu senin iyiliğin için. Örneğin sabah kalkınca üç derin nefes alacaksın. Sonra yan derin nefes, iç organları uyandıracaksın. Üçüncüsü, bağırsaklara yardım etmek için bir egzersizimiz var. Sonra da omurga ve beyin için hareketlerimiz var. Bunlar sağlık için yapılan hareketler.

Bu sağlık hareketleri bittikten sonra bir büyük bardak ılık suyu içine bir çimdik deniz tuzu ve limon katarak içeceksin. Bu, iç duştur. Sonra sıra dış duşa geliyor. Dış duş, sadece pislikleri atmak için değil, vücudumuzun enerjisini dengelemek için de gereklidir. Akan su çok faydalıdır. Haftada bir gün deniz tuzu ile yıkanmak, bizim enerji vücudumuzu dengeler. Fiziksel vücudumuz ile enerji vücudumuz birbirini etkiler. Enerji vücudu zayıf ve açıksa, fiziksel vücudumuz bundan etkilenir. İç ve dış duştan sonra bu sefer limon ve ballı ılık su içiyorsun. Ardından yüz egzersizleri başlıyor. Hafta sonları da estetik hareketler yapılıyor.”

Tüm bu aşamalar, güzellik yogasının 360 derecelik bakış açısını özetlemeye yeter. Hayatımızda bizim dışımızda kalan iş, çevre, maddiyat gibi konulara ne kadar emek harcıyorsak, vücudumuza bunlardan daha çok emek harcamak ne kadar doğal, değil mi? Ancak çalışarak, adım adım ulaşabiliyoruz güzelliğe. Lourdes Hanım bu adımları fotoğraflarda da gösteriyor. Her öğrencisinin derse geldiği ilk gün bir fotoğrafını çekiyor. Bu hem kişiye özel egzersizleri belirlemek için hem de birkaç ay sonra değişiklikleri görmek için gerekli. Egzersizler, kişilerin mimiklerine, yüz yapılarına, beslenme sistemlerine, sindirim şekillerine ve yaşam tarzlarına göre farklılaşıyor.

Kırışıklıkların kaynağı

“Sigara, doğru nefes almama, uykusuzluk, yanlış beslenme ve en kötüsü kabızlık.” Lourdes Hanım kırışıklığa neden olan faktörleri sıralarken, açıkşası en sonuncusu beni biraz şaşırtıyor. Gözlerimden anlamış olacak ki, açıklamaya buradan başlıyor.

“Bağırsaklarımızda, ayaklarda olduğu gibi refleks noktaları vardır. Örneğin gözdeki katarakt gibi birtakım rahatsızlıklar, nefes zorlukları, yüz buruşuklukları, cinsel yaşamdaki soğukluk, bunlar hep oradaki refleks noktalarına bağlıdır. O noktalar bir yerde takılıyorsa, o yer hangi bölgelere bağlanıyorsa orada sorunlar ortaya çıkar. Bağırsaklarımızın hep temiz olması gerekir. Ama biz bunu unutuyoruz. Örneğin bütün diyetisyenler yalnızca doğru beslenmeden bahsediyorlar. Oysa doğru beslenme yalnızca besin almayı değil, alınan besinin boşaltılmasını da içerir. Ne kadar sağlıklı beslenirsen beslen, boşaltamıyorsan vücut da o besinlerin faydasını alamaz.

Doğru beslenmede ikinci önemli kural da sade yemek, çok karıştırmamaktır. Neyle neyin birlikte yendiği de çok önemlidir. Örneğin karbonhidrat ve hayvansal protein bir arada olmaz. Vücut bu enzimleri ayrı ayrı hazmettiği için zorlanır. Bir diğer önemli nokta da doğru zamanda yemektir.”

Yanlış egzersizler zarar verebilir!

Bu sistemi geliştirmek için yaptığı araştırmalar sırasında Lourdes Hanım, hoş olmayan sürprizlerle de karşılaşmış. Popüler olan her şeyde olduğu gibi güzellik yogasının taklitleri de çok geçmeden piyasada yerini almış. Yüz egzersizleri öğreten yerli ve yabancı birçok uzmanın videosunu izlerken, birçoğunun yanlış hareketler içerdiğini fark ettiğini üzülülerek söylüyor ve uyarıyor, “Anatomi bilmeyen insanların geliştirdiği teknikler zaman içerisinde insana zarar verebilir”. Örneğin yaptığınız herhangi bir egzersiz sırasında yüzünüzde bir çizgi oluşuyorsa, bu egzersizleri yaptıkça o çizgi derinleşiyor. Hareketleri yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta bu, yüzünüzde hiçbir çizgi oluşmayacak. Lourdes Hanım, konuşmamızın birçok yerinde bunun altını çiziyor.

“Güzellik-Gençlik ve Yüz Yogası” kitabında tüm bu bilgiler detaylı olarak var, egzersizler ise fotoğraflar ve tanımlamalar eşliğinde yer alıyor. Tabii yalnızca bilgi edinmek yetmiyor. Lourdes Julian Doplito Çabuk’un arka kapaktaki sözlerini de unutmamalı: “Bu kitapta size ihtiyacınız olan tüm bigiyi veriyorum. Ancak bu bilgiyi kullanmak ya da kullanmamak sizin seçiminiz olacak.”

Yolculuk dergisi, 2009
(Fotoğraf: Lourdes Çabuk Arşivi)

Deniz Yalım Kadıoğlu