Astrolog Elif Güneş  http://dreamer319.blogspot.com/’daki yazılarıyla tanınıyor… Onu diğer astrologlardan ayıran bir farkı da var… Kendisi astrolojiyi şans oyunlarında ve at yarışlarında kullanıyor. Bir hayli de başarılı sonuçlar alıyor. Elif Güneş’le at yarışlarını, şans oyunlarını, Neptün gezegenin Balık burcuna geçişinin getireceği yenilikleri, 2011 seçimlerini ve hangi tarihlerde neler yapılıp neler yapılmayacağını konuştuk.

Astrolojiye ilginiz nasıl başladı?

Astrolojiyle tanışmadan önce gelecek tahmini, fal vb. bu tür konulara şüphe ve mesafe ile yaklaşan biriydim. Astrolojiyi ise sadece burç yorumlarından bilirdim. 1990 yılında bir astroloji kitabı satın alıp okumaya başladıktan temelini ve mantığını kavradıktan sonra ilgim arttı.

O yıllarda Türkiye’de astroloji kitapları ya da efemeris bulabilmek bile mümkün değildi. İlk horoskopumu üniversitedeki astronomi bölümündeki bir öğretim görevlisine gidip, gezegen konumlarını astronomi efemerisi ile hesaplamayı öğrenmiştim. Yükseleni ve ayı belli olmayan dereceleri pek de doğru hesaplanmamış ilginç bir horoskopum olmuştu.

Sonraları bir astroloji efemerisi edindim. Astroloji bilgisayar programları ve internetten kitap sipariş imkanı doğunca merakım ve bilgim hızlıca artmaya başladı.

Neden astroloji?

Kader kavramı eskiden beri ilgimi çeken ve sorguladığım bir kavramdı. Herkes için tek tek yazılmış bir kaderin olduğunu kabul etsek bile bunun tek tek kişiye özel kurgulanıyor olması bana gerçekçi gelmiyordu. Mutlaka bir sistemi olmalıydı. Kader kurgusunun bağlantılı, saatin kusursuz dönen çarkları gibi çalışması sağlanmalıydı. Bu sistemin –kodunu, dilini öğrenmek- hayat yolumuzu anlamak, olayları ve insanları yorumlayıp çözümlemek için çok işe yarayan bir şey olurdu diye düşünürdüm. Astrolojinin bu arayışın bir yanıtı olduğunu düşünüyorum. Ben en başından beri o gözle baktım o gözle yaklaştım. Dolayısıyla ilgim, tutkum ve heyecanım hiç azalmadı.

Astrolojiyi hayatımızda nasıl kullanabiliriz?

Astrolojiyi hayatımızın her alanında kullanabiliriz. Kendimizi anlamak için, zaaflarımızı ve güçlü yönlerimizi daha iyi çözümlemek için, başka insanları anlamak için, partnerimizle ilişkimizi sürdürürken güzel dönemlerin keyfini daha iyi çıkarmak ya da sorunlu dönemlerin üstesinden gelmek için kullanabiliriz. Her alanda gelecek tahmini yapmak ya da amacımıza uygun bir zamanlama seçmek için de başvurabiliriz.

Astroloji popüler olarak kişisel danışmanlık almak ya da genel konularda gelecek tahmini yapmakta kullanılıyor olsa da astrolojinin nasıl kullanılacağı tamamen astrologun astrolojiye yaklaşımı ile özelleştirilebilecek kadar geniş bir uygulama alanına sahip. Kısacası hayata dair her şeye astroloji ile yaklaşabiliriz.

Günlük aylık astroloji yorumları ne kadar doğru? Haritalar esas değil mi?

Kesinlikle haritalar esas. Günlük, aylık astroloji horoskopları güneş burcunu yükselene yerleştirerek yapılır. Eğer hem güneşiniz hem de yükseleniz aynı burç ise (örneğin İkizler yükselen İkizler gibi) genel yorumların sizin için isabet oranı biraz daha artar. Ama hiçbir zaman kişisel horoskopunuza özel üretilen haftalık, aylık yorumlar kadar tutarlı olmaz.

Siyasi astroloji konusunda ne düşünüyorsunuz?

Siyasi astroloji oldukça ilgi çeken ve keyifli bir çalışma alanı. Ancak ülkemizde biraz aksak ilerlemek zorunda kalıyor.

ABD’deki gibi bizim de siyasi liderlerimizin doğum saatleri biliniyor olsa çok mutlu olurdum. Örneğin tüm astrologlar Obama’nın ya da Hillary Clinton’un vb. horoskoplarını biliyor. Çünkü açıklanıyor. Oysa biz doğum tarihleri dışında hiçbir veriyi bilemiyoruz. Doğum saatlerini sorsak da yanıt alamıyoruz. Dolayısıyla eksik bir horoskop ile işe başladığımız için tahmin yapmak zorlaşıyor. Doğum saati belli olmayan bir horoskop ile çalışmak astroloğun işini iyi yapmasına çoğu zaman en büyük engel.

Sadece siyasi değil tüm alanlarda aynı veri kıtlığı geçerli. Sanatçılar, başarılı iş adamaları vb. Hiçbirinden veri alamıyorum. Örneğin ‘Türkiye’de Başarılı Olmak’ konulu bir araştırma projesi yürütmeye çalışıyorum ama mail gönderdiğim birçok kişiden yanıt bile gelmedi.

Gazete haberleri de aynı zihniyetin bir örneği ne yazık ki. Haberlere baktığınızda olay saatleri hiç yazılmıyor. Parti kuruluşu ya da anlaşma imzalanması gibi önemli haberler bile olay saati verilmeden geçiliyor. Ancak bütün gün canlı yayın karşısında oturacaksınız ki saat takibi yapabilesiniz.

Sizce Türkiye’nin haritası nasıl bir harita? Önümüzdeki dönemde nasıl bir siyasi gelecek ön görüyorsunuz?

Türkiye hakkındaki astrolojik tahminlerimi iki farklı harita üzerinden yapmayı tercih ediyorum. 23 Nisan 1920 haritası ve 29 Ekim 1923 haritası. Bunun nedenini şöyle açıklayabilirim. 23 Nisan haritası Türk milletinin bağımsızlığını ilan ettiği anın haritasıdır. Milli irade ve kararlılığı aynı zamanda nasıl koşullar içinde olduğumuzu çok güzel bir şekilde gösteriyor. Ayrıca bağımsızlığımıza yönelik tehditleri de bu harita daha isabetli bir şekilde izlememi sağlıyor düşüncesindeyim.

1923 haritası ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yani yeni devletin haritası. Devletimizin ve halkımızın koşullarını ve bu ülkede başarılı ve popüler olmanın kodlarını izlememi daha isabetli olarak gösteriyor. Bu benim şahsi fikrim. Belki sadece 1923 veya sadece 1920 haritasını tercih eden astrologlar olabilir.

Pozitif açıdan değerlendirirsek 1923 haritası Yengeç yükselen yani devletini ve halkını koruma güdüsü yüksek, endişeli, biraz şikâyeti seven bir yapıya sahip.5.ev vurgusu eğlenceye ve zevke düşkün, kendini ifade etmek konusunda yaratıcı ve dramatize etmeyi seven bir halk görüyoruz. Tepedeki Uranüs radikal hareketlere ve düşüncelere eğilimli, fanatizme yatkın iktidarları zaman zaman getirirken 4.evdeki zararlı konumdaki Mars bu topraklardaki kavganın hiç bitmeyeceğinin habercisi gibi.

Beğenmediğim noktaların başında her iki haritada da Venüs’ün durumu. Venüs sevgiyi, aşkı, finansal koşulları ve mali durumu yönetir. Venüs her iki horoskopta da zararlı konumlanmış durumda.1923 horoskopunda Akrepteki Venüs aşk ilişkilerinde bozulma ve takıntılı eğilimler getiriyor. Entrikaya yatkın kadınlar, kadınların zarar gördüğü saplantılı aşklar, bozulmuş ilişkiler hayatın bir gerçeği olarak görülüyorken daha da kötüsü popüler oluyor .Aynı bozulmayı finansal açıdan da yaşıyoruz Akrep’teki Venüs gelirden çok gider yaratıyor ayrıca halkın para kaynağı borç, kredi almak veya vergi, sigorta vb.’den kaçırmak ,parasal konularda etik davranmamak oluyor. Bunu direkt bireyler tek tek yapmasa da sistem bunun üzerinden dönüyor ve herkes etkileniyor. Aynı şekilde devlet de gelirini adaletli gelir paylaşımı veya vergi sistemi yaratarak değil tüketim maddelerindeki vergiyi arttırarak ya da gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından borç alarak, karşılığında faiz ödeyerek oluyor. Tüm bunlar 1920 horoskopundaki 8. evdeki Venüs ve 1923 horoskopundaki  Akrepteki Venüs’ten gelen etkiler.

Bir diğer nokta ise Ay. Ay yükselen yöneticimiz ve 12.evde. 12.ev birçok açıdan hoş olmayan bir evdir. Hapishaneleri, hastaneleri, gizli düşmanları ve kendini hapsetmeyle ilgilidir. Ay, halkın bu konumda olduğunu yani kendini rahatça ifade etmek yerine gizli hareketlere ve örgütlenmelere eğilim veya büsbütün işlevsiz şekilde kendini hayatın akışına bıraktığını gösteriyor. Ay ,aynı zamanda anneleri ve kadınları temsil eder. Kadınlar özellikle anneler kendilerini aileleri için feda eden bir tutum içinde olurken kendi güçlerini dolaylı veya gizli şekilde kullanıyorlar. Bir diğer yönü ise Yengeç burcunun yönetici gezegeni olduğu için köklerimizin durumunu da gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken köklerini- yani Osmanlıdan gelen yanlarını-gizlemek, hapsetmek veya uzaklaştırmanın bir diğer göstergesi. Ayın void olması ise bunun kadersel, kontrol dışı, olması gereken ,önüne geçilemez bir durum olduğunu gösteriyor. Ayrıca 1.evdeki Pluto’da köklerini dönüştüren, kimliğini yeniden yaratma sancısı çeken bir devlet olduğumuza işaret ediyor.

Uranüs, özgürlüğün ve radikal hareketlerin yöneticisidir. Âmâ bu demokratik olmakla çok da ilgili değildir.  Şöyle ki demokrasi sizden farklı olanlara hoşgörü ve daha zayıf konumda olanlara destek ve onların rahatı için fedakarlık yapmayı  getirir. Astrolojik açıdan sosyal demokrasi Neptün’ün yönetimindedir. Uranüs, mevcut sınırları ve sistemleri özgürlük talebi ile yıkarken yerine kendi radikal düşüncelerini getirmek ister. Uranüs’ü güçlü bireylerde mesela bunu görürüz. Kendi özgürlüğünü sınırlayan her şeye karşı çıkar sınırları ve kuralları dinlemez. Ama siz onu o haliyle kabul etseniz bile  o sizin haklı taleplerinizi bile hoşgörü ile karşılamaz sizi belli bir kalıbın içine sokmaya çalışır. Bir devlet veya ideoloji  sözkonusu olduğunda bu davranış geniş kitlelere yayılır. Kolektif hareket başlar. Nitekim şu anda Türkiye’de Uranüs dönüşü sırasında böyle bir hareketin içindeki bir Türkiye ile baş başa kaldık. Bu gidiş ancak Neptün ile çözülmeye başlayacak kanaatindeyim.

2012 konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

2012’deki kehanetleri Neptün’ün Balığa geçişi ile ilişkilendiriyorum. Çünkü bu yıl Balık burcuna geçse de kısa bir süre sonra yeniden kovaya geri dönecek ve asıl girişini Şubat 2012 de yapacak. Neptün Balık’ta iyice kendini gösterecek sınırları kaldıracak, akılları karıştıracak hatta belki mantıklı davranmayı devre dışı bırakabilecektir. Neptün birçok açıdan güzel etkileri olsa da çok riskli yanları vardır. Neptün spiritüel deneyimleri, hoşgörüyü ve fedakarlığı bir hayat anlayışı olarak benimsemek gerektiren koşulları  getirebilir. İnsan doğası bu tür davranışları kendiliğinden ne yazık ki gösteremiyor. Ancak büyük ve kayıp içeren olaylar ya da kitleleri etkisi altına alan ruhsal liderler sayesinde bu tür davranışları benimseyebileceklerdir. Kitleleri yanıltan ve yanlış yola sürükleyen ve kurban eden liderler ya da olaylar olabilir.

Ama bunun yanında aşkın ve sevginin daha rafine bir boyutuna taşınabilir. Hepimizin bir olduğu gerçeğini daha iyi idrak edebiliriz. Sanat, müzik, resim ve dans alanında bu dünya dışından gelmiş gibi görünen -belki de gerçekten gelen- eserler  yaratılabilir. Melekler daha çok gündemimize gelebilir.

Neptün dişi bir gezegendir. Kadınların daha önemli konumlara geleceğini ve dünyada daha fazla söz sahibi olacaklarını düşünüyorum. Mevcut eril sistemden zarar görmüş –görecek-kitlelerin desteği ile daha dişi, hoşgörülü, demokratik ve zayıf olanı da koruyan bir dünya talebinde bulunacaklar  ve bu koşulları yaratacaklardır.

Neptün büyük sular-okyanuslar, denizler-ve gazlarla ilgilidir. Suda büyük hareketler veya çevreye zararlı gazların etkileri ile ortaya çıkan büyük çevre felaketleri de olabilir.

Uranüs’ün Koç Plutonun Oğlak’ta olması ve Neptün’ün Balık burcuna geçişi bizi nasıl etkileyecek?

Neptün’ün Balığa geçişi ile birlikte kolektif olarak spiritüel açıdan bir yükseliş bekleyebiliriz. Ama bu yukarıda açıkladığım gibi kendiliğinden olmayacaktır. Belki  kitlesel ruhsal deneyimler sayesinde belki de bir  feda edilme, kayıp etkisiyle olabilir.

Pluto Oğlak’ta iktidar ve para kavramını her zamankinden daha çok iç içe geçirirken belki bu alanda çok önemli bir dönüşüm de yaşanabilir. Örneğin; Yay’da din ve para ilişkisini aynı zamanda din kökenli terörizmi getirdi. Oğlak’ta da para ve iktidar konusunda yepyeni bir dönüşüm ile karşılaşabiliriz. Toprak grubu olduğu için ben para sisteminde de bir değişiklik bekliyorum.

Uranüs Koç’ta radikal hareketlerin saldırgan bir çıkışına sebep olabilir. Radikal olmak, kuralları yıkmak ve sistemleri sarsmak için yepyeni yollar yepyeni yöntemler ortaya çıkabilir. Askeri alanda yeni keşifler ve yöntemler ortaya çıkabilir bilgisayarların ve internetin askeri hareketlerde payı, önemi artabilir. Sanal saldırı kavramı ve etkilerinin tehlikeli bir boyut kazanacağını söyleyebiliriz.

2012 Mayısına kadar Satürn’de Terazi burcunda kalacak. Öncü gruptaki bu tablo, radikal hareketlerle adalet ve eşitlik isteyenlerin zıtlaşması ve bunları kontrol dışı bir duruma sürükleyebilecek mali koşulları ve iktidar ilişkilerini akla getiriyor.
Bunu bir savaş kadar büyük ölçekli olarak görmek istemiyorum ama ne yazık ki olabilir.

Siz aynı zamanda şans oyunları ve at yarışı astrolojisi ile de ilgileniyorsunuz? bu konuyla ilgili görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?

Astroloji kazançlı bir ilgi alanı değil. En azından benim için. Kişisel danışmanlık vermek fikri eskiden beri çok fazla ilgimi çekmeyen bir alan oldu. Çok titizleniyorum, o kişiyi horoskopunun en ince ayrıntısına kadar çözümlemek istiyorum. Kişisel analiz konusunda tatmin edici bir sonuç elde etsek bile gelecek tahmini konusunda kişisel prensiplerim nedeniyle çok temkinli yaklaşıyorum. Bu da danışanların pek istemediği bir şey. Astroloğun gelecekle ilgili net yanıtlar vermesini bekliyorlar. Oysa bu yanıtı vermek her zaman güzel haber vermek anlamına gelmiyor. Güzel ve hoş olmayan şeylerden kaçınan bir yapıya sahip olduğum için bu alana fazla eğilmiyorum. Ancak uyumlu olduğum ve danışanla iyi bir etkileşim sağlayabileceğim zaman danışmanlık veriyorum. Bunu da danışmak isteyen kişinin horoskopuna bakarak belirliyorum.

At yarışlarında astrolojiyi kullanmakta iki hedefim oldu. Birincisi kendimi test etmek ve herkesin fikir birliği içinde olacağı somut sonuçlar elde edebilmek için ikincisi ise astrolojiyi kullanarak kazanç sağlamak için. Bu sayede astrolojiden para kazanabiliyorum. Benimle uyumlu olacak bir horoskop gelip bana danışsın diye beklemek zorunda kalmıyorum.

Şans oyunlarında astrolojiyi kullanmak ise at yarışlarını tahmin etmekten daha düşük ihtimalli bir çalışma alanı. Sadece ilk horoskopları belli olan şans oyunlarına odaklanıyorum. Süper Loto vb. gibi. Sayısal Loto. Milli Piyango’yu hiç denemedim. Çünkü uygulanabilirliği yok. Seçtiğim sayılarda bilet üretip almam mümkün değil. Birkaç kez de iddaa denedim. 3 ihtimalli olduğu için nispeten daha kolay. Âmâ daha zor olmasına rağmen at yarışlarını daha çok seviyorum.

Hakikaten at yarışında astrolojinin yararı olabilir mi, olursa nasıl olur?

At yarışlarında astrolojiyi birçok şekilde kullanmak mümkün. Öncelikle yarış sonucunu tahmin etmek için kullanabiliriz. Bunu iki farklı yöntemle yapıyorum. Birincisi yarış anı horoskopundan yola çıkarak kazanan atı ya da kazanma olasılığı yüksek olan atları tahmin etmek. İkincisi ise o gün kazanma şansı yüksek olan atı seçmek için.

Daha açıklayıcı olmak gerekirse. İlk yöntemde atların horoskoplarına bakmıyorum. Yarış anı horoskopundan yola çıkarak kazanan atı sembolize eden ismi veya sayıyı tahmin ediyorum.

İkinci yöntemde ise tek tek yarış atlarının horoskoplarına bakıyorum ve yarış horoskopu ile karşılaştırıp kazanma şansı yüksek atı seçiyorum.

Her iki yöntemin de kendine göre riskleri var. İlk yöntem yarış horoskopunun kesinliğine bağlı olarak çalıştığı için yarışın geç veya erken başlaması tahmini zayıflatıyor. İkinci yöntemde ise atların doğum saatleri olmadığı için eksik veri ile tahmin yapmanın önüne geçemiyoruz.

Sürprizleri tahmin etmekte daha iyi olduğumu söylemeliyim. Teknik tahminler favori atlar için daha iyi çalışsa da sürprizleri bulup çıkarmakta ben öne çıkıyorum. dreamer319.blogspot.com adresindeki blogumda birçok kez tahminlerimi yayınladım. Sürpriz tahminlerimin isabeti bazen beni bile çok şaşırtıyor. Bir spor gazetesinde veya sitesinde tahminlerimi yayınlamak çok isterim. Başarımı kendi başıma yaşamaktansa paylaşmak beni daha çok tatmin edecek.

Siz hiç para kazandınız mı?

Altılı ganyan ve ganyan oynuyorum. Altılı ganyan da daha sağlamcı davranıyorum çünkü altı farklı tahmin birden yapmam gerekiyor. Âmâ bazen bir yarış horoskopu çok net bir yanıt veriyor. O zaman ganyan oynuyor ve daha riskli davranıyor yani yüksek paralarla oynuyorum. Teknik hiçbir veriye bakmamaya özen gösteriyorum Horoskopa teknik verilerin önyargısı ile yaklaşmak sürprizleri bulmamın önünde önemli bir engel olabilir düşüncesindeyim.

Aslında at sahipleri için astroloji çok güzel bir başvuru alanıdır. Belli bir yarış atının kazanma şansının yüksek olduğu zamanları tespit etmek için de astroloji gayet güvenilir bir yöntem olabilir. Doğum saati bilinen ve geçmişte birkaç kez kazanmış bir at, kazanma olasılığı açısından astrolojik olarak öngörülebilir bir attır. Mesela benim geçmiş dönemlerde özellikle takip ettiğim atlar vardı.

Bir karar alırken, bir iş yeri açarken ya da evlenirken özellikle dikkat etmemiz gereken gezegen hareketleri var mı?

Seçim astrolojisi yani başlamak istediğiniz şey için uyumlu bir zaman belirlemek faydalı bir uygulama alanıdır. Ancak bu konuda fazla da obsesif olmamak lazım. Çünkü fazla odaklanırsanız her şey için zaman seçmek gibi sıkıcı ve hayatı erteleyen bir boyuta taşıyabilirsiniz.

Evlenirken seçtiğiniz an ne kadar kusursuz olursa olsun aslında değiştiremediğiniz başka bir şey ile bir araya gelmişsinizdir da kompozit haritanızdır. Yani evlilik horoskopunuz kompozitinizin önüne geçemez.

Ama yine de mümkün olduğu kadar güzel ve uyumlu bir zaman seçmekte fayda vardır. Örneğin; Güneş ya da Mars’ın Satürn’e ya da Uranüs’e yaklaşan sert açılarından kaçınmakta fayda vardır. Aynı şekilde Venüs ya da Ayın da Satürn ve Uranüs’e yaklaşan sert açıları pek iyi değildir. Çünkü Güneş ve Mars erkeği, Ay ve Venüs ise kadını sembolize eder ve bu sert açılar evlendikten sonra aşırı ciddiyet soğukluk ya da ayrılık getirebilir. Açı ne kadar yakınsa o kadar kısa zamanda etkisini gösterecektir. Örneğin;1 derece orb ile yaklaşan Venüs Satürn karesi 1 yıl kadar sonra kadının sevgisizlik nedeniyle ayrılığına veya mutsuzluğuna veya karşılaşılacak olan mali sorunlara işaret edebilir.

Bu vesile ile başka bir konuya da dikkat çekmek istiyorum. Evlilik ya da anlaşma yapmak işe başlamak gibi şeyler doğum haritası kadar önemli, etkili ve değiştirilemez değildir. Ülkemizde son yıllarda sezaryen ile doğum çok yaygınlaştı. Bu doğumların zamanlaması bazen annenin ya da bebeğin fiziksel koşulları ile kendiliğinden başlasa da çoğu zaman doktorun seçimi ile oluyor ve doktorlar sabahın erken saatlerini ya da akşamüstü saatleri tercih ediyorlar. Ama insan eliyle bu horoskopların  doktorların iş  programlarına öyle uyduğu için verilmesine üzülüyorum. Anne adayları mümkün olduğunca bebeğin kendi zamanlaması ile doğmasına izin vermeleri daha isabetli olur. Eğer olmuyorsa herşeyden önce en hayırlı zamanda doğumun yapılmasına ve zamanlamanın en iyi şekilde ayarlanmasına niyet etmelerini öneriyorum.

2011 SEÇİM TAHMİNİ

Tayyip Erdoğan Uranüs’ün Balık burcuna geçmesi ile birlikte başbakanlık koltuğuna oturdu. Ay voiddu ve Güneş Satürn karesi henüz geçmişti. Tesadüftür ki birçok olayı da void zamanlarda yaptı. Başbakan olarak bu kadar uzun görevde kalabilmesinde bu etkenler de önemli rol oynamasına karşın Erdoğan’ın Türkiye horoskopu ile temaslarının çok kesin olmasından da kaynaklanıyor. Erdoğan şanslı çünkü bu iktidarı döneminde karşısına çıkan diğer parti liderlerinin Türkiye ile o kadar sağlam temaslar kuran horoskopları yok. Örneğin geçmişte Baykal’ın şimdi Kılıçdaroğlu’nun horoskopları. Bu kadar kısa zamanda yeni bir parti veya başka bir yeni lider ortaya çıkarsa o zaman belki koşullar değişebilir. Ancak Neptün bu seçimlerde Balık burcunda olacak ve Uranüs’te Koç’a geçmiş olacak. Pluto zaten Erdoğan’ın Kompozit Güneşinin üzerinde dolaşmaya başladı. Kimliğini bu yıl içinde her an dönüştürebilir. Neptün’ün önümüzdeki yıl itibariyle Balık’ta dolaşması iktidarını çözecektir diye düşünüyorum. Çünkü kompozit Satürn’ünün üzerine gelen Satürn’le birlikte biriken karmik borçlar tek tek gün yüzüne çıkacaktır. Uranüs’ün Koç’a geçmesi ile birlikte Erdoğan’ın demokrasi istiyorum, özgürlük veriyorum söylemi özellikle radikal çevreleri tatmin etmemeye başlayacak. Çünkü Koç’la birlikte radikal çevrelerden gelen daha direkt ,daha saldırgan, daha bencil talepler birbirini izleyecek. Onların desteğini kaybetmekle karşı karşıya kalabilir ya da onların taleplerini iyi analiz edip istedikleri dilden konuşmaya başlaması gerekiyor. Örneğin Güneydoğu’daki oylar bu kapsam dahilinde değerlendirilebilir. Özetle bu seçimlerde kazansa bile önümüzdeki yıl kesinlikle zor bir yıl olacaktır. Bu seçimler CHP açısından bu seçimler daha umut verici bir sonuç vaat ediyor. Son dönemdeki yoğun çalışma temposu ve değişim  çabalarının meyve vereceğini söyleyebiliriz. AK Parti‘nin tek başına iktidar kavramına elveda demesi mümkün. İlerleme açısından Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı geçecek. Oy oranını çok artıracak.

Aycan Aşkım Saroğlu

İngiliz Dili ve Edebiyatı Mezunu. Hürriyet Vakfı'nda gazetecilik eğitimi aldı. Sırasıyla TV'de 7 Gong, Hürriyet Dış Haberler, Gezi Traveler, Aktüel dergilerinde; Akşam ve Habertürk gazetelerinde çalıştı. Tam 15 senelik gazeteci, doğduğundan beri spritüel. "Kum Saatinden Ezoterik Manzaralar" adında bir kitabı mevcut. Yay burcu.